SPOR VE SOSYALLEŞME





            ÖZET
           

            Günümüzde spor sadece insanların fiziki ve psikolojik açıdan güçlenmesi için sürdürülen bir faaliyetler bütünü olmaktan, daha ileri gitmiştir. Bununla birlikte spor, sorumluluk ve iş birliği eğilimi ile düzen sağlama kabiliyetini ortaya çıkararak kişinin sosyalleşmesine yardımcı olan önemli bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireyin sosyal yaşamı içerisinde, psiko-sosyal gelişimini desteleyerek bunu hızlandırmasına yardımcı olan faktörlerin başında spor yer almaktadır. Sporun kişilerin psiko-sosyal gelişiminde önemli bir yeri olduğu, insanların sosyal ve psikolojik bakımdan aktif kılmanın en kolay yolunun spordan geçtiği unutulmamalıdır. Birey sportif etkinliklere katılmakla, manevi yalnızlığın doğuşunu hazırlayan etkileri gidererek, iş hayatında görülen ve daha sonra genelleşerek sosyal hayata yansıyan, amaçsızlık ve monoton çalışma şartlarının doğurduğu kötümser ve bunalımlı tutumların giderilmesini en kolay spor yolu ile ortadan kaldırabilir.

           
            GİRİŞ
           
             Günümüzde insanların fiziksel, duygusal ve toplumsal bakımdan gelişiminin sağlanması, grup çalışmasının kolaylaştırılması, karşılıklı dayanışmanın oluşturulması ve toplum üyeliğinin kazanılmasının en kolay yollarındna biri spor olgusudur. Spor, bir takım fiziksel aktiviteler bütünü olmasının yanı sıra bireylere sosyal kimlik ve grup üyeliği duygusu verir bunun yanısa bireyin sosyalleşmesine yardımcı olur. Ayrıca önem verilen birçok sosyal değerin oluşmasını ve sürekli hale gelmesini sağlar. Spor bu işlevi bir çok yolla başarabilir. Spor kavramı içerisinde bireyin kendilerini ifade edecekleri bir alanın bulunması en azından bu tür etkinliklere destek vererek bir sosyalleşme süreci içerisinde yer almaları psiko-sosyal bakımdan gelişmelerine yardımcı olmaktadır. Sosyalleşme, birey ve toplum açısından farklı bir anlam taşır, toplum açısından kültürün kuşaktan kuşağa devrini ve bireyin, örgütlenmiş bir sosyal hayat içerisinde belirlenmiş normlara uymasını sağlar. Bu açıdan sosyalleşme bireyin benlik ve kişiliğini oluşturan temel etkenlerden biridir. (Küçük, V.ve Koç, H. , 2015). [1]
           
İnsanların başarılı olma ihtiyacı psiko-sosyal gelişim içerisinde kişinin kendine olan güvenini kazanması veya tazelemesi açısından önemlidir. İşte bu aşamada kişinin burada kendini başarılı kılabilmesinin en kolay yollarından biri de spor sayesinde sağlanabilmektedir. Sporun, sadece fiziksel bir takım faaliyetler bütünü olarak düşünülmemesi, bununla birlikte bireyin sosyal, duygusal ve toplumsal bakımdan da gelişmesi için sporun çok önemli bir sosyal olgu olduğu unutulmamalıdır (Küçük, V. ve Koç, H. , 2015)1.
 Nitekim Atatürk’te bunu şu sözlerle ifade etmiştir; “Spor, yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılamaz; idrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler, zeka ve kavrayışı yerinde olan az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda önünde bulundurulduğunda, insanların kişilik gelişimleri açısından sporun ne derece önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. ahlaklısını severim” (Aracı,H., 2001) [2].
Bu yönü ile spor, bireyin kendi dar dünyasından kurtularak başka ortamlarda, başka kişilerden düşüncelerden insanlarla diyalog içinde bulunmasını, onlardan etkilenmesini ve onları etkilemesini sağlar. (Küçük, V.ve Koç, H. , 2015). 1
‘’Şekil 1’’

