VÜCUT GELİŞTİRMEDE YAPILAN 10 HATA
VÜCUT GELİŞTİRMEDE YAPILAN
10 HATA
Spor
salonlarında sporcular dikkatlice izlenime alınırsa, birçok büyük hataların
yapıldığı görülür. Bilerek veya bilmeyerekte olsa insanların hata yapma lüksü
olabiliyor. Hatta profesyonel sporcular bile idmanlarda hatalı davranabiliyor.
Vücut geliştirme idmanlarında bunun örneklerini bolca görüyoruz. Örneğin, Jay
Cutler’in uzun yıllar tek yönde idman yapmakla hatalı davrandığını itiraf
etmesi, Günther Schlierkamp’ın Mr.Olympia’ya katılmasına rağmen idmanlarında
inanılmaz hatalar yaptığını açıklaması, David Henry, Orville Burke ve Shawn Ray
gibi Profesyonel sporcuların idmanlarında çeşitli hatalı davrandıklarını
söylemeleri, bütün hepsi kendilerini geliştirmek için hatalarından ders
aldıklarını bizlere gösteriyor.
Spor
salonlarında gözlemlediğim ve klasikleşmiş salon hataları diyebileceğimiz 10
temel hata tespit ettim. Bu hataları hatırlatıp, arkasından doğru olanları
açıklayarak araştırma makalemizi sonlandırmayı düşünüyorum.
Belki
sizde farkında olmadan bu hatalardan biri veya birkaçını uyguluyorsunuzdur.
Şimdi hep beraber bu hatalara bir göz atalım.
1. Yeni Başlayanların
Antrenman hatası:
Bir
sporcu iştahla kas geliştirmek için spor salonuna yazılır. Eğer usta bir
antrenörle tanışmadıysa, kendisine verilen 2 saatlik bir idman programı altında
ter dökmek zorunda kalabilir. Genelde ülkemizde bu manzara yaygın.
Doğrusu
Nedir? Ağırlık sporuna ilk adım öncelikle kişinin daha önce hangi spor
uyguladığı, hangi beden tipine sahip olduğu ve günlük aktivitesi öğrenilmesi
gerekmektedir. Bu aşamadan sonra ağırlık egzersizler tanıştırılır ve kısa
süre içerisinde sıkı bir idman çalışması ve en önemlisi de vücut
tipine uygun bir idman programı hazırlanır.
Antrenmanların
ortalama 30-45 dakika arasında geçmesi önemli. Bu spora yeni başlayan
sporcuların geçmişte uyguladıkları sporlarda göz önüne alınarak bir idman
programı hazırlanır. Bu programın ilk haftaları makine veya temel egzersizlerle
hareketlerin doğru gösterilmesi ve uygulamasıyla geçiştirilir. Kuvvet artırma
ve 5-6 tekrar gibi saçmalıklara kesinlikle girilmez. Alıştırma haftalarından
sonra haftadan haftaya ağırlıklar düzenlenir ve kuvvet artırılır. Ama
kesinlikle antrenmanların süresi bir saat sürmez. Örneğin Piramit idman sistemi
uygulanabilir. Bunun tekrar sayısı 10-12’den kesinlikle aşağı olmamalıdır. Set
arası dinlenme süreler ise kesinlikle 1 dakikadan fazla istirahat
edilmemelidir. İdmanlara başlayanlar salondaki sporcuları görerek, 3-6 tekrar arasında
büyük ağırlıkların altına giren ve set aralarında 2-4 dakika arasında sohbet
ederek idman yaptığını zanneden ve bir saati doldurmadanda salondan ayrılmayan
kişiler, aslında ilk üç ay boyunca güzel performans yakalamışta olsa, sonraki
zamanlarda bu tırmanışa şahit olmayacağı çok açıktır.
Unutmayın
ki, vücudunuz uyguladığınız idmana bağımlı kalır. Uzun süre ve çok düşük
tekrarlarla bir idmana başlarsanız, vücudunuz bir sonraki yıllarda bunun
fazlasını isteyecektir. Bu şu anlama gelir. Siz, sonraki programlarınızda çok
daha fazla enerji ve protein almak zorunda kalacaksınız. Ayrıca vücudunuzu ve
kaslarınızı çok daha iyi dinlendirmelisiniz. Eğer uzun süre vücudunuzu idmana
maruz bırakırsanız, kasları yıkıma uğratan Kortizol hormonu devreye sokmuş olursunuz.
