Halit Oğuzhan Çitırkı Röportajı



Başarılı kaleci Halit Oğuzhan Çitırkı, Sporda Manşet’e konuştu.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz ?


14.05.1994 Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesi doğumluyum. Ailem Erzurum'a yerleşmiş, on iki yıl orada yaşadıktan sonra Mersin'e taşındık. Ailem hâlâ Mersin’de yaşıyor. Azerbaycan’ın Qarabağ takımına transfer olduktan sonra dört yıldır orada yaşıyordum ve ailemden uzaktım ama artık sözleşmem bitti Türkiye'ye geri döndüm.


Hayalim profesyonel bir futbolcu olmaktı...


Futbol hayatımı bir çok yönden değiştirdi ve bana çok şey kazandırdı. Farklı ülkeleri gezip görme farklı kültürleri tanıma şansı sağladı. Çocukluğumda hayalini kurduğum statları görme imkanını verdi. Birçok çocuğun olduğu gibi benimde hayalim profesyonel olarak bu işi yapmaktı. 

Qarabağ'a transfer sürecim,


Azerbaycan'dan bir tanıdığımız aracılığıyla Qarabağ'ın Türkiye'deki Ankara Kızılcahamam kampına katılmıştım. İki hafta kamp sürecinden sonra Azerbaycan'a gittim ve bir yıllık sözleşme imzaladım. Sonraki yıllar sözleşme yenileyerek 4 yıl takımda kaldım. 

Elbette Buffon...


İdol olarak belki de genelinin cevabı aynıdır. Şu an için kesinlikle Buffon. Yıllarca aynı istikrar karakter ve başarı kolay değil. Bir de Galatasaray'dan Muslera’yı çok beğeniyorum. Kötü maçını hatırlamıyorum diyebileceğim kadar az.

Azerbaycan Premier Liginde iki takım rekabet yaşıyor...


Azerbaycan takımlarına genel olarak finansal destek pek sağlanmadığı için rekabet son yıllar Qarabağ ve Qebele takımları arasında geçse de diğer takımlar da zorluk çıkarıyor zirve yarışındaki takımlara. Biz son üç yıldır UEFA Avrupa Liginde gruplarda mücadele ediyoruz. Son yıllar Qebele de gruba katılmaya hak kazandı. Lig bu 2 takımın arasında geçiyor diyebilirim. 

Azerbaycan takımları alt yapıda gelişim sağladı.


Alt yapıya önem veriyorlar son yıllar da bu konuda baya gelişim sağlandı diyebilirim. 

Qarabağ, Azerbaycan da taktir edilen bir kulüp...


Takımda ciddi anlamda çok iyi arkadaşlık ortamı vardı. Herkes aile gibiydi belki de takımın başarısındaki en büyük etken hocamızın otoritesi ve bu arkadaşlık ortamıydı. Her şeyden önce kendimize, rakibe, hakemlere, medyaya karşı saygıyla yaklaşılmış ve bu konuda ülkede taktir gören bir takım olmuştuk.


Türkiye liglerindeki yabancı kontenjanı artmadığı sürece iyi.


Yabancı kontenjanı, ligin kalitesinin artması ve gelişmesi bakımından iyi, yerli futbolcuların daha az şans bulmasından dolayı kötü olarak yorumluyorum. Özetle kontenjan artmadığı sürece iyi şuan ki sistem. 

Erzurumspor forması giymek isterim.


Bu sene TFF 1. Lige yükselen Erzurumspor’u yakından takip ediyorum. Çok büyük taraftar desteği olan 12 yıl yaşadığım güzel bir şehir takımı. Kısmet olsa bir gün orada oynamak isterim. 


İdeal kaleci, dört dörtlük olmalı...


Kaleci biraz önce de söylediğim gibi çok zor ve sorumluluk isteyen bir mevki. Tek bir şey söyleyemeyeceğim. Birçok özelliğinin iyi olması gerekiyor. Boyu ve kilosu dışında çabukluk, koordinasyonu, dikkati, hissiyatı önsezisi ve birçok sayılması gereken özellik bunların hepsi şart .

Rutin bir özel hayatım var.


Sezon içerisinde antrenmanlar dışında genelde arkadaşlarım ve nişanlımla zaman geçiriyordum. İki köpeğim var onlarla sık sık kısa süreli yürüyüşler yapıyorum. Fırsat buldukça ailemin yanında oluyorum. 

Sporda Manşet dergisini takip ediyor musunuz görüş ve önerileriniz neler?


Sık sık güncel spor haberlerini takip ediyorum. Sporda Manşette internet üzerinden severek takip ettiğim haber dergilerinden biri. 

Röportaj: Naz KURAN


Hiç yorum yok