YENİLİKTEN AYRI DÜZ KOŞU(!)

 


YENİLİKTEN AYRI DÜZ KOŞU(!)

Fırsat Eşitsizliğinin Sadece Türk Sporcusunun değil aynı zamanda Türk Antrenörleri içinde geçerli olduğunu söylemek, Türk sporunun sağlığı için kalemi ele almaya değer bir konudur. Aynı hocaların yıllardır farklı farklı kulüplerde yer değiştirme suretiyle var olmaları, yeni yetenekler ve ekollerin önünün açılmaması Türk Sporunun önünde ki en büyük duvarlardan olabilir. Milli takım özelinde son dönemde görev yapan yabancı çalıştırıcılardan Lucescu’nun karnesinin zayıflığı ve bu konu da Türkiye futbol federasyonun Politikaları bahsi geçen konuyu güçlü kılmaktadır.

Türk futbolunun kulüpler düzeyinde ki noksan yönleri ve tarihinde ki hatalardan bahsetmeye devam edecek olmakla beraber Milli arena da ki tercihler Hepimizi ortak nazarda ilgilendirmektedir. Aynı, kulüpler düzeyinde olduğu gibi başarı anlamında ki istikrarsız yapı Kırmızı beyaz futbol ikliminde de geçerlidir.

Eşit olmayan yapı sadece sporcular için değil Milli çalıştırıcılar içinde geçerlidir. Yeni ve yetenekli Antrenörler için harcanmayan emek ve yatırımlardan bahsederken, vasıfsız yabancı hocalara sabredilmesi Düşündürücüdür. Aynı zamanda Avrupa Sporunda adından söz ettiren Türk Çalıştırıcıların neden Bir elin parmaklarını geçmiyor olması da tartışma konusudur.

Yıllardır tekrardan ibaret Taktik ve çalışmalar Bir veya birkaç adım öteye sıçrayamayan Türk Sporunun Felaketlerindendir. Yabancı Futbolcu ve sporcular konusunda olduğu gibi aynı durum Teknik direktörler içinde geçerlidir. Avrupalı bir teknik çalıştırıcı kadar sahiplenilmeyen çalıştırıcılarımız Öteki kavramı altında değerlendirilebilir. Türk Antrenörlerinin içe kapanıklığı ve yerinde sayması konusunda da belirtmememiz gereken noktalar olsa da, Federasyon nezdinde bu durum için herhangi bir önemli atılımın olmaması bizleri kısır bir döngüyle baş başa bırakmaktan öteye gitmiyor diyebilirim.

Yeni ekollerle Türk Sporuna Seviye atlatacak Çalıştırıcıların halen ortaya çıkmıyor olması, öncelikle Yöneticilerin sorgulanmasını doğurmalı…Bu konuda başarılı olan Futbol ve Spor Ülkelerinden Örnek alınarak hayata geçecek bazı politikalar dahi kısa ve uzun vadede sporumuza soluk aldırabilir.

Yerli teknik Direktörler için yeni bir sayfa açmak için ve geleceğin Futbol iklimini inşa edebilmek için yatırımlar yapılmalıdır. Marka değeri vurgusunu yinelemekle beraber, tekrara düşen sistem ve Oyun stilleri yerini modern Spor ve Modern Futbol dinamiklerine bırakmalıdır. Türk sporcusu ve Teknik Direktörleri için daha çok çalışma ve eğitim odaklı bir zihin yapısını yerleştirmek için Yatırımlar gerekmektedir.

Öte yandan Hayati bir ayrıntı vardır ki, Türk Sporunun geleceği için bahanelerin arkasına sığınmak yerine içine kapanıklık durumundan kurtulmak Yerli antrenörler için bir çıkış kapısıdır. Mevcut yönetim yapısını eleştirip anlayışı sorgulasak da önemli bir pay da Bireylere düşmektedir. Dezavantajların gölgesinde kariyerine başlamış olmak dahi, bir efsane olmayacağınızı göstermez.

Türk Antrenörleri de sporun sadece saha içinde ki devinimlerden ibaret olmadığını idrak etmeli ve ufkunu en azından Türk sporunun nefes alabileceği düzeyde genişletmelidir…

 

 

Hiç yorum yok