Oysa sıkı bir idmanı kısa sürede tamamlarsanız, testosteron seviyesini artırmış
ve anabolik kuvvetin idman sonrası da devam ettiğine şahit olabilirsiniz.
İlerlemiş diğer sporcuların programlarını uygulayarak kaslarını en iyi şekilde
geliştireceklerini düşünenler, büyük bir hatanın içerisine girerler. Oysa iki
kat daha düşük bir idmanla çalışıldığında aynı başarı elde edilir ve bazen daha
başarılı sonuçları görmek mümkündür. Kendinize yazık etmeyin ve sabırla
disiplinle idmanlarınıza sarılın. Bu spora başlarken, idmanlar basit ve sade,
beslenme ise profesyonelce işlenmelidir. Bunun tersini uygulayanlar genelde
hüsranla salondan ayrılıyor.
2. Ruh ve Beynin hazır
olması:
Kasların gelişmesi
için güzelce beslenip sıkı bir idman çıkarma fikrini öncelikle bir kenara
bırakın. Şimdi bu ezberi bozuyoruz. Çünkü kasların gelişmesi için her şeyden
önce beynimizin sinyal göndermesine ihtiyacımız vardır. Daha sonra bedenimizi
ruhen hazırlamak mecburiyetindeyiz. Spor salonuna gitmeden önce ruhen kas
geliştirmek için kendimizin gerçekten hazır olduğunu fikren ve bir motivasyonla
sağlamış olmamız gerekir. Amacımız vakit geçirmek, arkadaşlarla salonda buluşma
ve/veya sohbet etmek gibi bir düşünce yada salonda kızlara takılı kalmaksa,
sakın gelişememekten şikâyet etmeyin. Sorun sizde. Öncelikle ne yapmak
istediğinizi ve amacınızı net bir şekilde zihinde belli etmeniz gerekiyor. Spor
salonuna girdiğinizde gözünüz sadece ağırlıkları görmeli ve yanınızdaki
arkadaşınızla ve karşınızdaki bayana konsantre olmamalıdır. Egzersizleri
uygularken, kaslarınızın geliştiğini de düşünmeli ve sürekli beyninizde
“kaslarım gelişiyor” sözünü tekrarlamalı ve sinyali daha kuvvetli bir şekilde
aktifleştirmelidir. Ruhen bu sporda hazır olmak demek, kasları geliştirmeye
yönelik hazır hale getirmek ve sıkıntı-stres’ten uzak durmaktır. Eski IFBB
profesyonel sporcu Dave Draper şöyle der: “Her sporcu sadece beslenip idman
yaparak kaslarının geliştiğini düşünür. Psikolojik destek ve motivasyon
sayesinde %30 başarınızı oluşturursunuz. Eğer bu %30’luk başarı sağlanmazsa,
geriye kalan %70 gelişmenin de ancak yarısına sahip olabilirsiniz.”
3. Programlara gözü kör
dalmak:
Tecrübeli ve
profesyonel sporcular, kesinlikle ezberlenmiş idman programlarını ya da
dergilerde yayımlanan hazır programları uygulamıyorlar. Yıllarca uyguladıkları
idmanlarla vücudunun tepkisini öğrenip, idmanlarını ona göre düzenliyorlar.
Herhangi bir HIT veya Volüm idmanı da olsa bunlar kişisel bir hesaplama
sonrasında uygulamaya alınıyor. Profesyonel sporcu, set, tekrar ve idmanın
sıklığı konusunda kendi programını oluşturur. Zaman geçtikçe de vücudunun
tepkisine göre hem beslenmesini hem de idmanlarını şekillendirir. Örneğin 6
kere Mr.Olympia şampiyonu olan İngiliz sporcu Dorian Yates, Mike Mentzer’in
hazır idman programını uygulamış fakat daha sonra kendi vücut tepkisine göre
değiştirmiştir.
