Yavuz Aygün Röportajı
1)Yavuz Aygün
kimdir? Kendinizi biraz anlatır mısınız?
27 Haziran 1996 Trabzon
Doğumluyum. Annem ev hanımı babam şoför. 3 erkek kardeşiz. İlköğretim ve lise
eğitimimi Trabzon’da tamamladım. 8 yaşımdan beri futbolla uğraşıyorum. Futbolla
doğdum diyebilirim. Hala daha profesyonel olarak futbolun içerisindeyim. Kısaca
kendimi böyle tanıtabilirim.
2)Neden
kalecilik peki?
Çocukken fiziğimin kaleciliğe uygun olmasından dolayı bu işe
yönlendirildim. Severek yapmaya devam ediyorum. Nasibimizde kalecilik varmış.
3)Bana kaleciliğin güzelliklerinden
bahsedin desem?
Güzel yanlarını öğrenmek için bu
işin içine girmek gerekir. Maçın son dakikasında kritik bi top kurtarıp
takımına 3 puan veya şampiyonluğu getirdiğindeki o hazzı ve güzelliği
kelimelerle anlatamam. Herkesin yapabileceği bir meslek değil bence en güzel
tarafı bu diyebilirim.
4)Trabzonspor altyapısından yetişip oradan
ayrılmak kötü bir duygu olmalı?
12 yıl emek verdiğim bi yer.
Benim için kolay olmadı tabikide. Doğduğum büyüdüğüm beni ben yapan yerden
uzaklaşıyordum. Ama futbol işte yarın nerde olacağımızı bilemiyoruz. Böyle
durumlara hazırlıklı olmamız gerekiyor.
5)Hangi yıl profesyonelliğe geçiş
yaptınız?
2013-2014 yılında Trabzonspor A
takımına çıkmıştım ama resmî profesyonel sözleşmemi 2015-2016 yılında atmıştım.
Hayatımın en güzel günlerinden biriydi.
6)Göztepe’ye transfer olma sürecinde
neler yaşadınız? Olumsuzluklar oldu mu?
Süreci kısaca şöyle özetleyeyim
fazla derine inmek istemiyorum beni takip edenler bilir. Trabzonspor’la
sözleşmem bitmişti. Yeni sözleşme imzalayacaktık ama o dönemki yöneticinin
birinin bana karşı takındığı davranış ve üslubu bizim trabzonun çocuklarının
Trabzon’daki değerini gösteriyordu. Mevzu para değildi insan olarak da değer
görmediğimizi farkettim ve beni ben yapan Trabzonspor’la sözleşme imzalamama
kararı aldım. Belki başka baharda diyerek ayrıldım. O ara Göztepe den teklif
gelmişti. Başka takımlardan da teklif gelmişti ama oynayabileceğimi düşündüğüm
bi yer olarak gördüm ve Göztepe yi tercih ettim. Camiayı önceden biliyorum
taraftarları herkesin dilinde burda Türkiye’ye adımı duyurabilir hakettiğim
yerlere gelebilirim diye düşündüm ve Göztepe serüvenim başladı.
7)Bu yaz
Karabükspor ile adınız anıldı. Bu konu hakkında neler söylersiniz?
Karabüksporla adım anılmadı sezon
başı 1 yıl kiralık olarak Karabükspor a gittim. 2 sene bekledim Göztepe de.
Beklediğim şans gelmeyeceğini düşündüğüm için yoruldum. Bende kulübüme oynamak
istediğimi söyledim. Kiralık olarak oynayabileceğim takım Karabükspor olduğunu
düşündüm. Yardımcı hocamı eskiden tanıyorum gel iki kaleciden biri olursun
derdi. Mücadeleden kaçmadım kim gelirse gelsin kaleyi alacağım diyerek gittim
ve Karabüksporla sözleşme imzaladım. Antremanlar başladı iki idman sonra takım
hocamız beni çağırdı benle toplantı yaptı. Yanımda yöneticilerı aradı bitane
daha kaleci almanıza gerek yok dedi yavuz oynayacak. Sonra bana oğlum sen bu
zamana kadar niye oynamamışsın dedi. Neyse benim için herşeye güzel gidiyordu.
1. Kaleci olmuşum antremanlarda hazırlık maçlarında iyiyim hocanın gözüne
girmişim. Tamam dedim bu sene Türkiye’de yavuz adında bi kaleci var herkese
göstereceğim diyordum. Sezonun başlamasını bekliyorum sabırsızlıkla.
Sezon başladı ama herkesin bildiği gibi Karabükspor maddi sıkıntılardan dolayı
yeni transferlere lisans çıkaramadı. Hayatımın dönüm noktalarından biriydi.
