TAM ZAMANI! ( GALATASARAY KAYSERİSPOR )

11 puanlık maç. Dile kolay. Şampiyonluk yolundaki rakipleri birer birer puan kaybedince, Galatasaray camiası için bu maç, şampiyonlar ligi gruplarından çıkma maçı kadar önemli hale geldi. Camiada en son bu kenetlenmeyi, iki güne uzayan Juventus zaferi öncesinde hatırlıyorum. Taraftarlar birbirine sosyal medyadan çağrılar yaptı. Şampiyonluk maçı edasında konsantre oldular. O sinerjiyi yaratmaya çalıştılar. Bu çok önemli bir ekstra güç. Peki tribünler neden boştu? Demek ki klavye delikanlılığı yapıp takımlarını yalnız bıraktılar! Belki milyonlarca paylaşım yapıldı arenaya diye, ama...

Sneijder önemli eksik. Yokluğunda forvet arkasında üç tane aynı özelliklere sahip oyuncu görev yaptı. Sürekli yer değişerek oynayacakları baştan belliydi. Tolga Ciğerci yaşıyormuş(!) Kayserispor müthiş bir çıkış yakaladı. Yeni transferleriyle bambaşka bir takım oldular. Düşme hattından kurtulma adına, en az Galatasaray kadar önemliydi bu maç onlar için.

BEYİN OLMAYINCA

Özgüvenli başlamadı Galatasaray. Sanki stres vardı üzerlerinde. Henüz ilk dakikada basit kaybedilen topları örnek gösterebilirim. İlk bölümde tempo yapamadı sarı kırmızılılar. İstatistiklere baktığımızda, Kayserispor maç başı hiç kalesini kapatamamış. Talihsizliklerde oldu konuk ekip adına. Bunlarda maçın soğumasına neden olan etkenler. 

Kayserispor kendi evinde oynuyor gibiydi. Rakip yarı alanda top kazandılar, defalarca şut fırsatı yakaladılar. O kadar rahat oynadılar ki çoğu kez kendi kayıpları yüzünden rakibine geçti top. Galatasaraylılar izliyordu sadece. Çivi gibi diziliyorlar, top kendilerine çarpınca kazanıyorlar desem yeri. Zaten kendilerindeyken de ne yaptıkları belli değil. Yine saçma sapan paslar yapıp durdular. O kadar pozisyon verdikleri yetmiyormuş gibi, ön direk sayılmayacak yerden kafa vurdurup golü de yediler. Sonra bir tane daha! 20 golün 13'ü kafa golü. Şakası bile yapılmaz büyük takımda. Ama sarı kırmızılar bunu başardı! İki köşe vuruşu iki gol. Yahu hala şampiyon olacağız diye konuşanlar var. Başkan başkan değil, teknik direktörün yok! Futbolcular ruhsuz! Neye göre inanıyorsunuz?

Bugün beyinsiz bir takım gördük. Sneijder olmayınca Galatasaray halı saha takımına dönüyor. Podolski biraz duvar oluyor ceza sahası önünde ama onunla da anlaşamıyorlar. Bir pozisyonda sadece Rodriguez ile müthiş bir verkaç yaptılar. Daha ilk yarı bitmeden yuhalamalar başladı. Gelmeyenler çok şanslı. Sahadakiler için buz gibi havada tribünde desteği hak etmiyorlar. 

HALI SAHA TAKIMI

İkinci yarı tribünlerin çoğu gider diye tahmin ettim ama buraya gelmişken maç bitsin dediler herhalde. Demek ki bu maçın önemini sadece taraftarlar kavramış. Daha önce de kötü oynadıklarını söyledim. Yalnız bugün sanki kaybedeceklerinden emin bir vaziyetleri vardı. Kazanmak için sahaya çıkan bir takım bu kadar ruhsuz, isteksiz olamaz. Üretkenlik sıfır. Oyun düzeni yok. Sanki birbirini tanımayan adamları sokaktan çağırmışlar, formaları giydirmişler. Çıkarmışlar sahaya. Ne giydikleri formanın değerini biliyorlar ne de ağırlığını.

İnanın Kayserispor ikinci yarı rakibine uydurdu kendini. Fenerbahçe ve Gençlerbirliği maçlarının performanslarını gösterseler en az 5 olurdu. Yine de sezonun en rahat maçını oynadılar desek yanlış olmaz. Acıdılar bence. Galatasaray'a daha fazla gol atmak istemediler. Yoksa önlerinde bir Muslera var. Diğerleri hayalet. Sonuçta Galatasaray inanılmaz bir fırsatı tepti. Bir daha kendileri ayarlasa böyle bir avantaj geçmez ellerine. 

Bir yanda şampiyonluk adına 11 puanlık maça çıkan bir takım ve koca 90 dakika kazanmak için hiçbir şey yapmayanlar, diğer yanda ikinci yarının flaş ekibi, düşme hattından kurtulmaya çalışan Kayserispor. Sindirebilirseniz. Aslında çok güzel bir sinyal bu. Galatasaray bu hafta kazanmadı ama kaybetmedi de! Şimdi değiştireceksin. Takıma çeki düzen verebilecek biri için önünde tam bir hafta var. Gerçi kendilerinin de gitmesi lazım ama daha istedikleri kadar aşağı düşüremediler ki hala yönetim koltuklarını işgal ediyorlar. Kayserispor tabiri caizse kaşındı ama hem Hüseyin Göçek'in tuhaf düdüğü ve Eren'in beceriksizliği olmasa cezayı kesecekti Galatasaray. Ucuz kurtuldular. Bakalım hala daha birilerinden en iyi teknik direktör benmişim demecini duyabilecek miyiz? Ya da kendini yönetim sanan ama aslında Galatasaray tarihinin en kötü topluluğu oldukları aşikar olan sözde yöneticiler gidebilecek mi?