Yeni
başlayan sporcular, profesyonel sporcuların programını kendilerine asla örnek
almamalıdır. Profesyonel sporcuların idmanlarını analiz edebilirsiniz ve çok
şey öğrenebilirsiniz. Fakat programı kendinize aynen adapte edemezsiniz. Yeni
başlayanların öncelikle idmanları doğru ve nizamınca uygulamak, set ve tekrarları
kasları uyarmak için programa adapte etmek için yönlendirilmelidir. Kaslar kısa
sürede gelişmez. Aceleniz yok. Sabırla ve disiplinle doğru yolda yürüyerek
kalıcı bir gelişme görürsünüz. İdmanları vücut tipinize ve amacınıza göre
düzenleyin. Eğer Şişman yapıda iseniz ve amacınız kilo verip kalıcı kas elde
etmek ise o zaman idmanları sıkılaştırıp tekrarları artırarak molaları
kısaltın. Böylece kaslarınızı ve metabolizmanızı bedeninize uygun bir şekilde
ayarlamış olursunuz.
4. Tek egzersize bağlı
kalmak:
Ağırlık
için spor salona girdiyseniz, bütün egzersizleri ve hangi bölgeyi nasıl
çalıştırdığını iyi öğrenmeniz gerekiyor. Kas gruplarını çalıştıran bütün
egzersizleri bilmeniz şart. Örneğin bir göğüs kafesini 20’den fazla egzersiz
çalıştırabiliyor. Eğer siz sadece uzun barla sehpada itme(bench pres)
egzersizini biliyor ve ilaveten bir iki kısa bar(dumbbell) ile uygulama
yapabiliyorsanız, o zaman kasları %100 varyasyona uyarlamamış olursunuz. Yeni
başlayanlar veya ilerlemiş sporcular için yeterli bilgi ve egzersiz sayılabilir
fakat geçen zaman sonrasında sizin diğer egzersizlere de muhtaç kalacağınızı
unutmayın. Örneğin göğüs egzersizinde Uzun bar ile(barbell) yatarak itme(bench
pres) egzersizini uygulayarak kaslarınızı çok hızlı uyarmış ve kasları hacme
doğru yola sokmuşunuz demektir. Daha sonra Kısa bar ile(Dumbbell) eğik sehpada
itme(İncline press) egzersizini uygularsanız, bu egzersiz ile iç göğüs kafesini
daha fazla yoğurmuş olursunuz ve göğüs kafesini hacme bağlamak için önemli bir
şifreyi yakalarsınız. Kablo çekerek yapılan egzersiz(cable cross) ile göğüs
kafesine maksimum kan pompalamış ve daha esnek hale getirerek son noktayı
koymuş olursunuz. Ayrıca göğüs kafesin iç-dış-yan ve üst bölgelerini tamamen
uyarmış ve gelişmesine yardımcı olmuş olursunuz. Bunun aksine seçtiğiniz 3
egzersizi Barbell bench press, barbell İncline ve Dumbbell butterfly olarak
seçerseniz, bir sporcu olarak kaslarınızı isteğiniz şekilde yoğurmuş
olmazsınız.
Tekrar
etmek de fayda görüyorum. Yeni başlayanlar veya tam ilerlemiş sporcular için
normal görülebilir. Bizim uyardığımız ilerlemiş sporculara yöneliktir. Önemli
olan kaslarınızı bağımsız bir şekilde yeterli oranda uyarmaktır.
5. Set arası Molaların
uyumsuzluğu:
Spor
salonunda bazı sporculara göz attığımda set arası 2 dakika mola verdiklerine
şahit oluyorum. Bazıları ise 3-4 dakika mola verdiği de oluyor. Buna bir bahane
bulmak istiyorum ama izlediğim kadarıyla sporcuların hiçbir bahanesi
bulunmuyor. Çünkü bu sporcular maksimum kas geliştirmek istiyorlar. Eğer
amaçları kuvvet artırmak olsaydı bunu anlamak mümkündü. Set arası
molaları maddeler halinde sıralayalım:
a.)
Sporcu, 6 tekrarlı ve bol setli egzersiz çıkartıyorsa, o zaman bir dakikadan
fazla mola vermek normaldir.(iki dakikayı bulmamalıdır)
b.)
Astım ve nefes darlığı gibi sorunları bulunan sporcular, iki-üç dakika mola
vermeleri normaldir.
c.)
Göğüs, Sırt, Bacak gibi büyük kas gruplarına süper set uygulayanlar, bir-iki
dakika arasında mola vermeleri normaldir.
d.)
