TESLİMİYET (Türkiye İtalya)

 

Günlerce bekledik bu anı. Açılışı yapacak olmamız heyecanımızı katlıyordu. Nihayet zaman geldi çattı fakat rotasyonda seçilen oyunculardan bir hayli rahatsız oldum. İki tane kaleci var, dört adet orta saha var ama hazırlık maçında büyük ümit vaad eden Kerem ve büyük potansiyel Abdulkadir kadroya alınmıyor!? Özellikle sosyal medyada büyük tartışma konusu oldu bu durum. Dorukhan yerine Kerem gayet tehditkar manada bekleyebilirdi ilerleyen dakikalar için. Beş oyuncu değişikliği içerisinde 4 tane orta saha varken sadece bir kanat oyuncusu olmasının mantıklı açıklaması yok...

İtalyanların topla daha çok oynayacağını tahmin etmek zor değildi. Bu maçta en çok lazım olan kondisyon ve kademe idi. Böyle bir rakibe karşı iyi sonuç düşünüyorsan önce durdurmak zorundasın. İlk yarım saatte köşe vuruşu dışında Insigne'nin tehlikesini yaşadık. Hücum yönünde çok konsantre olmadığımız belli oluyordu. Sol kanatlarını özellikle Kenan'ın yardımı ile iyi kapattık. Kenan hücumda etkisizdi eleştirisini bu maç için kabul etmem. Çünkü asıl görevi durdurmaktı. Sağdan daha cüretkar geldiler, neyse ki topları iyi karşıladık. 

Böyle bir takımı ceza sahasına sokmamak takdir meselesi. Burak ile birkaç cılız deneme dışında tedirgin etmedik onları ama istediklerini de yaptırmadık. İlk yarının sonunda lehimize davrandı Hollandalı hakem. Belki yakından ele geldi diye penaltı olarak değerlendirmediler. İtalyanlar çılgına döndü bu karar sonrası. Çıkamadık topla, uzun oynamak zorunda kaldık ve Burak dışında o topu kovalayacak profil yoktu sahada. Topu ayağa oynama konusunda iyi oyuncularımız rakip yarı sahada varlık gösteremedi. Ozan ve Okay ile sadece durdurabilirsin. Geriden oyun kurma konusunda Taylan tercihi problemi çözebilirdi. İlk yarı bittiğinde kaleyi bulmayan şutumuz bile yoktu lakin amacımıza ulaştığımızı düşünüyorum. 

Yusuf Cengiz değişikliği rakibi tehdit etmek için doğru hamleydi. Hatta bir şans anında topu rakip kaleye nasıl götürdüğüne şahit olduk. Gel gelelim bu mücadeleye karşılık yediğimiz basit goller hiç yakışmadı. İlk golde Merih değil düşen Umut Meraş asıl kabahatli. Böyle önemli maçta o acemilik dağıttı bizi. İkinci golde kademe kayboldu. Uğurcan'a kızamadım son gol öncesi. 

Bu maçı, önümüzdeki iki maça takım umut verecek mi duygusuyla takip ettim açıkçası. Ne yazık ki iki farklı geri düşmemize rağmen reaksiyon verme konusunda beklentilerim karşılıksız kaldı. Oyundan düştük, mental açıdan teslim olduk. Bu jenerasyona hiç yakışmadı anlayacağınız. Son provadan sonra iyi hazırlanmadığımızı yazmıştım. İtalya maçına da hazırlanmadığımız ortada. Böyle baskı yapan takımlar karşısında elinde Taylan gibi bir profil varken, oradaki üç oyuncuyu değiştirip onu tercih etmedi Şenol Güneş. Korkarak çıkmışız bir kere! İlk golü yedikten sonra o yüzden dağıldık. Yenilmek sorun değil, teslim olmak can sıkıyor. Kısa sürede bu dağınıklığı toparlayabilecek miyiz ona bakalım. Geri düştükten sonra, olsun şöyle karşılık vermeye çalıştık diyeceğimiz bir görüntü yok elimizde... 

Sakin olmakta fayda var. Önümüzde altı puan alma ihtimali varken, İtalya maçında düştüğümüz durum ile beyaz bayrak sallayacak isek buraya niye geldik? 2008 yılında da ilk maçta Portekiz'e mağlup olmuştuk. İnanın o gruptan futbolumuzla değil, inancımızla çıktık. Sürekli geri düşüp son dakikalarda mucize gerçekleştirdik. Turnuva bu, kazandıktan sonra oyun pek konuşulmaz. Belki de tarihin en iyi jenerasyonu dediğimiz oyuncu grubundan, örnek verdiğim reaksiyondan daha fazlasını bekliyorum. Açık ve net; bu maç Şenol Güneş'e yazar! Bu takım her topu ileri dikecek kadar kazma değil sayın hocam! Umarım diğer iki maç da galibiyet ile kendisine yazar.

Hiç yorum yok