İbrahim Çolak: ‘’EN BÜYÜK HEDEFİMİZ OLİMPİYATLARA KATILIP MADALYA ALMAKTI’’
Gururumuz 2019
Dünya Artistik Cimnastik Şampiyonu İbrahim Çolak ile bir röportaj
gerçekleştirdik.
1)Bize
kendinizi tanıtarak başlamak ister misiniz?
-Merhaba ben İbrahim Çolak. 7 Ocak 1995’te
İzmir/Konak’ta doğdum.2017 yılında Ege üniversitesi beden eğitimi ve spor
öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Şu an İzmir Aliağa Helvacı Ortaokulunda
öğretmenlik yapıyorum. Ayrıca Şavkar Cimnastik Spor Kulübünün sporcusu olarak
aktif spor hayatıma devam ediyorum.
2)Sevgili İbrahim Çolak ‘‘Artistik
Cimnastik’’ sporuna başlama hikayen nedir?
-Cimnastik sporuna 5 yaşında amcam Erkan Çolak’ın
sayesinde başladım. Kendisi eski cimnastikçidir. Cimnastiğe başladığımda çok
küçüktüm ve o ortam bana oyun parkı gibi geliyordu. Bu yüzden çok severek
antrenmanlara gidiyordum. Ayrıca amcamın da cimnastikçi olması beni çok
etkiliyordu ve heveslendiriyordu. Ailem de spor yapan ve sporu seven insanlar.
Babam yarı maraton tam maraton yarışlarına katılıyor. Annem ise 10km 15km ve en
son 21km yarışına katıldı ve o koşuyu güzel bir şekilde tamamladı bu da çok
büyük bir başarı gerçekten. Tabi ikisi de hobi amaçlı ve koşmayı sevdikleri
için yapıyorlar. Ablam da eskiden cimnastik yapmış ama daha sonrasında bırakmak
zorunda kalmış. Ailem bu şekilde sporcu olduğu için beni de cimnastik sporuyla
çok küçük yaşta tanıştırmışlar
3)Şavkar Arena’da birebir bulunmuştum ve
oradaki sporcuların çok iyi hazırlandığını ve olimpiyat için gün saydıklarını
görmüştüm yıllar önce, oradan bahsedebilir misin biraz? Nasıl bir çalışma
ortamı var?
‘’EN BÜYÜK HEDEFİMİZ
OLİMPİYATLARA KATILIP MADALYA ALMAKTI’’
-19 yıldır Şavkar Cimnastik Spor Kulübü’nün
sporcusuyum. Oradaki herkes aile gibidir, hatta benim ikinci ailem diyebilirim.
Şavkar Arena Cimnastik Salonu 2011 de açıldı. Benim, takım arkadaşlarımın,
antrenörlerimin tek istediği ve en büyük hedefimiz olimpiyatlara katılıp orada
madalya almaktı ve o güzel ve sıcak ortamda birbirimize inanmış bir şekilde ve
hedefimize ulaşabilmek için çalışıyorduk. Çok güzel ve bir o kadar da yorucu
günlerimiz geçti ama hiç bir şey kolay elde edilmiyor.
4)2015 Bakü’de kazandığın bronz madalya
bizlere bir gözdağı mıydı? Tabiri caizse bize bir fragman mı izlettirdin?
-Yani şöyle söyleyebilirim sadece orada aldığım madalya
değil bu zamana kadar aldığım dereceler hatta kıl payı kaçırdığım madalyalar
bile Dünya Şampiyonası ve Olimpiyat Oyunları için bir sinyal veriyordu
diyebiliriz.
5)’’THE ÇOLAK’’ hareketi literatüre nasıl
geçti?
- Aslında benden
önce ismini literatüre geçirmiş birçok sporcumuz var. Rahmetli Murat Canbaş, şu
anki Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanımız Sayın Suat Çelen ve takım
arkadaşım Ferhat Arıcan’ın da literatürde isimleri olduğu için benimde aklıma
kendime özel bir hareket yaparak onların izinden gitmek geldi. Bu düşüncemi
antrenörüm Yılmaz Göktekin’le paylaştıktan sonra hemen çalışmalara başladık. 3
aylık bir çalışmanın sonucunda 2017 yılında Avustralya’da yapılan Dünya
Kupası’nda bu hareketi denedim ve başarılı oldum. Yaklaşık 1 ay kadar sonra
Dünya Cimnastik Fedarasyonu (FİG) hareketimi onayladı ve “THE COLAK”
ismiyle literatüre geçti. Bunun verdiği gurur ve mutluluk madalyadan çok
farklıydı.
6)2018 Avrupa Şampiyonası’nda gümüş madalyadan
sonra ve 2019 Dünya Artistik Jimnastik Şampiyonası’nda altın madalya nasıl
geldi? O anı bizimle paylaşır mısın?