            SOSYALLEŞME VE SPOR İLİŞKİSİ
           
            Sosyal gelişim, bireyin doğumdan yetişkin oluncaya kadar, başka insanlarla olan ilişkilerinin ve onlara karşı geliştirdiği bilgi ve duygular bütünü olarak ifade edilir. (Küçük, V.,ve Koç, H. , 2015). 1
            Başka bir değişle sosyalleşme, kişinin yetişkin çevresinde geçerli olan norm ve değer yargılarında uygun bir davranış geliştirme sürecidir (Binbaşıoğlu, C.,1982)[3].
            Bir başka tamıma göre ise sosyalleşme kişinin grup normlarına uyması ve bunları öğrenmesini sağlayan süreçtir (Aslantürk, Z.,ve Amman,T., 2000) [4].
            Sosyalleşmenin tanımını yaptıktan sonra spor ve sosyalleşme ilişkisine değinelim. Spor ve sosyalleşme ilişkisinin temelinde, her yaştan ve gruptan insanın spora nasıl yönlendirildiği ve buradan edinilen tecrübelerin yaşamı nasıl etkilediği soruları yatar. Bu sorular, sporda toplumsallaşmanın iki aşamasında gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. (İkizler, C. ,2000).[5]
            Ön sosyalleşme denen birinci aşama, bireyin bir sosyal davranış alanı olan sporla ilişkiye geçmesi sürecidir. Sporda sosyalleşmenin ikinci aşamasının konusu, sporda edinilen tecrübelerin kişinin yaşamını nasıl etkilediği sorusu oluşturur. Sporda gerçekleşen bir sosyalleşme yaşamın diğer alanlarında da etkili olabilir mi? Yada burada edinilen davranış özellikleri günlük yaşama taşınabilir mi? Uzun müddet bu transferin mümkün olduğu varsayılmış ve bu konuda yorumlar doğruluğu iyice sorgulanmadan bilimsel bir gerçek gibi benimsenmiştir. (İkizler, C. ,2000).5
            Sosyalleşme sayesinde birey, toplumun ortaya koyduğu tavır ve hareket modellerini, örnekleri ve düşünme biçimlerini öğrenmektedir. Böylece sosyalleşme, kişinin toplumsal kültürle bütünleşmesini ve içinde yaşadığı toplumla uyum sağlamasını mümkün kılan bir mekanizmadır. (Dönmezer, 1994) [6].      
            Kişinin toplum içinde diğerleri ile birlikte ortak bir hayat sürdürebilmesi, toplumun örf ve adetlerine, geleneklerine, göreneklerine itaat etmesi, yeme, içme, giyinme, uyuma, oynama, çalışma bakımından asli bir takım teknikleri kabul etmiş bulunması, sosyal hayatın norm ve ayinlerine uyması ve grup içinde kendisine verilecek rolleri gereğince yerine getirebilmesi ile mümkün olabilir (Dönmezer, 1994) 6.
            Birey, sosyal hayattan haberdar olduğu oranda bir takım sosyal faaliyetlere katılabilecek; toplumda sosyalleştiği oranda da, mevcut faaliyetlere katılma eğilimleri artacaktır. Bu noktada spor sosyalleşen ve sosyalleşme eğilimi artan bireylerin uğraşacakları bir konu haline gelmektedir (Erkal ve diğerleri, 1998) [7].
            Spor sadece spor yapanlar değil izleyici kitleler arasında da önemli bir sohbet ve muhabbet konusu oluşturmaktadır (Çaha, Ö. 1999) [8].
            Başlangıçta kişisel bir olgu olarak başlayan sportif faaliyetler, daha sonraları toplumsal bir nitelik kazanmasıyla daha geniş kitlelere ulaşmayı başarmıştır (Küçük V., ve Acet M., 2002) [9].
            Günümüz toplumların spor yapmaya ve izlemeye duyulan ilginin artması çağdaş sosyal hayatın ayırt edici özelliklerindedir. Dil, din, ırk ve cinsiyet ayrımı olmadan tribünler ve televizyonların başında dünyanın her tarafından milyonlarca insanı aynı anda toplayabilen başka bir olay yoktur (Yetim, A., 2000)[10].