Kol, Mide ve Baldır gibi küçük kas gruplarını çalıştırdığınızda set arası kısa
mola vermeniz gerekir. Çünkü bu kas grupları daha hızlı dinlenir ve kendisini
yeniler. Bu açıdan 30-45 saniye gibi bir mola vermek sizin için iyi başlangıç
olacaktır.
6. Egzersiz bağımlısı olmak:
Spor
salonlarında yıllarca idman yapan fakat yeterince ilerleme kayıt edemeyen
sporcuları incelediğimde asıl sorunun beslenme olmadığına şahit oldum. Çünkü
aralarında müthiş beslenen sporcularda çoğunlukta yer alıyordu. En büyük
sorunları, yıllarca sürekli aynı sistem ve egzersizlerle idman yapmış
olmalarıdır. Vücutları bir egzersize adapte olmuş ve artık normal inşaat
işçisinin sürekli aynı ritimde çalışması gibi bedenleri kuvvete ve kas
hareketine alışkanlık göstermişlerdir.
Spor
salonlarında bu tip sporcular farklı idman metodu ve egzersizlerini deneyerek 5
ay boyunca programa girdiklerinde iyi bir gelişme kayıt ettiklerini gördüler.
Bu açıdan her 2 ayda bir olmak üzere farklı bir idman metodu ve en önemlisi
egzersiz uygulayın. Mesela 8 hafta boyunca barbell bench press, barbell incline
press, barbell decline press ve cable cross uygulayabilirsiniz. 9. haftadan
sonra Barbell bench press, Dumbbell İncline press, Dips, Dumbbell bench
butterfly uygulanabilir. Eğer bu size sıkıcı gelirse, bir hafta bir model ile
ve sonraki hafta farklı egzersizlerle çalışabilirsiniz.
7. İdman öncesi kasları
hazırlamak:
Egzersizlere
başlamadan önce bazı sporcular 1-2 set ısınma turları gerçekleştirir. Bazıları
ise 5 dakika koşu bandında ısınır. Bir başka sporcu ise esnetici ve gevşetici
pilates egzersizleriyle kaslarını ısındırır. Sonuç itibariyle her sporcu
sakatlanmadan ağırlıkları kaldırmak ister. Bu noktada profesyonel sporculardan
da hata yapanları uyarmak istiyorum. Isınma derecesini vücudunuza göre tam
ayarlamanız gerekir. Uzun yıllar idman yapıyorsanız ve hiçbir yerinizde ağrı
oluşmamış ise az ısınarak ağır çalışmaya geçmeyi denemelisiniz. Daha önce eklem
bölgelerinde(bilek, omuz, diz gibi) ağrılar yaşadıysanız o zaman ısınmayı
vücudunuza göre tam uygulamanız gerekir. Vücudunuzu iyi analiz edin. Belki de 3
dakika koşu bandı ve daha sonra 10 tekrar ile hafif bir ağırlıkla egzersize
giriş yapmanız size yetebilir. Çünkü fazla ısınarak, idmanda kuvvet ve anabolik
evreyi azaltabilirsiniz. Bu dengeyi çok iyi kurmak gerekir.
Bunun
dışında bir başka hatırlatmayı da yapmak istiyorum. Kış aylarında soğuk bir
iklim içerisinde ısınmalar yoğunluk kazanabilir. Fakat yaz aylarında sıcak
iklim içerisinde kısa ısınmak zorundasınızdır. Buna ilaveten zayıf yapınız
varsa, ısınmayı 1 dakika esnetme ve 1 sette ısınma egzersiziyle
geçiştirebilirsiniz. Eğer şişman yapınız varsa, bunu 3 dakika koşu banttı
ısınarak ağır egzersizlere hazır olabilirsiniz.
8. Egzersizleri tam
uygulamak:
Beslenmeniz
ve idman programınız doğru bir şekilde düzenlendiğini varsayalım. İlaveten
birde motivasyon ve ruhen çok iyi formdasınız. Bu önemli silahlarla mutlaka
gelişme kayıt edebilirsiniz ama size %100’lük bir gelişme sağlayamaz. ‘Olsun
buda bana yeter’ demeyin. Çünkü bir zaman sonra size yetmeyecektir. Bazı
müsabık sporculara idmanlarda egzersizlerin hakkını vermediklerini
hatırlatmıştım. Bana cevaben yeterli bulduklarını ve gelişme gösterdiklerini
söyleyerek memnuniyetlerini dile getirdiler. Kendilerine hak veriyorum.
