İKİ OLAYLI KIRKPINAR: 1970-1971



İKİ OLAYLI KIRKPINAR: 1970-1971

            Salgın dolayısıyla tüm sporlar gibi yağlı güreşten de uzak kaldık. Sezonun ne zaman açılabileceğine dair net bir bilgimiz yok, dolayısıyla Kırkpınar, Elmalı, Kurtdereli gibi büyük güreş müsabakalarının ne zaman düzenleneceğini hatta düzenlenip düzenlenemeyeceğini de bilmiyoruz. Güreşten uzak kaldığımız bu süreçten biraz nostalji olması için, Aydın Demir’in başrolünde olduğu iki olaylı Kırkpınar turnuvası olan 1970 ve 1971 turnuvalarına bir göz atacağım.

            12-14 Haziran 1970 tarihlerinde Edirne Sarayiçi’nde geleneksel Kırkpınar güreşlerinin 609.’su düzenlenmişti. O zamanın imkanları hem sporcular hem de izleyiciler için çok kısıtlı olsa da güreşlere ilgi büyüktü. TRT Arşivi’nin 1970 Kırkpınar güreşleri ile ilgili yayınladığı videoda 15 bin izleyicinin güreşleri her gün takip ettiği söylendi. Bu Kırkpınar’ın ilk büyük olayı Nazmi Uzun ile Arap Mustafa (Yıldız) arasındaki güreşte yaşandı. İkili arasındaki mücadelede Nazmi Uzun’un Arap Mustafa’yı üçüncü kez açık düşürmesi üzerine hakem komitesi Arap Mustafa’yı yenik sayarak Nazmi Uzun’un üst tura çıkmasına karar verdi. Arap Mustafa’nın bu karara tepkisi ise daha önce çayırlarda örneğine pek rastlanmayan bir türden oldu. Arap Mustafa hakem kulesine kadar çıkıp sert itirazlarda bulununca, hakem komitesi tarafından ebedi men cezasına çarptırıldı. Arap Mustafa 1972’de affedilerek Kırkpınar’a geri dönebilecekti.

            Bu güreşteki ikinci olay ise final güreşinde yaşandı. Finale İzmirli Kara Ali Çelik ile Karamürselli Aydın Demir kalmıştı. Pazar günü karşı karşıya gelen ikili gün batımına kadar yenişemeyince güreş ertesi gün devam etmek üzere bırakıldı. Pazartesi günü sabahtan çayıra çıkan pehlivanlara hakem heyeti tarafından üç buçuk saat süre verildi. Fakat iki güreşçi süre kısıtlama istemiyor, taraflardan biri galip gelene kadar güreşi sürdürmek istiyorlardı. Hakem heyeti kararında ısrar edince iki güreşçi çayırı terk ettiler. Böylece final güreşi gerçekleşmedi ve birinci ile ikinci belirlenemedi. Kürsüye çıkan tek isim, Aydın Demir’in yarı finalde mağlup ettiği, böylece üçüncü olan Akif Dağdeviren oldu. Cumhuriyet tarihinde ilk defa başpehlivan belirlenemedi.

            1971 Kırkpınar’ı da aynı şekilde olaylı geçti. Aydın Demir, Ordulu Davut Yılmaz ile yaklaşık iki buçuk saat süren bir güreşin ardından yenişemeyince çekilen kura ile turnuvaya ikinci turda veda etti. Sonraki turda Ordulu Davut Nazmi Uzun ile, Sabri Acar ise Kara Ali Çelik ile eşleşti. Her iki güreşte de uzun sürenin sonunda sonuç alınamadı ve çekilen kurada finale Ordulu Davut ile Sabri Acar kaldı. Ancak Nazmi Uzun kurayla elenmesinin ardından çayırlarda çok görülmeyen bir harekette bulundu ve hakem kulesinin önüne çöküp ağlamaya başladı. Bu manzara üzerine güreş ağası Doğan Görkey bu dört güreşçiyi yeniden çayıra davet etti ve güreşlerin devam etmesini istedi. Ancak bu kez de duruma itiraz eden, bir önceki turda kurayla elenerek güreşlere veda eden Aydın Demir oldu. Aydın Demir er meydanına dalarak güreşlere müdahale etti. Demir’in bu haklı itirazı sonucunda çayırdaki dört pehlivan güreşlerden çekildiklerini açıkladılar. Kemeri verecek kimsenin kalmaması üzerine hakem heyeti kemeri Aydın Demir’e vermeyi teklif etti, ancak Aydın Demir bu teklifi reddetti. Böylece kemer, genel klasmanda altıncı sırada bulunan Hasan Şahin’e verildi ve Hasan Şahin birinci ilan edildi.

            Günümüzdeki gibi kameradan izleme imkanının bulunmadığı, puanlama güreşinin yapılmadığı eski Kırkpınarlarda doğal olarak birçok tartışmalı durum meydana gelmiş ve bu tartışmalar yazıda da görüldüğü üzere birincinin belirlenememesine varan sonuçlara yol açmıştır. Günümüzde şartlar daha iyi olsa da yaklaşık yedi yüzyıllık bir tarihi olan Kırkpınar güreşleri organizasyon anlamında başarılı sayılmaz. Her ne kadar bu yazıda sözünü ettiğim olaylar kadar büyük çaplı tartışmalar yaşanmasa da örneğin 2018’deki Recep Kara-Ali Gürbüz karşılaşmasındaki gibi eski bir Kırkpınar başpehlivanlık birincisinin güreşleri boykot etmesine sebep olacak tartışmalar yaşanmaya devam etmekte. Beklentimiz, bu tarihi organizasyona daha fazla önem verilmesi, tanıtım ve PR çalışmalarının artırılması ve sadece ülke değil dünya çapında takip edilir hale getirilmesi yönünde.

 

Emirhan MUTLU


Hiç yorum yok