ŞİKAYET ETME ARTIK LUCESCU! (TÜRKİYE İRAN)

Aylar geçti, Lucescu hala ağlıyor maalesef. Geldiği günden beri, bir tane kararına, demecine çoğunluğun katıldığını görmedim. Sürekli yerli oyuncular, yabancı uygulaması üzerinden gündemi meşgul ediyor. Neymiş; federasyondan Türk oyuncular ile yabancı oyuncular arasında müsabaka yapılması ricasında bulunacakmış. Umarım üç avans verilmesi gerektiğini söylemeyi unutmaz...

Kadro tercihlerinde en basit örnek, Fransa 2. Ligi'nde oynayan Umut Bozok hakkında; ''henüz Milli takıma hazır değil'' demesi. Bu sezon 24 gol attı ve takımını Ligue 1'e çıkardı! Menajerler tarafından aldığı Erol Alkan çok hazırdı değil mi? Göz göre göre aklımızla alay ediyorlar. Mücadelesini göz ardı etmiyorum ama Umut Bulut'u çağırdı. Adam 35 yaşında! Bu hazırlık maçında oynamayacakta ne zaman oynayacak Umut Bozok? 

Biz somut gelişmeler görmek istiyoruz artık. Teknik adam bir camiaya katıldığı zaman düşüncelerini, yapmak istediklerini söyler. Kaç ay geçti, şimdi kaybetmekten nefret eden bir takım yaratacağım diyor. Bu kulüp takımı değil ki nasıl yapacağını düşünüyor bilmiyorum. Milli formayı giyenler kaybetmekten nefret etmeli dese anlarım. 

Bize Milli heyecanı kaybettirenler koltuklara yapıştı, gitmiyorlar. Önüne bir metin koyup okuyarak dedem de yapar federasyon başkanlığı! Ne kulüpler ne taraftarlar memnun. Kürsüye çıkıp kendi iradesiyle kendini ifade edemeyen biri, şöyle projeler böyle planlar diye bahsedip duruyor. Takdir edeceğim bir icraatları yok! Ancak kurulları eyyam yapsın. Bırakın Allah aşkına! Fatih Terim sayesinde müthiş bir lig izledik bu sezon. Yabancı kuralını getirdikten sonra, lige nasıl bir yarış, nasıl kalite kattığını gördük. Şimdi de bunu bozma derdindeler. Allah'ım sabır ver...

Körü körüne eleştiri yapmam. Bugün Serkan Kırıntılı ile başlamasını takdir ettim. Çünkü Volkan Babacan kötü bile olsa, hep ilk tercih oluyordu. Serkan'ın hakkıydı. Millilerimiz çok hırslı başladı. Cenk'in ilk saniyelerde girdiği pozisyon iyi ki gol olmadı çünkü ofsayttı. Yalnız beş dakika sonra attığı gol üst düzey golcü işi. 

Yusuf Yazıcı gol yollarında tutuk başlamasa, ilk 20 dakikada maçı koparabilirdik. Cengiz ve Cenk'in şiir gibi asistlerini yedi ne yazık ki. İran'a direnç kazandırınca, fiziksel olarak üstünlük avantajlarını kullanmaya çalıştılar. Tempoyu arttırarak maça ortak oldular diyebilirim. Aslında orta sahada Okay ve Mehmet Topal bu anlamda karşılık vermeliydi ama caydırıcı olamadılar. Serkan Kırıntılı sayesinde skoru tuttuk. Bize yakışmayan pozisyonlar verdik. Orta alandan kaleye doğru driblinglerde aşırı rahat geldiler. Bunun dışında rakip yarı alanda zaman zaman iyi pres yaptık. Yusuf ve Emre tabii ki çok iyi oyuncular lakin İran takımı onlara biraz ters geldi sanırım. 

İkinci yarının başında Yusuf bir nebze affettirdi kendini. Cenk asist nasıl yenmez gösterdi. Müthiş bitiriciliği var Allah nazardan saklasın. Yalnız rakip bizi ne zaman hataya zorlasa hep istediklerini verdik. Çağlar çok savaştı. Gelecek açısından stoperde şüphesiz akla gelecek ilk isim. 

İlk hazırlık maçında takımımızı beğendim. Direnci hiç düşmeyen rakibe karşı skoru tutmak önemli. Kalan iki hazırlık maçında umarım İran karşısında yaptığımız basit hatalar azami seviyeye düşer. Kabul edelim çoğu pozisyonda becerikli değillerdi. 90+ da motivasyon kaybından yaşanan penaltı golü gelse de can sağlığı denilebilir. Tekrarı olmadığı takdirde! 

Sanki deplasmanda oynar gibiydik. İranlıların sesi daha çok çıkıyordu Başakşehir'de. Millet olarak böyle anlara pek alışkın değiliz. İstanbul'a Milli maçlar unutturuldu tabi yıllardır. Taraftarların da kabahati var. Kalan iki hazırlık maçında dileğim, bu karşılaşmada yapılan hataların tekrarlanmadığını görmek ve şikayet etmeyen Lucescu...