Psikoloji tersine döndü yine. Ama hayat devam ediyordu. Göztepe’ye geri döndüm
8)Göztepe ile
yaşamak istediğiniz neler var? Hem Göztepe’den hem kendinizden bu sezon neler
bekliyorsunuz?
Göztepe ye çok güzel hayaller
kurarak gelmiştim. Şuana kadar şans bulamadığım için hiçbir şey
gösteremedim diyebilirim. Bu Sezon Karabük’ten geri döndüğümde TFF ye 28
kişilik listeyi verdikleri içinde devreye kadar oynayamıyorum. Hedefim bu
camiada yavuz Aygün’ü izlettirebileceğim bir ortam oluşması. Devreden sonra
herşey hem kendi adıma hem de kulübüm adına güzel olacağını düşünüyorum.
9)’’Kalecilik biraz his işidir’’ diyebilir
miyiz?
Tabiki bir kalecinin hisleri ve
sezgileri kuvvetli olması gerekir. Aynı zamanda cesaretli ve yürekli olması
gerektiğini düşünenlerdenim. Kalecinin gözü kara olmalı hiçbirşeyden
çekinmemeli ve korkmamalı biraz da yeteneğiniz varsa iyi bir kaleci olunabilir.
10)Penaltı
anında yaptığınız herhangi bir totem var mı?
Herhangi bi totemim yok.
Sezgilerimle hareket ederim. Penaltı konusunda da kendimi başarılı buluyorum.
1461 Trabzon’da u17 Türkiye şampiyonu olmuştuk. O sene 12 penaltı
kurtarmıştım.
Başka kategorilerde de çok
penaltı kurtardım ama o sezonu unutamıyorum.
11)Kişisel
olarak hedefleriniz neler? Avrupa hedefiniz var mı?
22 yaşındayım. Daha gençsin
diyorlar. Çokta katılmıyorum. Artık yavaş yavaş şans bulmak istiyorum.
Türkiye’de sayılı kaleciler arasına adımı yazdırmak istiyorum. Alt yaş
kategorilerinde milli takımda kendime yer bulamadım. Çalıştığım hocalar seni
neden milli takıma almıyorlar diyorlardı. Sebebini bilemiyorum. Artık alt yaş
kategoriler için yaşım geçti. A milli formayı her Türk futbolcu gibi giymek çok
isterim. Türkiye’de yapmak istediklerim bunlar. Türkiye de kendimi
kanıtladıktan sonra Avrupa hedefi neden olmasın
12)Örnek aldığınız bir Türk kaleci var mı?
Çok iyi Türk kalecilerle
çalıştığımı düşünüyorum. Onur Kıvrak Fatih Öztürk Hakan Arıkan Günay Güvenç.
Hepsinin iyi yönlerini örnek aldım ama kendi stilimi yaratmak istiyorum.
13)Futbola nasıl
başladınız? Nasıl keşfedildiniz?
Daha Dün Gibi. İlkokulda
Trabzonspordan Seçmeye Gelmişlerdi. Sınıfça Okulun Futbol Sahasına İnmiştik. O
Dönem Diğer Arkadaşlarıma Göre Boyum Uzun Olduğu İçin Beni Kaleye Koymuşlardı.
Aramızda Küçük Bi Maç Yapmıştık. Maçta Bana Top Gelmemişti. Trabzonspordan
Gelen Hocalarım Kimseyi Beğenmemişlerdi, Gidiyorlardı. Öğretmenim Sevgili Sınıf
Hocamız Sayın Sinan İmamoğlu Benim İçin Şu Kaleciyi Bi Deneyin Demişti.
Hocalarım Baktılar Denediler. O Günden Sonra Kalecilik Hikayem Başladı.
14)Sahada
unutamadığınız bir an var mı?
2015-2016 sezonundaki sonradan
oyuna girip bordo mavili formayla ilk kez ve şanssız bi şekilde tanıştığım günü
unutamıyorum
15)Çalışmayı
sevdiğiniz bir antrenör var mı?
Bu yaşıma kadar birçok antrenörle
çalıştım hepsinin kendine göre stilleri var bende hepsinden bişeyler öğrenmeye
çalıştım. Hepsinle çalışmaktan zevk aldım
16)Son olarak Sporda Manşet
Dergisi’ni takip ediyor musunuz? Görüş ve önerileriniz neler?
Daha çok sosyal medyadan takip ediyordum. Bundan sonra daha yakından
takip edeceğim. Bu güzel röportaj için teşekkür ederim
Yorum Yap