SOSYAL STATÜ VE SPOR

 



SOSYAL STATÜ VE SPOR

 

Toplum, "sınırları belirli bir coğrafyada ortak yaşam kültürü geliştirmiş; tarih, kültür ve zihniyet unsurlarında belirli ortak paydaları oluşturmuş ve kendini oraya ait hisseden insanlardan oluşmuş bir yapı" olarak tanımlanır. Toplum, insanların gelişigüzel veya tesadüfi bir şekilde bir araya gelişi değil; kendini oluşturan parçaların düzenli bir bileşimidir. Kişi de bu yapının bir parçası olarak içinde yaşadığı toplumda bir "yer"e sahiptir ve bu da onun toplum içerisindeki statüsünü göstermektedir.

Statü, toplumsal yaşamda bizim diğer bireylerle karşı karşıya geldiğimiz ilk anda kullandığımız ve kendimizi tanımlamamız istendiğinde kimliğimizin birer parçasıymış gibi dile getirdiğimiz bir sosyal sınıflandırma aracıdır. Statü, dar bir çerçeveden ele alındığında kişinin bir gruptaki resmî ya da mesleki duruşunu belirtir (evli, yüzbaşı vb.). Daha geniş anlamıyla statü, kişinin dünyanın gözündeki değerini ve önemini ifade eder.

Statüyü o toplum içinde geçerli olan değerler belirlemektedir. Bunlar; bireyin cinsiyeti, ailesi, eğitim durumu, başarısı ve serveti gibi değerlerdir. Bazı toplumlarda bireyin ailesi, bazı toplumlarda bireyin eğitim düzeyi, bazı toplumlarda kişinin bireysel başarısı, bazı toplumlarda ise bireyin serveti bir statü göstergesidir. 2004’te Londra, New York, Los Angeles ve Sydney’de başarılı insan denilince, hangi ırktan olursa olsun, miras yoluyla değil de kendi etkinlikleri yoluyla, ticari dünyadaki sayısız branştan herhangi birinde para, güç ve ün kazanabilmiş insanlar akla gelirdi. Bu branşların ilk sıralarına spor, sanat ve bilim de dahildir.

Toplum; siyasi, ekonomik, bilimsel işlevlere bazen de spor işlevi ve sanatsal işlevlere bakarak bu değerleri önem derecesine göre sıralar. Statü göstergelerini sınıflandırırken sporu da bu değerlere ve örneklere dahil etmek gerekmektedir çünkü statünün belirleyicisi toplumdur. Bu nedenle sporun toplum tarafından algılanma biçimi ve spora verilen önem, sporu bir statü belirleyici sosyal değer olarak karşımıza çıkarmaktadır. 

Sporun toplum içerisindeki giderek artan önemi, onun sosyal statüsünü de yükseltmiş; başarılı sporcuların da bu bağlamda hemen her toplumda değer verilen, örnek alınan, saygın bir konuma sahip olmalarını sağlamıştır. Aynı zamanda sporculuk ister bir meslek olarak ister başka bir amaç için yapılmış olsun, kazanılan statü kapsamında değerlendirilir.

Sporun birleştirici, kaynaştırıcı, bütünleştirici yönü fazladır. Sporun birleştiriciliği yoksul, zengin, siyah, beyaz farkı gözetmemesi; din, ırk, milliyet ayrımı gütmemesi; fırsat eşitliğinden yana demokratik politikaların uygulanabilmesi açısından çok önemli bir zemin oluşturmaktadır ve bu durum bireylerin kazanılan statülerini değiştirebilmektedir. Kişinin siyah veya beyaz olarak dünyaya gelmesi kendi elinde olan bir durum değilken ve bu kendisine "atfedilen" bir statüyken, spordaki başarısıyla içinde bulunduğu toplumda "kazanılan" statüsünü belirlemiş olacaktır.

Sosyal statü kazanımında bireyler tarafından değer verilen bir husus da iyi bir sporcu olmaktan geçmektedir. Örnek verecek olursak; tarihi MÖ 776’ya kadar dayanan Olimpiyat Oyunları, Antik Yunan’ın en önemli aktivitelerinden biriydi. Sporcular çalışmalarını Olimpiyat Oyunlarını kazanarak maddi imkânlar ve ayrıcalıklar elde etmek için yaparken, şehir devletleri de onlara maddi ve manevi destek sağlayarak kendi isimlerini duyuruyorlardı. Bu spor aktiviteleri toplumun birleşmesi ve sanat gibi durumların da belirleyicisiydi. Sporun bu toplumsal olgusu ve statüsü incelendiğinde, ülkemizde sporculara tanınan bazı haklar bu olgu ve statüye örnek verilebilir:

Ülkemizde her yıl yaklaşık iki milyon genç, üniversiteye gidebilmek için iki basamaklı toplam altı sınava girmek zorundadır. Bununla birlikte bazı özel gençler de vardır ki sınava girmelerine gerek kalmadan üniversitelerin kapıları onlara açılmaktadır. Bu gençler, ulusal ve uluslararası yarışmalarda Türkiye’yi temsil ederek altın, gümüş ve bronz madalya kazananlardır. Onlar, dereceye girdikleri alanlarda sınavsız üniversite hakkına sahip olmaktadırlar.

Ülkemizdeki bir diğer uygulamada ise A Milli Takım, Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonaları ile uluslararası müsabakalarda ilk üçe giren ve bu dereceleri alan takımların kadrolarında yer alan, aktif spor yaşamını sürdüren sporcuların askerlikleri, otuz sekiz yaşını doldurdukları yılın sonuna kadar tecil edilebilmektedir. Ayrıca Türk vatandaşlarından uluslararası düzeyde üstün başarı kazanmış amatör sporcular ve ölümleri halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocukları ile takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu olmuş amatör sporcuların, milli takım teknik direktör ve antrenörlerine aylık bağlanması ve uluslararası düzeyde üstün başarı sağlamış sporculara Devlet Sporcusu unvanı verilmesiyle bu başarılarının yasayla koruma altına alınması sağlanmıştır.

Millî sporcuların arasında; Olimpiyat Oyunları ve diğer uluslararası yarışmalarda ferdi ve takım sporlarında ilk üç dereceye girenler, bu yarışmalarda en az on kez ülkemizi temsil ederek milli sporcu belgesi almış olanlar ve öğretmenlik için aranan özel şartları da taşıyanlar sınav şartı aranmadan beden eğitimi öğretmenliğine atanmak için başvurabilmektedirler.

Spor yapan bireylerin elde ettikleri başarılar, toplum tarafından ilgiyle izlenmekte ve sporculara her toplumda değer verilmektedir. Bu değer sadece ülkesini uluslararası alanda temsil eden sporculara değil aynı zamanda amatör olarak sporla uğraşan bireylere de gösterilmektedir. Spor, bireylerin sosyal grup ve toplum ile bütünleşmesini sağlarken toplumdaki konumunun ve statüsünün belirlenmesinde de önemli bir etken olmaktadır. Bu nedenle sporun yükselen sosyalleştirici gücü ve sosyal prestiji göz önüne alınarak çocukluk çağında spor yapma alışkanlığının edinilmesi, gençlerin ve her yaştan insanın sporu bir yaşam stili haline getirmesi, bireylerin fiziki ve psiko-sosyal gelişimlerinin yanı sıra sosyal statülerine de katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

 

Dr. Öğr. Üyesi Hikmet TURKAY

Gümüşhane Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu

 


Sporda Manşet Dergisi 65.Sayı

Hiç yorum yok