Fatma Zehra Köse Röportajı
Fatma Zehra Köse Röportaj
1. Fatma Zehra Köse kimdir? Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
30 Mayıs 1997 yılında İstanbul’da doğdum. İlköğretimi Üsküdar’da, liseyi İstanbul Prof. Faik
Somer Güzel Sanatlar ve Spor Lisesinde tamamladım. Daha sonra Kastamonu Üniversitesi
Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümünü kazandım. Bir dönem Gazi Üniversitesinde okudum.
Şu anda İstanbul Gedik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde 4. sınıf öğrencisiyim. Spora 4
yaşında jimnastik ile başladım. Daha sonra basketbol, voleybol gibi spor dallarını denesem
de 8 yaşında eskrim ile tanıştım (flöre branşı). 11 yaşında da şu anda yapmakta olduğum
kılıç branşına geçtim.
2. Eskrimle nasıl tanıştınız?
Teyzem İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarında Opera Sanatları okuyordu. Eskrim
dersleri varmış. Tabi ben o zamana kadar Eskrim diye bir spor olduğunu bilmiyordum.
Teyzem ağabeyim ile bana eskrim derslerinden bahsetti ve bir gün bizi ders aldığı Antrenör
‘’Özden Ezinler’’ ile tanıştırdı. Özden Hoca ağabeyimin de benim de eskrim de dahil her
spora yeteneğimizin olduğunu söyledi. Fakat eskrim yaparsak Türkiye’de çabuk
sıyrılabileceğimizi söyledi. Çünkü eskrim o zamanlar pek göz önünde olan ve bilinen bir spor
değildi. Bu şekilde eskrimle tanışmış oldum.
3. Jimnastik, basketbol ve voleybol sporlarıyla da uğraşmış olmanıza rağmen neden
eskrimi seçtiniz? Sizin için eskrimi ön plana çıkaran nedir?
Eskrime başlamadan önce çok fazla dikkat eksikliğim ve hiperaktivitem vardı. Ama eskrimle
beraber yıllar içerisinde ciddi boyutta azalma oldu. Çünkü eskrim, teknik ve kondisyondan
daha ziyade dikkat ve konsantrasyon isteyen bir branş. Bunların dışında küçük yaştan
itibaren elde ettiğim başarılar ve o haz duygusu beni zamanla eskrimden kopamaz hale
getirdi ve resmen eskrim benim için bir tutku haline geldi ve hayatımın önemli bir parçası
oldu. Aynı zamanda da mesleğim oldu.
4. Aynı zamanda müzisyen bir aileden geliyorsunuz ve bildiğim kadarıyla siz de müzikle
ilgileniyorsunuz. Müzikle ilgilenmenin sporu beslediğini düşünüyor musunuz?
Evet, çok şükür ailem konusunda çok şanslıyım. Ağabeyim de bir müzisyen ve biz
küçüklüğümüzden beri evde hep enstrümanla ve şarkılarla türkülerle büyüdük. Şanslı
olduğumuz diğer bir kısımsa annem ve babamın bize hiç bir zaman baskı yapmamasıydı.
Hangi işte mutluysak o iş için bizi sonuna kadar desteklediler ve hala da destekliyorlar. Müzik
ile sporun birlikteliğine gelecek olursak ikisi de aynı hayat gibi benim için, ritim ve ahenk...
5. Eskrim toplumumuz tarafından pek de bilinen bir spor dalı değil. Okuyucularımız için
biraz bilgi verebilir misiniz?
Eskrim satrancın canlı oynanan hali gibi: Düşünme, taktik, rakibin hareketini önceden tahmin
etme, koordinasyon ve kondisyon gerektiren; gerçekten estetik ve asil bir spor. Üç branşı
var: Epe, flöre ve kılıç. Üçünün de puan alma şekli, oyun şekli ve silahları çok farklı. Yurt
dışında da çok rağbet gören bir spor aslında. Özellikle burs almak için de gözde sporlardan
biri.
6. Eskrim sadece fiziksel beceri gerektiren bir spor mudur?
Tabii ki hayır. Hep olumlu olmanız ve psikolojinizi güçlü tutmanız gerek. Eskrim negatif
düşüncelerden uzaklaşarak tamamen konsantre olmanızı gerektiren bir spor.
7. Sporla uğraşmak çaba ve fedakârlık gerektirir. Üniversitede okurken okulla sporu bir
arada yürütmekte zorlandığınız oldu mu?
Spor tabii ki çok fazla fedakârlık gerektiren ve çaba isteyen bir meslek. Kamplar ve
maçlardan dolayı vizelerini geçtiğim halde finallerine ve telafilerine giremediğim için kaldığım
dersler oldu. Hatta şu anda olimpiyat senesi olduğu için daha çok çalışıyoruz. Bu yüzden
okulumu dondurmak zorunda kaldım. Ama bu kararımdan pişman değilim. Çünkü bir hedefim
var ve hedefim için sonuna kadar mücadele edeceğim.
8. Milli Takım’da yer aldınız ve ülkemize birçok madalya getirdiniz. 23 Yaş Altı Avrupa
Şampiyonası’nda altın madalya kazandınız. Bu nasıl bir duygu?
Öncelikle çok teşekkür ederim. Belli bir yaştan sonra kendim için değil de ülkem için aldığım
başarıların beni daha çok mutlu ettiğini anlıyorum. Çünkü biz çok güzel bir ülkeye sahibiz ve
ben Türkiye’nin uluslararası platformda adını duyurmak için elimden geleni yapıyorum. Bu
benim için en önemli ve manevi motivasyon.
9. 2-3 Kasım tarihlerinde Ankara’da düzenlenen Gençler&Büyükler Kılıç Açık
Turnuvaları madalya sıralamasında 2. oldunuz. Turnuva nasıl geçti?
Güzel geçti benim için. Aslında orada alınan madalya tabii ki insanı mutlu eder ama benim
için en önemli olan şey verdiğim mücadeleydi.
10. Eskrim sporuna başlamak isteyenlere ne gibi tavsiyeler vermek istersiniz? Eskrim
sporuna başlamak için bir yaş sınır var mıdır?
Öncelikle gerçekten zevkli bir spor ama oyunu ve oyunun mantığını anlamak için biraz
zaman gerekiyor. Eskrim ileri yaşta da yapılabilen, hatta veteranlar klasmanı olan bir spor.
Hobi olarak veya profesyonel olarak yapmak sizlere kalmış.
11. Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor musunuz? Görüş ve önerileriniz nelerdir?
Ediyorum ama reklamı biraz daha fazla olursa daha iyi olacağını düşünüyorum. Konuk
ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Yorum Yap