BİR YAĞLI GÜREŞ EFSANESİ: AHMET TAŞÇI
Milletimizin ata sporu olan yağlı güreş, uzun yıllardır ülkemizde müsabakaları düzenlenen bir spor dalıdır. Her ne kadar gençler arasında futbol, basketbol kadar popüler olmasa da ülkede bir popülaritesi vardır. Ayrıca kökü oldukça eskiye dayanan turnuvalar da yapılmaktadır. Örneğin, bu sene Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin 658’incisi düzenlendi. Yine Kırkpınar gibi Elmalı, Fevziye güreşleri de oldukça köklü bir geçmişe sahip. Yağlı güreş daha çok Kel Aliço, Kurtdereli Mehmet, Koca Yusuf gibi efsanevi isimlerle hatırlansa da, 90’lı yıllar Türkiye’nin en büyük yağlı güreş fenomenlerinden birine tanıklık etti.
Ahmet Taşçı, 1960 yılında
Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde dünyaya geldi. 25 yaşına kadar sporla hiç
ilgilenmeyen Ahmet Taşçı, çeşitli işlerde çalışarak geçimini sağlamaya çalıştı.
25 yaşında işçi olarak çalıştığı fabrikadan ayrılarak hocası Kadir Birlik’in
antrenmanlarına katıldı. Yükselişi hızlı oldu. 1986’da Kırkpınar’da büyük orta
kategorisinde, 1987’de başaltı kategorisinde birinci oldu. 1988 ve 1989 yıllarında
da Kırkpınar’da başpehlivanlık güreşlerinde gösterdiği etkileyici
performanslarla gümbür gümbür geldiğini adeta ilan ediyordu, ama belki de kimse
bir efsanenin doğuşuna şahitlik ediyor olduğunu düşünmüyordu.
Nitekim Ahmet Taşçı, 1990-91-92-93
senelerinde arka arkaya dört kez Kırkpınar başpehlivanı oldu. Bu, aynı zamanda
ebedi altın kemer sahibi olmak da demekti. Kırkpınar’da arka arkaya üç kez
başpehlivan olmayı başaran güreşçi altın kemerin ebedi sahibi olur. Kendisi de
olmuştu. 1994 yılında bu seriye son veren, Antalyalı Cengiz Elbeye oldu. Ancak
bu asla veda değildi, Ahmet Taşçı yine gelecekti. 1995-96-97 yıllarında da arka
arkaya üç başpehlivanlık kazanan Ahmet Taşçı, kendisinden önce yalnızca üç
kişinin birer kere kazanabildiği bu büyük başarıyı iki kez kazanarak bir rekora
imza attı.
Her büyük sporcunun zorlu bir rakibi
vardır, Taşçı’nın rakibi de Cengiz Elbeye’ydi. 1998’de yeniden başpehlivan
olarak Taşçı’nın serisini bir kez daha kesintiye uğrattı Elbeye. Ancak Taşçı
hem çok güçlü hem de çok formdaydı. Durmak bilmedi. 1999 ve 2000 yıllarında
yeniden başpehlivanlığa uzanarak tam dokuz kez Kırkpınar başpehlivanlığına imza
atmış oldu. Kırılması çok güç bir başka rekora da böylece imza atmış oldu. İki
ebedi altın kemer ve dokuz başpehlivanlık…
Karamürsel de artık yağlı güreş
arenasında başka bir çehreyle yer alıyordu. Daha önce 1976, 1977 ve 1978
yıllarında kazandığı üç başpehlivanlıkla ilçeye ilk altın kemeri Aydın Demir
getirmişti. Ahmet Taşçı’nın da bu başarıyı iki kez tekrar etmesiyle, bir ilde
bile iki altın kemerli güreşçi bulunmazken Karamürsel gibi bir ilçede iki ebedi
altın kemer sahibi güreşçi bulunuyordu. Karamürsel artık yağlı güreş arenasının
“altın kemerli başpehlivanlar diyarı”ydı. Hatta ilçede iki altın kemer sahibi
güreşçi olmakla birlikte üç tane altın kemer vardı. Bu, ilçeler için de
kırılması zor bir rekor olarak yağlı güreş tarihindeki yerini aldı. Ancak Ahmet
Taşçı, Karamürsel için bir devrin de adeta sonu oldu. Ondan sonra hiçbir
Karamürselli güreşçi Kırkpınar başpehlivanı olamadı.
Güreş kariyerinden sonra tekrar
gündeme gelmesi ise acı bir olayla oldu. 2012 yılında çırağı Mehmet Yılmaz
-bilinen adıyla Cino Mehmet- tarafından silahlı saldırıya uğradı. Herhangi bir
hayati tehlike yaşamadan olayı atlattı.
Şu anda hayatına iş adamı olarak
devam eden bir zamanların güreş efsanesi, hiçbir zaman yeri doldurulamayacak
bir güreşçi olarak tarihteki yerini çoktan aldı. Kırkpınar’daki altın
kemerlerinin yanı sıra Elmalı’nın da altın kemerinin sahibi olan Taşçı,
Cumhuriyet tarihinin hala en büyük yağlı güreşçisidir. Büyük olasılıkla da bu
unvanını daha uzun yıllar koruyacaktır.
EMİRHAN MUTLU
Yorum Yap