‘’19 YILLIK EMEĞİMİN
KARŞISINDA BU 50 SANİYE HAYATIMIN EN ÖNEMLİ ANIYDI’’
-Ben çalışmayı seven
bir sporcuyum ve hedeflerim var bunlar Avrupa dünya ve olimpiyatlarda madalya
kazanmak Avrupa Şampiyonasında gümüş madalya almam beni daha çok ateşledi ve
ikinci hedefim olan dünya şampiyonasında madalya almak kolay olmayacaktı
biliyordum. Bu yüzden yapılması gerek her şeyi yaptım. Kendime inandım ve
antrenörüme inandım. Gerçekten hedeflerimi gerçekleştirmeyi çok istiyordum ve sonunda dünya
şampiyonasında da madalya kazanarak ikinci hedefimi tek ben değil ailem, antrenörlerim,
arkadaşlarım destek olan herkesle birlikte kazandık.
O an biraz gergin ve
heyecanlıydım. Yıllardır bu spora emek veriyorum ve olimpiyatlara gidebilmek
için tek şansım önümdeki 50 saniyeydi. 19 yıllık bütün emeğimin karşılığında bu
50 saniye hayatımın şimdiye kadar ki en önemli anıydı. Alete elim değdiği zaman
kendimi antrenmanda gibi hissettim. Çünkü her gün onlarca defa bu hareketleri
çalışıyorum ve artık benim için otomatik hale geldi. Heyecanımı bu sayede
kontrol edebildim. Bu yarışma anı toplam 45-50 dakika arası sürdü ve sanki
rüyada gibi hissediyordum. Son yarışmacıya kadar şampiyon olacağımı fark etmedim
bile diyebiliriz.
7)Asker selamı vererek İstiklal
Marşı’mızı tüm dünyaya dinlettin ve Türk spor tarihinde bir ilk olan bu
başarıya imza attın. Ülkemizi temsil etmek ve bir ilke imza atmak seni nasıl hissettirdi?
- Öncelikle
uluslararası arenada İstiklal Marşımızı okutmak çok önemli ve bunu dünya
şampiyonasında yapabilmek çok büyük bir gurur ve mutluluk. Biz milli sporcular
olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz. Ülkemizin bu zorlu
günlerinde, birlik beraberliğe bu kadar çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda biz de
milli sporcular olarak elimizden geldiği kadar üzerimize düşen görevi yerine
getirmeye çalışıyoruz. Bu selamı vermemin nedeni askerlerimize elimden geldiği
kadar moral vermek istedim. Çünkü askerlerimizin moral motivasyona çok
ihtiyaçları var. Onların yüzünde biraz da olsa tebessüm olabilirsem bu beni çok
mutlu ederdi.
‘’O GÜN ÇOK SAKİNDİM BELKİ DE ŞAMPİYONLUĞUN
FARKINA VARAMAMIŞTIM’’
Öncelikle ülkeme, aileme
ve Türk cimnastiğine bu sevinci yaşattığım için çok mutluyum ve gururluyum. Milli
sporcular olarak tabi ki gittiğimiz her müsabakada ülkemizi en iyi şekilde
temsil edip bayrağımızı en yükseklere çıkarmaya çalışıyoruz. Bunu da özellikle
dünya şampiyonasında yapabilmiş olmak beni çok mutlu ediyor. Dünya şampiyonu
olduğum an çok sevindim gerçekten ama o gün akşam çok sakindim belki de farkına
varamamıştım. Günler geçtikçe ne kadar güzel bir şey başardığımızı anladım.
Türk cimnastik tarihinde daha önceki ilki yaşattığım şampiyonalarda
oldu. 2018 Avrupa ikinciliği, 2019 üniversite oyunları ikinciliği ve yine 2018
Akdeniz Oyunları şampiyonluğu yaşadım. Bunların zaten hepsi kendi dalında bir
ilkti ve tarihe geçti. Ama dünya şampiyonasını şampiyon olarak tamamlamak
bunların hepsinin üstünde bir başarı olduğu için tarihte önemli bir yer edindi.
8)İzmir’e döndüğünde Adnan Menderes
Havaalanı’nda seni büyük bir topluluk karşıladı. Böyle bir coşku bekliyor
muydun? Başka kimlerden nasıl tepkiler aldın?
-Aslında böyle kalabalık ve güzel bir karışlama
beklemiyordum. Her şey harikaydı. Tanıdığım herkes oradaydı hepsiyle sarılıp
mutluluğumu paylaşmak istedim. Gerçekten tarihi bir başarıya yakışır bir
şekilde tarihi karşılama oldu. Tanıdığım tanımadığım gerçek hayatta sosyal
medya da herkes tebrik etti metroya bindiğim de fotoğraf çektirmek isteyenler
oldu. Elimden geldiği kadar kimseyi kırmamaya çalışıyorum.ve bu kadar çok ilgi
alaka olması ve cimnastiğin bu kadar çok duyulması beni çok mutlu etti.
