GALATASARAYIN ASLANI: ASLAN NİHAT BEKDİK



EFSANE SPORCULAR SERİSİ -17-
GALATASARAYIN ASLANI: ASLAN NİHAT BEKDİK
Serdar ÜSTÜNTAŞ

                Osmanlı İmparatorluğu 2. Abdülhamid döneminin sonlarını yaşarken payitahtta 1902 yılında adı Nihat olan bir çocuk dünyaya geldi. Sekiz yaşına kadar sporun ve futbolun ne olduğunu bilmeyen Nihat 1910 yılında Eski adı Mekteb-i Sultanı olan Galatasaray Lisesine girdi. 1481 yılında Fatih'ten miras kalan Mekteb-i Sultani yani Sultanların Okulu'na ilk girdiğinde pek ufak olan Nihat yatılı olarak girdiği bu irfan yuvasında ilk başlarda uzun koridorlara ve geniş sınıflara yabancı kalmıştı. Derslerden ve etütlerden sonra yatakhanede yastığın altında bazen düşünceli bazense ağlamaklı bir şekilde uyuyup kalıyordu.  İşte böyle bir zamanda küçük büyük herkesin peşinden koştuğu bir top teneffüslerde dikkatini çekmişti. Topla birlikte herkes koşuyor, düşüyor, çarpışıyordu. Daha sonra kendisi de o topun peşinden koşmaya başladı. Hatta bazen yoklamalarda 289 Nihat diye sorulduğunda yok diye söyleniyor ve devamsızlık yapmış oluyordu. Sporu çok sevmişti. Sadece futbolla değil atletizm ve yüzme ile de ilgilenmeye başlamıştı. 1915’e kadar Galatasaray Lisesinde okudu. Bu süre içerisinde Galatasaray’ın 3. Takımında bir diğer ifadeyle altyapısında maçlarda yer almaya başladı. 
1915-1916 sezonunda Heybeliada’daki Bahriye Mektebine dâhil olan genç Nihat futboldan biraz uzak kalmaya başlamıştı ama askerlik mesleği onun vücudunun daha atletik olmasını sağlamıştı. Ayrıca oradaki bir büyük şansı daha olacaktı. Okula girdikten 3 ay sonra Galatasaray’ın kurucusu Ali Sami Bey beden eğitimi ve spor öğretmeni olarak Heybeliada Bahriye Mektebine atanmıştı. 4 sene burada emek verip çalıştıktan sonra 1919 yılı sonunda Ali Sami Bey’in de etkisiyle ve ilk göz ağrısı da olması sebebiyle Galatasaray’ın A takımına dâhil olmuştur.  İlk maçında 5 Aralık 1919’da Union Club sahasında İdman Yurdu karşına çıkman Nihat daha maçın başından itibaren herkesi etkilemeye başlamıştır. Sahada ayak basmadık yer bırakmayan ve durmadan koşan Nihat atletizmini, çevikliğini, hızını kullanınca rakipleri de şaşırtmıştır. İlk o maçta nasıl oynadıysa diğer maçlarda da o çizgisini devam ettirmiştir. O herkesten ayrı bir futbol oynuyordu.  Maçlarda bir aslan gibi mücadele ettiği için ona aslan lakabı verildi. Bu karakter ona Galatasaray’ın 2 numaralı üyesi Emin Bülent Serdaroğlu’ndan kalmıştır. Ona 10 aslan gücünde derken aslan lakabı önce Nihat’a sonra da Galatasaray’a kalmıştır. Tribünlerde taraftar onun komple sporculuğunu görmüş ve belki de ülkemizdeki ilk tribün bestesinde onun ismi geçmiştir.

Biz Fener’i yeneceğiz
Mumunu söndüreceğiz
Âlâlara, Zekilere
Futbol dersi vereceğiz.

