KORTTA STAND UP :MANSOUR BAHRAMİ

Dünya birçok efsane sporcu görmüştür. Bu büyük sporcuların çoğu alanında aldıkları başarılarla gerçekleştirmişlerdir. Kimisi ise çok başarılı olamamasına rağmen insanların akıllarında yer edinmişlerdir. Centilmenlikleriyle öne çıkanların yanında tam tersi sahadaki agresif tavırlarıyla dikkat çekenler de olmuştur.

Ama biri var ki o tenis kortlarının tabiri caizse  Charlie Chaplin’i olmuştur. Bu isim İranlı Mansour Bahrami

26 Nisan 1956 yılında İran’da doğan tenisçi. 16 yaşında İran tenis takımında eksiklik olmasından dolayı korta girip eline raketi alır ve kaderi o andan itibaren değişir. Mansour’un tenise karşı olan yeteneği barizdir.

Ardından İran’da ortam bir anda degisti. 1970 yılında gerçekleşen İran İslam devriminden sonra ülkedeki tenise olan bakış açısı tamamen değişti. Tenis artık İran'da kapitalist bir spor olarak görülüyordu. 3 yıl içinde ülkedeki tüm tenis kortları kapatıldı.

Mansour için artık sıkıcı günler başlıyordu. Günlerini bomboş geçirirken kumar oynadı ve ardından Fransa’ya kaçtı.

O kafasına tenisçi olmayı koymuştu. Fransa’da en iyi günlerini geçirdi ve kendini burada geliştirdi. 1989 yılında Eric Winogradsky ile birlikte iyi isler yaptılar. Teklerde çok fazla başarılı olamamasına rağmen çiftlerde 31. basamağı görmüştür. Mansour 2003 yılında emeklilik kararı almıştır.

Buraya kadar normal bir sporcu profili çizen Mansour’u Mansour yapan özellik kortlardaki tiyatral  tavırlarıdır. Adeta kortu tek başına Tuluat gösterisi yapılan bir sahneye dönüştürür.

Hakeme ,top toplayıcılara ve rakibe yaptığı muzipliklerle tribünleri gülmekten kırıp geçirir.

Onu bu özelliği sayesinde emekliliğinden sonra ATP turnuvalarının aranan yüzü haline gelmiştir.

Arkadaşlarıyla tenis kortlarını eğlenceli hale getirmeye hala dev ediyorlar.

Zaten kortta yaptiklarını 2009 yılında yayımlanan otobiyografisinden anlayabiliriz: The Court Jester(Kort Şakacısı)

Mansour Bahrami sadece başarıyla değil sahadaki farklı duruşla da akılda kalınılacağını ispatlamıştır.

Ahmet ERGÜÇ