SPORUN KİŞİLİK ÜZERİNE ETKİLERİ
            Spor faaliyetlerine katılmak, bireyin fiziksel olduğu kadar benlik gelişimine de katkıda bulunur. Benlik genelde bireyin ne olduğu ne olmak istediği ve çevresini nasıl tanıdığı konularındaki bilinçliliği olarak ifade edilir. Birey bu bilince kendini başkaları ile karşılaştırarak ulaşır. Birey, daha küçük yaşlarda diğer çocuklar ile oynamaya başlar. Oyunlar sırasında kendisi ile başkalarını karşılaştırır, yeterlilik ve yetersizliklerini fark eder (Aracı,H., 1999) 2. Bu ortam sayesinde çocuğun sosyalleşmesi de daha hızlı ve olumlu gerçekleşir.
            Her türlü spor faaliyeti sosyal bir deneyimdir ve çoğu zaman duyguları içerir. Sportif faaliyetlere katılan birey, oyun ve hareketler aracılığı ile duygularını ifade etme imkanı bulur. Saldırganlık, öfke, utangaçlık ve benzeri duygularında boşalım sağlar ve bunları kontrol etmesini öğrenir. Bu nedenle baskı altındaki enerjiden kurtulmanın yolu oyun yada spor etkinliklerine katılmaktır. (Aracı,H., 1999) 2.
            Norman L. Munn’a göre  kişilik “ bir fertte yapıların, davranış tarzlarının, alakaların, ruhi davranışların, yeteneklerin, kabiliyet ve istidatların en karakteristik bir bütünlemesidir       (Norman L. Munn, 1975) [11].
            Bir başka tanımda kişilik ‘bir fertte yapıların, davranış tarzlarının, alakaların, ruhi davranışların, kabiliyetlerin ve istidatların karakteristik bir bütünleşmesidir’ olarak belirtilmiştir. (Özbaydar, S., 1973)[12].
            Adasal ise kişiliği “bireyin kendisine özgü olan, tek tek vasıfları, toplayan ruhsal bir bütün” olarak tanımlamıştır (Başer,E., 1998)[13] .
            Kişiliği kısaca tanımladıktan sonra sporun kişilik üzerindeki etkilerine kısaca değinirsek; yalnızca bir bedensel uğraş olmayıp aynı zamanda sosyalleşme ve topluma uyma sürecidir. Spor bir kurallar dizisi ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca taşıdığı özelliklere göre takıma uyma özelliklerini gerektirir. Sporda başarılı olabilmek için bazı bedensel ve ruhsal niteliklere sahip olmak gerekir bu nitelikler şöyle sıralanabilirler.
• Gelişmiş bir kas ve iskelet yapısı
• Hareketleri uzun süre yapabilmek için yüksek kondisyon,
• Ruhsal, fiziksel ve bedensel engellemelere rağmen başarabilmek ve başarısızlık halinde uğraştan kopmamak için gerekli kişilik özelliklerine sahip olmak,
• Egzersiz için yeterli motivasyon (Başer, E. 1998)13 .
            Spora başlamak için bu nitelikler gereklidir ancak unutmamak gerekir ki spor yapmayı sürdürdükçe bu nitelikler gelişir. Bu gelişme belli kurallara göre olur. Kuralların temelinde sportif etkinliğin kişilik üzerinde ektileri bulunmaktadır. Bilim insanları, düşünürler, spor ahlakçıları, sportif etkinliğin kişilik üzerine etkilerine şöyle genelleştirmektedirler.
·         Spor karakteri şekillendirir.
·         Takım sporları işbirliği yapmayı öğretir.
·         Bireysel sporlar kişisel disiplini geliştirir.
·         Sportif faaliyetler sosyalleşme sürecini hızlandırır.
·         Tehlikeli idmanlar cesareti artırır.
·         Bazı spor dalları yüksek iletişim değerlerine sahiptir. (Özellikle bedensel temasın olduğu spor dallarında bu daha belirgindir).
·         Spor, saldırganlık dürtülerine doğal yol ile sosyal kurallara uygun olarak boşaltmayı öğretir. (Başer, E. 1998)13 .
            Son zamanlarda, sporcuların kişiliklerinin araştırıldığı çalışmalar da üzerinde hassasiyetle durulan bir nokta da bir spor faaliyeti sonucunda “benlik tasavvurunun” ne gibi bir değişikliğe uğrayacağı konusuyla ilgilidir (Küçük, V. 1990).[14]
            Bu bağlamda spor yapanlar ile spor yapmayaların kişilik özellikleri arasındaki ilişkiyi ele alan bir araştırmada, O.Neumann, genç performans sporcuları ile sporcu olmayanları karşılaştırdığında spor yapanların yapmayanlara göre daha çalışkan, daha canlı, ilişki kurmaya sürekli hazır, sebatlı, zor koşullarda ortama uymalarının daha iyi olduğunu belirlemiştir. Tiryaki ve Ark. (1991) tarafından yapılan bir araştırmada da spor yapanların yapmayanlara göre daha dışa dönük ve duygusal olarak dengeli oldukları belirlenmiştir (Tiryaki, Ş. 2000). [15].
            Sonuçta ister amatörce, isterse maksimal performansa yönelik profesyonelce yapılan sportif faaliyetler, bireyi kontrol altına alan, eksiklerini geliştiren ve tamamlayan, fazlalıklarını da olumlu bir şekilde harcamasına ortam oluşturan ve kişiliğin gelişmesine önemli katkılar sağlayan bir araçtır (Küçük, V. ve Koç, H. 2015). 1
           
