SİYAHİ BAŞPEHLİVAN: ARAP MUSTAFA YILDIZ
SİYAHİ BAŞPEHLİVAN: ARAP MUSTAFA YILDIZ
1800’lü yıllarda Osmanlı Devleti’nin
en önemli liman kenti olan İzmir’de yabancı sermaye ticaretin büyük bir kısmını
kontrol ediyordu. Devasa boyutlara ulaşan ticaretteki maliyeti azaltmak
amacıyla Afrika’nın birçok ülkesinden siyahi köleler İzmir’e getirildi. Ancak
bu köle ticareti inanılmaz boyutlara ulaşınca, 1847’de padişah fermanıyla
yasaklandı ancak gizli şekillerde cumhuriyete kadar devam etti. O yıllarda Ege
bölgesine yerleşmiş olan siyahiler arasından birçok önemli sporcu çıktı. Ömer
Besim Atalay atletizm dalında, Vahap Özaltay futbolda, Sadri Usuoğlu ise hem
futbol hem de basketbol alanında öne çıkan isimler oldular. Kökleri asırlara
uzanan yağlı güreşten de bir siyahi başpehlivan geçti. Son zamanlarda bazı
yayın organlarının üzerine eğildiği Egeli Afro-Türklerin bir örneğini Türk
halkı yıllar önce dualı çayırlarda hayranlıkla seyretti. Bu yazıda, Arap
lakaplı Mustafa Yıldız’ın kariyerine bir göz atacağız.
Mustafa Yıldız, 1943 yılında
Akhisar’ın Sazoba ilçesinde dünyaya geldi. Kendi ifadesine göre ataları
Arabistan’dan göçmüştü. Güreşle ilgilenmesi gençliğinin ilk yıllarıyla birlikte
başladı ve 1962 yılında ilk kez katıldığı Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde Deste
Orta boyunda birinci oldu. 1967 yılında ise ilk kez başpehlivanlık
kategorisinde güreş tuttu. Aynı yıl, ilk kez başpehlivan kategorisinde
katıldığı Kırkpınar’da “en centilmen pehlivan” seçildi. Çetin mücadelelerle
geçecek bir kariyerin ilk adımları da bu şekilde atılmış oldu.
1970 yılı Kırkpınar Yağlı
Güreşleri’nde Arap Mustafa, Nazmi Uzun ile güreştiği karşılaşmada üçüncü kez
açık düşünce kule hakem heyeti tarafından mağlup sayıldı. Bu karara itiraz
ederken oldukça centilmenlik dışı hareketler sergiledi ve hatta kuleye çıktı.
Tüm bu itirazlar sonucu değiştirmedi, bununla birlikte hakem heyeti Arap
Mustafa’ya ömür boyu Kırkpınar’a katılamama cezası verdi. Daha sonra cezasının
kaldırılmasıyla 1972 yılında Kırkpınar’a geri dönen Mustafa Yıldız, aynı sene
finalde Turgut Kılıç’ı mağlup ederek Kırkpınar başpehlivanı oldu. Kırkpınar
birincisi olmayı başaran ilk ve tek siyahi başpehlivan unvanını da böylece elde
etti.
1973 yılı Kırkpınar Yağlı
Güreşleri’nde de üçüncülüğü elde eden Yıldız, 1975 yılında Edirne Belediyesi
ile pehlivanlar arasında yaşanan bir anlaşmazlık sonucu üç yıl Kırkpınar’dan
men cezası aldı, ancak daha sonra bu ceza kaldırıldı ve 1976 Kırkpınar’ında
finale kalıp Aydın Demir’e mağlup olarak ikinci oldu. 1978 yılı, belki de
hayatındaki en kritik yıldı. Bir arkadaşıyla arasında çıkan tartışma sonucu
karnından beş kez bıçaklanan Arap Mustafa, ölümle burun buruna geldi. Ancak o,
ölüme karşı galip gelmeyi de bildi. Hatta birçok kişi artık güreş kariyerinin
bittiğini düşünse de o güreşe geri dönmeyi başardı.
1981 yılında Kırkpınar Yağlı
Güreşleri’nde finale kaldı. Rakibi, Karamürsel’in ilk ebedi altın kemer sahibi
pehlivanı Aydın Demir’di. İkili arasındaki güreş bir saat yirmi beş dakika
sürdü ve havanın kararması nedeniyle sonraki güne ertelendi. Ertesi gün ikili
tekrar güreşe başladılar. Oldukça olaylı geçen güreşin sonunda Arap Mustafa Aydın
Demir’i mağlup etmeyi başardı ve kariyerinde ikinci kez Kırkpınar başpehlivanı
oldu. Üç yıl önce ölümün eşiğinde olan Yıldız, birçok kişi güreşemeyeceğini
veya güreşse de eskisi gibi olamayacağını düşünenlere nispet yaparcasına
şampiyon oldu.
1970 yılında Saime Hanım’la evlenen
Arap Mustafa’nın üç de kızı oldu. Ayrıca kendisi gibi güreşçi olan bir de
kardeşi (Mehmet) vardı. 1969 yılında çekilen Tarkan Mars Kılıcı filminde ufak
bir gladyatör rolü oynadı. 1964 yapımı Topkapı filminin Kırkpınar’daki sahnelerinden
birinde de güreşirken görülüyor. 2017 yılında Akhisar Belediyesi, Mustafa
Yıldız’ın heykelini dikme kararı aldı. Çeşitli halkların yıllardır bir arada
yaşadığı coğrafyamızda siyahi bir sporcunun heykelinin dikilmesi bu
birlikteliği pekiştirecek önemli bir adım olacaktır.
Yorum Yap