Haydi Nihat Haydi aslan
Haydi Mithat haydi çullan
Ali kıran baş koparan
Allak bullak işte meydan


Türk Milli takımının ilk milli maçı olan ve 2-2 beraberlikle sonuçlanan Romanya maçında ilk onbirde yer alan ve ilk milli olan futbolcular arasında yer alan Aslan Nihat o dönemde ünlü bir futbolcu olan Çekoslovak futbolcu Kado’yu da bir milli maçta etkilemiş ve maçın ardından Kado onun için “ Ben böyle futbolcu görmedim, topu ayağından alıyorsun, geçtim diyorsun, beş metre sonra yine karşında görüyorsun, bu ne sürat bu ne enerji.” demiştir. Milli takım formasını o dönemde en fazla terleten futbolcu olan Aslan Nihat toplamda 21 kez Ay Yıldızlı formayı gururla taşımıştır. Bu maçlarda 1 de gol sevinci yaşamıştır.
Sadece futbolcu değildir. Galatasaray’ın ona ihtiyaç duyduğu her kategoride yarışmış ve rekorlar kırmıştır. Futbolculuğun yanı sıra atlet, yüzücü, binici, yelkenci ve kürekçidir. Cumhuriyetimizin kurulduğu ilk yıl olan 1923’te futbol haricinde ilk ülke rekorlarını kırmaya başlamıştır. İstanbul’da düzenlenen yüksek atlama yarışmasında 1.58 atlayarak ilk Türkiye rekorunu kırmıştır. Aynı organizasyonda üç adım atlamada da yer alan Aslan Nihat yine bir Türkiye rekoru kırmış ve 11.92’lik derecesiyle kürsünün en tepesine çıkmıştır.  Yüzme sporunda döneminde önemli dereceler elde etmiştir. Ayrıca günümüzdeki Galatasaray- Fenerbahçe kürek takımlarının rekabetinin ilk yıllarında yine Galatasaray takımının bir parçası olmuştur. Ayrıca Sipahi Ocağı’nın Harbiye’de yaptığı binicilik yarışmalarında da başarısını ispat ederek birincilik kazanmıştır. Lakabı olan Aslan adlı yelkenlisi ile birçok mahalli ve genel yarışmalarda birincilik kazanmıştır. Görüldüğü gibi kendisi Türkiye’nin ilk komple sporcusudur.
1936 yılına kadar Galatasaray’da aralıksız 17 yıl futbol oynayan, 6 şampiyonluk yaşayan, 268 maça çıkan ve Bekdik soyadını alan Aslan Nihat Galatasaray ruhunun Ali Sami Yenlerden, Emin Bülent Serdaroğlulardan sonraki temsilcisi olmuştur. O bayrağı çok ustaca taşımış hatta Ateş Güneş bölünmesinde bile takımının savunucusu olarak kalmıştır. Futboldaki birinci gayesinin Fenerbahçe’yi yenmek olduğunu kendisiyle yapılan bir söyleşide belitmiş ve takımına bağlılığını bir kez daha kanıtlamıştır.  Sporculuk yaşamından sonra Galatasaray’ın kendisine ihtiyaç duyduğu her anda yardıma koşmuştur. Nihat Spor adlı bir spor mağazası da açan Aslan Nihat o dönemlerde yeni sporcular yetiştirilmesi için de mücadele etmiştir.
1957 yılında ülkede yapılan seçimlerde İstanbul’dan milletvekili seçilen Aslan Nihat bir sene sonra her şeyi olan Galatasaray’ın İstanbulspor ile oynadığı bir maçta aşırı heyecanlanmış ve kalp krizi geçirmiştir. Bir süre tedavi gördükten sonra tekrar eski sağlığına kavuşmuştur. Fakat bu defa da 27 Mayıs 1960 darbesi ile hayatının bir başka zorlu sürecine girmiş ve o dönemdeki tüm milletvekilleri gibi o da tutuklanmıştır. Daha sonraki süreçte gözden uzak bir hayat sürmüş ve 21 Haziran 1972 tarihinde vefat etmiştir. Mezarı ise Zincirlikuyu’da aile kabrindedir.
Ülkemizin ilk modern orta saha futbolcusu, ilk komple sporcusu, atletizmde ilk Türkiye rekorlarının sahibi, mücadelesinden dolayı aslan lakabını alan Galatasaray’ın ilk büyük efsanelerinden olan ve Galatasaray ruhunun temsilcilerinden Aslan Nihat Bekdik’i saygıyla anıyoruz.
 

Hiç yorum yok