Kenan Koçak: İkinci kez çapraz bağları kopardıktan sonra devam edemeyeceğimi anladım.
Kenan Koçak: İkinci kez çapraz bağları kopardıktan sonra devam edemeyeceğimi anladım.
1.Kenan Koçak kimdir? Sizi tanıyabilir miyiz?
Bir
insanın kendisi hakkında konuşması genelde zor oluyor. 38 yaşındayım,
Kayseri'de doğdum, Almanya'da büyüdüm. Yürekten teknik direktörüm, son olarak
Almanya 2. Ligi temsilcilerinden Sandhausen'de çalıştım.
2. Futbola nasıl başladınız? Hangi
zorluklarla karşılaştınız?
Birçok
çocuk gibi ben de futbolu çok seviyordum ve saatlerce dışarıda oynamıştım.
Profesyonel düzeyde oynarken, sadece futbolu oynamak değil, futbola dair her
şeyin ilgimi çektiğini anladım. Antrenman metotları, taktik, ekip yönetimi. En
alt seviyede başladım ve adım adım yükseldim. Bundan çok zevk aldığımı en kısa
sürede anladım ve ne mutlu ki, gittiğim her yerde de başarılı oldum.
3. Waldhof Mannheim, Reutlingen, DSV Leoben,
Türkspor Mannheim gibi Almanya’nın köklü kulüplerinde forma giydiniz. Buralarda
yaşamış olduğunuz ve unutamadığınız anılarınız var ise bizimle paylaşır
mısınız?
Aslında
özellikle bir yeri dillendirmek istemiyorum çünkü her yer bana bir şey kattı ve
güzel zaman geçirdim. Tek üzüldüğüm şey, hiçbir zaman Türkiye'de futbol
oynamadığımdır. Belki bir gün teknik direktör olarak bu deneyimi tadarım.
4. Futbol kariyerinizi sonlandırmaya nasıl
karar verdiniz?
İsteyerek olmadı. İkinci kez çapraz bağları kopardıktan
sonra devam edemeyeceğimi anladım.
5. Teknik direktörlük kariyeriniz nasıl
başladı?
En altta, amatör seviyede başladım. Ama bence
iyi bir yol haritasıydı bu. Çok fazla baskı altına girmeden bu işin doğrularını
öğrenme fırsatını yakaladım. Bazen insanlar, bir futbolcunun teknik
direktörlüğe dair her şey bildiğini sanıyor olabilirler ama bunlar tamamen iki
farklı alan. İyi bir futbolcu otomatik olarak iyi bir teknik adam olmuyor.
6. Almanya 2. Lig takımlarından Sandhausen,
3. Lig takımlarından Waldhof Mannheim gibi takımlarda teknik direktörlük
görevinde bulundunuz. Yaşamış olduğunuz tecrübeleri bizimle paylaşır mısınız?
Aslında
yaptığınız iş aşağı yukarı her yerde aynı. Göreviniz, bir grup insanı ortak bir
hedef için bir araya getirmeniz ve onları bu yolda taktik olarak en iyi şekilde
eğitmek ve hazırlamaktır. Değişen tek unsur, kamuoyu baskısı. Mannheim'da
kulübü yeniden yapılandırmak ve geleceğe tekrar hazırlamaktı görevimiz. Her ne
kadar iki kez playoff'a takılsak da, bunu başarmıştık. Sandhausen'de dar
bütçeli küçük bir kulübü ikinci ligde tutmaktı görevimiz, onu da başardık.
7.Hocam yakın zamanda Pep Guadiola’nın daveti
üzerine kendisiyle görüştünüz. Konu hakkında okuyucularımızı bilgilendirir
misiniz?
İdmanına davet etti, orada birlikte çalıştık,
hem bilgi edindim hem de onunla fikir alışverişi fırsatı yakaladım. Hem çok
etkileyici hem de çok öğretici bir deneyimdi.
8. Okuyucularımızın en çok merak ettiği
sorulardan bir tanesi Almanya’nın 2. Lig ve 3. Ligi Türkiye’de hangi lig
seviyesinde. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Bu tip
kıyaslamaları pek sevmiyorum. Her ülkenin kendine has bir futbol stili var.
Şunu diyebilirim; Almanya 2. Ligi'nin seviyesi çok yüksek. Taktik olarak, efor
olarak, futbol seviyesi olarak... Orada oynayan kulüplere bakmanız yeterli. VfB
Stuttgart, Hannover 96, 1. FC Nürnberg, Hamburger SV. Ligi daha cazip hale
getiren çok büyük kulüpler.
9. Gelecek planlarınız nelerdir?
Göreceğiz.
Futbolda neler olacak, bilemeyiz. Son ayları kendimi geliştirmek için kullandım.
Pep Guardiola, Jupp Heynckes ve Thomas Tuchel gibi büyük isimlerle fikir
alışverişinde bulundum. Almanya'da, İngiltere’de ve Türkiye'de de birçok maç
izledim. Yeni bir görev için hazırım artık. Benim için ülke veya lig önemli
değil, önemli olan görevin cazibesi ve heyecanı.
10. Gençlerimize ne gibi nasihatlerde
bulunmak istersiniz?
Hayallerinize inanın ve onlar için savaşın.
11. Sporda Manşet Dergisi hakkında
görüşleriniz nelerdir?
Türk medyasını sürekli takip ediyorum, her
zaman bilgi sahibi olmak açısından önemli. İnsanların bir işi yürekten
yapmasını çok seviyorum.
Yorum Yap