9)Sporcu bir aileden gelmek senin için
büyük bir şans diyebilir miyiz?
-Ailem sporcu ve sporu gerçekten çok seviyorlar. Beni
en kötü en zor zamanlarımda bile hep desteklediler. Her zaman bana inandılar,
bu yüzden gerçekten çok şanslıyım
10)Altın madalya ile birlikte
fragmanların filme dönüştüğü senedeyiz. Bu filmin devamı 2020 yılında Tokyo’da,
desek ne dersin?
‘’FİLMİN DEVAMI TOKYO’DA’’
-Olimpiyatlara katılıp madalya almak en büyük hedefim ve bu hedefimi gerçekleştirmek için bir
şansım var. Bu yüzden bu şansı iyi değerlendirip daha solo ve ciddi bir
antrenman programı ile Dünya Şampiyonasında ki performansımı biraz daha
geliştirip olimpiyatlarda daha iyisini yapmaya çalışacağım. Bu yüzden filmin
devamı Tokyo’da diyebiliriz.
11)Bildiğim kadarıyla Aliağa’da beden
eğitimi öğretmenliği yapıyorsun. Böyle kutsal bir meslek için de
söyleyeceklerin mutlaka vardır.
-Yeteri kadar öğretmenlik yapamamış olsam bile
öğretmenlik gerçekten kutsal bir meslek ve öğrencilerle beraber olmak onlara
bir şeyler öğretmek çok mutluluk verici bir şey. Öğrencilerime mümkün olduğu
kadar iyi örnek olmaya çalışıyorum ve yaptığım her şeye dikkat ediyorum. Aynı
zamanda meslektaşlarıma da bana destekleri için çok teşekkür ediyorum.
‘’DÜNYA CİMNASTİĞİ TÜRK
CİMNASTİĞİNİ KONUŞUYOR, TÜRKİYE ARTIK BİR CİMNASTİK ÜLKESİ’’
12)Merak ettiğim bir başka konu bu
sporun Türkiye’de varlığı ve gelişimi. Artistik Cimnastik’in Türkiye’deki
varlığından bahseder misin? Bu spora yeni başlayan veya başlayacak sporculara
tavsiyelerin neler?
-Son 6-7 yılda Türk
cimnastiği her yıl hedeflerini daha büyüttü ve bunları başardı. Diğer
federasyonlar arasında yükselen ve yükselmeye devam eden bir federasyon oldu. Aynı
zamanda dünya cimnastiği de Türk cimnastiğini konuşuyor ve bizleri çok fazla
takip ediyorlar. Türk insanımız daha bilinçli hale geldi ve bu bilinç sayesinde
aileler çocuklarını olması gerektiği gibi cimnastik sporu ile tanıştırıyorlar.4
kişi ile katıldığımız ilk olimpiyat olacak ve bu da bizim için çok büyük
başarı. Stuttgart’taki dünya şampiyonasında ki madalya sıralamasına bakacak
olursak Türkiye dördüncü sırada ve Çin, Japonya gibi cimnastik kültürü olan
cimnastik ülkelerini geride bırakmayı başardık. Artık Türkiye’nin de cimnastik
ülkesi olduğunu söyleyebilirim.
‘’CİMNASTİK BÜTÜN SPORLARIN TEMELİDİR’’
Ailelere tavsiye vermek
istiyorum; çocuklarınızı küçük yaşta cimnastikle tanıştırmanızı tavsiye
ediyorum. Cimnastikçi olacak diye değil sadece 2-3 yıl cimnastik yapsa bile
sonrasında gideceği her branşta çok başarılı olabilir. Çünkü cimnastik bütün
sporların temelidir. Yani küçük yaşta çocuğunuza esneklik kazandırıyor, büyük
kas grupları gelişiyor ve tüm motor becerileri gelişiyor. Zaten başarılı bir
sporcuda olması gerek en önemli özellikler bunlar. Kuvvetli ve esnek olması
sakatlık risklerini en aza indirir. Motor becerilerinin gelişmesi de çocuğun
uğraştığı branşa yönelik teknikleri daha hızlı kavrayıp güzel bir şekilde
uygulanabilmesine yardımcı olur. Bu yüzden her çocuğun spor kariyerinde en
başta cimnastik sporu ile başlamasını tavsiye ederim. Cimnastik bütün sporların
temeli. Her çocuğun yapması gereken bir spor. Sadece cimnastikçi olmak için
değil daha sonrasında yapacağı bütün spor branşlarında çok fazla avantaj
sağlayacak olan bir spor dalı. O yüzden bütün çocukların küçük yaşta cimnastik
yapması en büyük temennim
13)Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor
musun?
-Çok fazla takip edemesem de sosyal medyada, internette
sporcular ile yapılan röportajları görüyordum. Bundan sonra daha çok takip
etmeye çalışacağım.
Yorum Yap