Beslenme ve ilaç alımları ile mutlaka sporcu yarı yolda kalmaz. Ama hangi
sporcu vücudunun maksimum noktaya gelmesini ve gelişmesini görmek istemez?
Hangi sporcu, vücut kütlesine birkaç kilogram daha kas eklemek istemez? Eminim
ki bu sorulara ‘ben halimden memnunum’ diye cevap veren çıkmayacaktır.
Egzersizleri
doğru uygulamayan müsabıklar, salonda diğer genç sporculara da kötü örnek
olacaktır. Hem kendilerine hem de diğer sporculara zararları dokunabilir.
Ayrıca, egzersizlerin yanlış uygulanmasıyla, başka kas kütlesi yoğunluk
kazanabilir ve hedef kas kütlesine konsantrasyon azalarak yeterli gelişme
sağlanamayabilir. En önemlisi de sakatlanma riski büyür. Dolayısıyla daha fazla
ağırlık kaldırmak adına değil, egzersizi doğru uygulayıp hakkını vermek adına
setler temizce uygulanmalıdır.
9. Partnerinizi doğru
seçmek:
Eminim
sizde spor salonlarda set aralarında muhabbet eden sporcuları görmüşsünüzdür.
Genelde bu tip insanlar 1,5-2 saat idman yaparlar. Bununda ortalama %35’i
zamanı boş geçirmekle sonlanır. Partner demek, sizi başarıya götüren ve
gelişmenizde size destekçi olan arkadaşınız demektir. Set aralarında gerektiği
motivasyonu söz veya hareketlerle sağlayan, ayrıca set uygulamalarında sizin
maksimum uygulamanızda destekçi olan koruyucunuzdur. Elbette ki ideal bir
partner bulmak kolay değil. Çünkü henüz ülkemizde bu sporda bilinçlenme yeni
oluşuyor.
Karakterli,
azimli ve destekleyici sporcu bulmak zor ama imkânsız değil. Bulduğunuzda
kaçırmayın. Eğer sağlam bir partner bulamıyorsanız, en azından siz falso
vermeyin, azimli olun ve partneriniz size sadece setlerde destekçi olsun. Çünkü
sizin maksimum uygulama programınızda bir destekçiye ihtiyacınız vardır. Eğer
hırslı ve kompleks yapıya sahipseniz, size partner önermiyoruz. Çünkü bu şekilde
karşılıklı çekişme ve kendini beğenmişlik duygusu ön planda gezeceğinden dolayı
bu sizin kuvvet ve kas artışına mani olabilir. Sonuç itibariyle aşrı hırslanıp
ilaç küpüne düşebilirsiniz. Bunu önlemek adına partnersiz çalışın. Kendinize
güveniniz varsa ve sporu spor için uyguluyorsanız, partner ile çalışmak size
daha çok zevk verecektir.
10. Egzersizlere
önyargılı bakmak:
Bazı
sporcular, sadece serbest ağırlıklarla çalışıyor. Bazıları ise sadece yada
çoğunlukta makinelerle çalışıyor. Oysa makine ya da serbest ağırlıklar, aynı
oranda kasları uyarmamaktadır. Doğrusu, ikisinide kombine edip uygulamalı ve
kasları verimli bir şekilde adaptasyona bağlamalıdır. En büyük hatayı ise
bayanlar yapıyor. Bu hataya da antrenörler yönlendiriyor. Bir kaç salonda uzman
geçinen bazı antrenörlere “neden bayanların sadece belirli makineleri ve koşu
bandında gezindiğini” sorduğumda, bana kendini haklı çıkaran bir açıklama
yaptı: “serbest ağırlıklar bölgesinde erkekler yoğunlukta ve bayanlar rahatsız
olmasın diye bu noktada çalıştırıyorum” dedi. Diğer salonlardaki antrenörlerde
aynı mı düşünür bilemem fakat doğru olanı, bayanlarında serbest ağırlıklarla
çalışmış olmasıdır.
Rafet Fatih ÇAKMAK
Beden Eğitimi
Öğretmeni
Yorum Yap