Başarılı tekvandocu Ayşe Asma Sporda Manşet'e konuştu
Başarılı tekvandocu Ayşe Asma ile Sporda Manşet Dergisi
olarak bir röportaj gerçekleştik.
1)
Ayşe Asma kimdir bize biraz kendinizden
bahseder misiniz?
1997
yılında Edirne/Uzunköprü de doğdum. Trakya Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor
Öğretmenliği 4.sınıf öğrencisiyim.2007 yılından bu yana tekvando sporuyla
uğraşıyorum. Milli sporcuyum.
2) Uzunköprü
Belediyesi Spor Külübü sizin için ne ifade ediyor?
Uzunköprü
benim doğup büyüdüğüm yer, o yüzden buraya bir vefa borcum olduğunu
düşünüyorum. Kulüp daha önce Ergene Spor Kulübü adını taşırken Yunanistan’ın
Kos Adası’nda aldığım ilk yurt dışı madalyamın ardından hocamın belediye
yönetimi ile konuşmasının ardından isim değiştirmesi ile kuruldu. Bu anlamıyla
biz kulübümle yani Uzunköprü Belediyesi Spor Kulübü ve birlikte büyüdük
diyebilirim. Diğer taraftan kulüp kurulduğu günden itibaren bana her türlü
desteği sağlayarak bu günlere gelmemde de büyük pay sahibidir. Kürsüye
çıktığımda kazandığım madalyaların Uzunköprü Belediyesi Spor Kulübü adına
olması, ilçemin ismini Türkiye de hatta dünya çapında duyurabilmek ayrı bir
gurur ve mutluluk kaynağım oluyor.
3)Uzunköprü Belediyesi’nin sana desteği
hakkında neler söyleyebilirsin?
Büyük
kulüplerle karşılaştırdığımızda, kısıtlı bir bütçeyle mücadele ediyoruz. Ona
rağmen birçok maça gitmemde özellikle de yurt dışı maçlara giderek olimpiyat
yolunda puan hanemin artması ve dünya sıralamasındaki yerimin yükselmesine
büyük önem verildi. Evet bu yıl biraz destek anlamında sıkıntılar yaşamış olsak
ta kulüp her zaman benim en büyük destekçilerimden olmuştur. Yıl boyunca
imkanlar ve bütçe dahilinde seçebildiğimiz birkaç maça gidebiliyoruz.
Başarılarımıza yenilerini eklemek için daha fazla desteğe tabi ki her zaman
ihtiyacımız var.
4)Marmaris’te
Ümitler Türkiye Tekvando Şampiyonası’nda neler yaşadın? Yaşadığın şampiyonluk
hedef çitanı nasıl yükseltti?
Türkiye
şampiyonalarında dereceler kazanıyordum fakat Marmaris te ilk kez kürsünün
zirvesinde yer aldım. Çok mutlu oldum ve bu yolda kendimi ispatlamaya
başlamıştım. Bana verilen emeklerin karşılığını verebilmek ve özgüven kazanmam
adına bir çıkış noktasıydı. Elde ettiğim şampiyonluk sayesinde, spor hayatımın
başında hedeflediğim zirvenin basamaklarından ilkine ulaşmış oldum. Bu zorlu
yolda başarılı olabileceğime inancım arttı.
5)Kırşehir’de
düzenlenen üniversiteler arası Türkiye Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaşarak
başarılarına başarı eklemiştin. Üniversiteler arasında düzenlenen bu etkinlikleri
nasıl buluyorsun? Tekvando ile ilgili yapılan etkinlikleri yeterli buluyor musun?
Düzenlenen
etkinlikler sayesinde spor ve eğitimin iç içe olması sağlanıyor. Sporcuların
tecrübe ve başarılarına katkı sağlanıyor. Ama bence etkinlikler yeterli değil,
daha fazla organizasyon düzenlenmesi gerekiyor. Bu sayede sporcuların gelişimlerine
olumlu ivmeler kazandırılabilir.
6)Türkiye’nin
taekwondoya verdiği değer yeterli mi?
Türkiye
de futbol ve satrançtan sonra en fazla lisanslı sporcu sayısına sahip branş
tekvando, geniş kitleler tarafından yapılıyor. Olimpiyat ve dünya arenasında
çok başarılı sporculara sahibiz fakat basında yeterince yer verilmiyor. Futbol
dışında da branşların olduğu ve bu amatör branşların desteklenirse çok daha
büyük başarılara ulaşılabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor.
7)Aynı
anda üniversite okuyup tekvando yapmanın avantajları ve dezavantajları
nelerdir?
Herkesin
düşündüğünün aksine çokta dezavantajlı bir durum değil. Çünkü sporcu olmak
zaten hayatında bir planlama yaparak düzen oturtmaktır. Bu yüzden okulu ve
antrenmanlarınızı doğru planlar ve bu planları hocanızla beraber yaptığınız
takdirde avantajlı bile olabiliyor. Hele de benim gibi Besyo okuyorsanız. Besyo
size yaptığınız işle ilgili teorik bilgilerin eksik kalan kısımlarını tamamlama
fırsatı vererek sporunuzu daha bilinçli yapmanıza katkı sağlıyor.
8)Büyükler
kategorisinde Avrupa Şampiyonası’na giden ilk sporcu olmak halkında neler
söylersiniz?
Çok gurur
verici bir olay. Ancak hemen burada bir hatırlatma yapmak gerekebilir ben
Edirne’den bu katılımı gerçekleştiren ilk sporcuyum. Yoksa Türk Tekvandosuna
bir çok büyüğüm var bunu gerçekleştirmiş olan. Türk bayrağını yurt dışı arenada
dalgalandırmaya çalışmak yaşanabilecek en büyük gururlardan biri.
Bu sporu
yapmak isteyenlere özellikle tavsiye etmek istediğiniz şeyler var mı?
Kendimden
örnek verecek olursam ilk gittiğim maçlarda hep elenip geri dönüyordum, maç
kazanamıyordum o zamanlar pes etmiş olsaydım bugün buralarda olamazdım. O
yüzden çok çalışmak, pes etmemek ve sosyal hayatınızdan fedakarlık etmeden
ancak planlı ve disiplinli olarak çalışmak gerekiyor. Aile desteği de sporda
başarının gelmesinde çok büyük etken.
Son olarak Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor musunuz? Görüş ve
önerileriniz neler?
Ben ve benim gibi küçük yerlerde bir
şeyler başarmış ya da hala başarmaya çalışan kişileri bularak gündeme
getirmeniz çok anlamlı. Mesela ben sizi ilk olarak Selen Gündüz kardeşimizin
haberiyle tanımıştım. Daha sonrasında da sıkı takipçilerinizden biri oldum. Zaten
işinizi ne kadar iyi ve severek yaptığınız ortada. Bu anlamda benim size bir
tavsiye de bulunmam söz konusu değil diye düşünüyorum.
Yorum Yap