SEVGİLİ PFDK



Öncelikle sana bu mısraları yazarken, hiç güvenimin kalmadığını belirtmek istiyorum. Durumunu sormayacağım çünkü iyi olmadığının farkındayım. Bir de teşekkürü borç bilirim. Bu ay ne yazsam acaba diye hiç düşündürmediler. Yıllardır hep iyi olmanı hayal ettim, diledim. Başındakiler sürekli değişti. Sen masumdun, ama hep sana suç attılar! Seni yönetenlerin kişiler olduğunu unuttuk bazen affet.

TFF ve MHK da aynı mesele. Hep şunu dedik; ‘’PFDK bunu nasıl yaparsın!’’ Başındaki filanca kişiye değil de bir kurum olan ismine kızıp durduk. Senin dilin yok ki! Ben şu kişi tarafından yönetilmek istemiyorum diyemiyorsun maalesef... Biz diyoruz aslında. İşin tuhafı, o kişiler seni yönetemediğini kabul etmiyorlar, bas bas bağırsak bile! Kurulmuşlar çatının altına. Yapışmışlar zamk gibi…

Sporumuz nereye gidiyor? Bize bunları yaşatanlar neden kendilerini düzeltmiyorlar? Her hafta yaşanan hakem hatalarına, kontrolünü kaybetmiş yöneticilerin hazırladığı zemin yüzünden, konu dışı etkenlere esir mi kalacağız? Adın entrikalardan kurtulamıyor ne yazık ki. Hep gündemdesin. Peki, çözüm üreten var mı, YOK! Akışına bırakmışlar her şeyi. Her perşembe senin ismini kullanarak, verdikleri veya vermedikleri cezaları açıklıyorlar. Tartışılan hakem atamalarını mesela. Sonra yine kurum isimlerine kızıyoruz. Ne kadar saçma değil mi ‘o hakemi istemiyoruz’ demeci. Nereye geldik, nereye gidiyoruz…

Büyük umutlarla beklediğimiz Türkiye kupası son 16 turunda, ligde ilk dört sırada olan kulüplerimizin müsabakalarında yaşananları günlerce konuştuk. Sahada hakem diye görevlendirilen birileri vardı. İnan, boks maçındaki bir hakem bile, bu kadar faule ve sportmenlik dışı harekete müsaade etmezdi! Artık olumlu düşünemiyorum. Açık konuşmak gerekirse, bu yaşananların bilerek yapıldığı kanaatindeyim. Dersin ki ne çıkarları olabilir? Şaşırdığım yer burası işte. Başarı konuşulabilecek iken bunları neden konuştururlar bize? Belki de gündemi meşgul etmek istedikleri için. Dikkati buraya toplamak için. Yoksa göz göre göre neden yapılsın bunlar?

Daha kimse bahsini bile etmiyorken defalarca yazdım video hakem konusunu. Gel gelelim baştaki yönetemeyenler(!) dünyaya öncülük edeceğine, başkalarından görerek işe koyuldular. Hakemler insanlar sonuçta. Saliselik anları kaçırabiliyorlar ona lafım yok. Bak son zamanlarda neler oldu. Biliyorsun zaten isim vermeyeceğim; bir takım kaptanı, ezeli rakibine karşı argo ve küfür içeren tezahürat yaptı. Yan hakemin gözünün önünde, sağlı sollu dirsek hareketi cezasız kaldı. İki oyuncu birbiriyle ceza sahası önünde adeta tekme tokat kavgaya tutuştu, biri cezalandırıldı, şortunu düzeltiyor bahanesiyle mahrem dışı hareket yapan oyuncu da ihraç edilen ve başkasının akreditasyon kartıyla sahaya giden oyuncu da rakip oyuncuya el hareketi yapan hoca da cezayı bırak ödüllendirildi! Ödül sayılır başındakilerin verdiği cezalar. Bunların bağlantısı ne biliyor musun? Hepsinin suçlu olduğu video ortamında kanıtlandı ama görmezden gelindi! Söyle bana; bu belgelere 
rağmen, adaleti sağlayamayan başında ki kişilere, video hakem gelse bile nasıl güveneceğim?

Sevgili PFDK. Maalesef sporu konuşmayı unuttuk. Hatırlat bana. Karşılıklı dostluk mesajları veren yöneticileri, tribünlerde sadece takımını destekleyen taraftarları, oyunu çirkinleştirmeyen sporcuları, hakkaniyetli federasyon idarecilerini, tarafsız basın mensuplarını, objektif insanları hatırlat; sen de unutmadıysan…



Murat ALTUN

Hiç yorum yok