Gençlerbirliği, Galatasaray’ı kendi sahasında kabul etti. Ümit Hoca’nın planı topun arkasında iyi kalıp Manu – Jailton – Sessegnon üçlüsüyle Galatasaray’ı eksik yakalamaya çalıştı. 14. Dakikada bu planı çok iyi uyguladı. Manu’nun getirdiği topta Deniz’in ayağı kalmasa Gençlerbirliği daha önce öne geçecekti. Galatasaray hücumlarını sağ taraftan geliştirmeye çalıştı. Belhanda , Feghouli ve Mariano’ya yakın oynadı. Ancak Belhanda sadece pas istasyonu oldu işin yaratıcılık tarafında çok etkisiz kaldı. Feghouli ve Garry de oyuna giremeyince doğal olarak Gomis istediği topları alamamış oldu. Neredeyse yüzde 80’lere varan topa hakimiyet sonuç getirmedi. İkinci devre Eren oyundaydı ama Galatasaray ilk yarıdaki görüntüsünden farklı bir oyun oynamadı. Galatasaray’ın iç saha maçlarından farklı olarak deplasmanlarda oyun coşkusu oldukça eksik kalıyor. Böyle olunca da Galatasaray net pozisyona girememiş oluyor. Bu sorunu eldeki oyuncu havuzuyla çözmek çok mümkün görünmüyor. Belhanda kafa olarak çok git gel yaşıyor ve bu doğal olarak oyununa yansıyor. Maçın son bölümlerinde doldur boşalta dönmüşken Konyaspor maçındaki gibi Maicon ileriye gönderilebilir miydi diye sormak gerek. Nitekim Selçuk – Donk değişikliği sahada hiçbir şey değiştirmedi. Galatasaray’ın deplasman sorununun oluşma aşamasında olduğunu düşünüyordum ancak Karabük ve kupadaki Akhisar maçlarında sorunun çözüldüğünü düşünmüştüm ancak bu maçla bu sorun tescillemiş oldu. Galatasaray, Başakşehir ve Beşiktaş’ı yense bile deplasmandaki coşku problemini çözemezse yarıştaki şansı zor. Ahmet ERGÜÇ
Yorum Gönderme
0
Yorumlar
Abone ol
Abone olun, dergimizin yeni sayıları ücretsiz olarak mail gelsin
0 Yorumlar