SPORDA AMATÖRLÜK VE PROFESYONELLİK
SPORDA AMATÖRLÜK
VE PROFESYONELLİK
Türk Dil Kurumunun Türkçe sözlüğündeki
karşılığına göre amatör, bir işi karı için değil, sırf zevki için yapan kimse,
hevesli, meraklı olan, profesyonel ise bir işi meslek edinmiş kimsedir.
Günümüzde sporculuğun bir meslek olduğunu kabul etmeyen hemen hemen
kalmamıştır. Ancak sporda amatörlük ve profesyonelliğin sınırlarını çizmek
oldukça zordur. Yasal olarak amatör gözüken pek çok spor dalında sporcular,
toplumda kazancı yüksek kabul edilen meslek sahiplerinden çok daha fazla gelir
elde etmektedirler.
Uluslararası Olimpiyat Komitesince uygun
görülen bazı gelirler, araç-gereç vb. , kamp ve müsabaka sırasında ikamet,
beslenme, ulaşım spor malzemesi, tesislerden faydalanma, antrenman ve sağlık
hizmetleri, geleneksel oyun ve yarışmalarda para ve mal şeklindeki ödüllerle
sınırlı masraflar karşılığı alınan para ve mallar amatörlüğü engellememektedir.
Amatör olarak yapılan spor branşlarındaki büyük gelişmeler, gerek sporcu
sayısının artması, gerek bu branşlarda seyir zevkinin yaygınlaşması bir sosyal
olay olan sporun temel niteliklerinden biri olan rekabet şartlarını
arttırmıştır. Spor branşının rekabet imkanlarının artışı ile yarışmaya,
rekabete dayanan faaliyetler yatay ve dikey olarak artmaktadır. Bir spor branşı
toplumda yaygınlaştıkça, sporu yapanlar arasında profesyonelleşme eğilimi-gizli
de olsa-artmaktadır. Sporun hemen her
dalında ulaşılan teknik ve taktik mükemmellik ile ortaya konulan şaşırtıcı
performans düzeylerine erişebilmek için artık sporcunun sadece yaptığı sporla
ilgilenmesini zorunlu kılmaktadır. Her gün yapılan uzun süreli antrenmanlar,
bunun dışındaki zihinsel hazırlıklar sporcunun başka bir işte çalışarak
geçimini sağlamasını zorlaştırmaktadır. Büyük organizasyonlarla izleyiciye
sunulan spor müsabakaları ancak belli bir kaliteyi içeriyorsa ilgi çekmektedir.
Bunun için de uzun süreli ve çok yönlü hazırlıklar gerekmektedir. Gelinen bu
noktada sporcunun sporu meslek olarak edinmiş duruma gelmesi çok normaldir.
Yine de amatör ya da profesyonel olmanın kriterleri toplumdan topluma
farklılıklar gösterebilir.
Eski
olimpiyatların yarışmacıları özgür, yurttaş ve amatördüler. Bugünse, sporu bir
yönüyle estetik, teknik ve fizik bir süreç, öteki yönüyle de sporcunun beden ve
kişiliği üstünde yoğun etki ve istekleri olan bir meslek durumuna getiren
gelişmelerin, yan ürünü olarak, dört ayrı amatörlük türüne gerçeklik verdiğini
görüyoruz.
1- Spor araç-gereç
yapımcılarıyla, yarış düzenleyicilerinden çeşitli biçimde para alanlar. Bu tür
amatörlük özellikle uluslararası düzeyde çok sık görülmektedir. Değişik
ürünlerin reklam filmlerinde rol alan sporcular da bu kategoride kabul
edilebilir.
2- Özellikle
Amerika Birleşik Devletlerinde, üstün sporculara verilen yüksek öğrenim
bursları.
3- Resmi veya özel
kuruluşların kulüplerinde yarışan sporcuların bu kurumlarda işçi veya memur
kadrosunda gösterilerek maaş ödenmesi.
4- Sosyalist
ülkelerde gelişen devlet amatörlüğü. Bu uygulamada, sporcular öğrencilikleri
sırasında beden eğitimi ve spor uzmanlığı gibi ilgili dallara yöneltilmekte,
böylece de aktif sporculuk yaşamları sana erdiğinde yetenek ve
yetişkinliklerine uygun çalışma alanları bulabilmektedirler.
Günümüz
koşullarında “profesyonellik” ve “amatörlük” arasındaki tek fark ödemenin yapılış
şekli, gibi görünmektedir. Ancak sağlıklı yaşam ya da rekreatif amaçlı spor
dışında kalan performans sporunun da hiç bir ödeme almadan yapılması hiç mümkün
görülmemektedir. Bu gerçekler içinde profesyonel sporcudan beklenen sadece
kendi branşında ustaca davranışlar göstermesi değil, aynı zamanda yaşamının
diğer boyutlarında da örnek davranışlar sergilemesi, sporu duyarlı, dürüst ve
sorumluluk duyarak kitlelere sunabilmesidir.
KAYNAKLAR
1- Fişek, K. , Spor Yönetimi, A. Ü. S. B. F Yayınları No:
445, ANKARA, 1980 Rafet Fatih ÇAKMAK
Beden Eğitimi Öğretmeni
Yorum Yap