            Spor ve Sosyal Gelişim İlişkisi
            Sosyal gelişme, bireyin sosyal uyarıcıya, özellikle grup yaşamının baskı ve zorluklarına karşı, duyarlılık geliştirmesi, grubunda başkaları ile geçinmesi onlar gibi davranmasıdır (H. B. Englih and A. C. A, English, 1969 ) [16]
            Birey belli bir zamanda beli bir sosyal ve kültürel ortamda doğar ve sosyalleşme süreci içerisinde çevresine ve topluma uyum çabası gösterir. Bu çaba önce aile sonra okul daha sonra meslek ortamı içinde devam eder (Küçük, V. ve Koç, H. , 2015) 1
            Gelişme, büyümeden farklı olarak bünyece ve nitelikçe değişmeleri içerir. İnsan gelişiminde olgunlaşma ve öğrenme içice oluşur. Gelişim bireyler arasında tempo farkı gösteren çeşitli yönlerden dayanışma halinde oluşan karmaşık bir süreçtir. Bu süreci iç ve dış faktörler etkiler ( Başaran, F. , 1992).[17]
            Sosyal gelişim bireyin davranışlarına bakarak değerlendirilebilir. Gelişim söz konusu olduğuna göre belli bir ilerleme görülmesi gerekir. Bu ilerlemede değişmeler süreç içerisinde kolaydan zora, basitten karmaşığa gider. Sosyal gelişme genellikle safhalar, sıralar serisi olarak, olgunlaşma ve tecrübenin birleşmesine bağlı olan bir hareket olarak tanımlanır (Öztürk, F. 1998)[18] .
            Doğumdan itibaren gelişim ile ilgili en önemli deneyimler fiziksel kontrolün sağlanmasıdır. Nesnelerin tutma-atma, emekleme, yürüme, koşma, zıplama, atlama vb. okul dönemi başladığında akranlarıyla ilişkiler ve otorite ile başa çıkma-duygusal deneyimler yaşanır. On yaşında itibaren yakın arkadaşlıklar ve paylaşma önem kazanır. Bu anlamda zihinsel hareketler, oyun ve spor çalışmaları insanların hayatındaki gelişme sürecinde önemli rol oynar. Zaten çocuklar hareketleri öğrenmek için çok isteklidirler ve bunları denedikçe sevinç duyarlar. Fiziksel kontrollerini sağladıkça da kendilerini başarılı bularak güven duyarlar. Oynamak ve becerilerini geliştirmek için dışarıdan sebeplere ihtiyaçları yoktur. Çünkü bunun için gereken motivasyon çocukta vardır. Bu yüzden çocuklara spor programları düzenlenirken fiziksel becerilerini öğrenebilecekleri uygun ortamlar yaratılmalı, kesinlikle üst düzeyde sportif performans için zorlanmamalıdır. Amaç başarısız duygusunu yaratmak değil başarı duygusu yaşatmak olmalıdır. Aksi takdirde sosyal gelişmeleri gecikebilir              (Öztürk, F.,1998) 18.
            Sportif faaliyetler toplumda manevi bakımdan yalnızlığı da önlemektedir. Birey, sportif faaliyetlere katılmakla manevi yalnızlığın doğuşunu hazırlayan sorunlarında giderilebilir. İş hayatında görülen ve daha sonra genelleşerek sosyal hayata yansıyan monoton çalışma şartlarını doğurduğu tutumların giderilmesinde spor ve diğer boş zaman faaliyetlerine ihtiyaç vardır. İnsan ilişkilerinin geliştirilmesinde spor hem ferdi, hem sosyal açıdan etkili olmaktadır. Spor sadece ferdin fiziki ve psikolojik güçlenmesi için sürdürülen eğitici bir faaliyet değildir. Bunun yanı sıra sorumluluk ve iş birliği eğilimi ile düzen sağlama kabiliyetini ortaya çıkarak ferdin sosyalleşmesine de katkıda bulunmaktadır (Ünlü, N. K. ,1995).[19]
            SONUÇ
            Spor, toplum hayatında çok değişik yollardan giderek, bireyleri doğrudan yada dolaylı olarak kendisine bağımlı kılmış ve her zaman insanların ilgisini canlı tutmayı başarmış sosyal bir olgudur. Modern dünyada hızla gelişen teknoloji, insan gücüne duyulan gereksinmeyi giderek azaltmış ve bunun sonucu olarak insanın doğal yapısına uymayan bir yaşam biçimi ile birlikte iş ve sosyal çevreden gelen baskılar, stresler insanları psikolojik bakımdan bir sıkıntıya sokmuştur. İşte bu aşamada sporun rahatlatıcı ve monotonluktan kurtarıcı fonksiyonunun devreye girmesi ile insanların psiko-sosyal gelişimlerine katkıda bulunmaktadır. Ayrıca spor insan ve toplum ilişkilerini geliştirdiği gibi toplumun yücelmesinde de önemli bir araç olarak da değerlendirilmektedir (Ünlü, N. K. ,1995)19.
                                                          



Bu Yazı Sporda Manşet Dergisi 48.sayısından alınmıştır. 













                                                          
                                                          




                                                           KAYNAKÇA

1.    Küçük, V., ve Koç, H. (2015). Psiko-sosyal gelişim süreci içerisinde insan ve spor ilişkisi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10(10).
2.    Aracı, H.,(1999) Okullarda Beden Eğitimi. Ankara:Bağırgan Yayınevi.
3.    Binbaşıoğlu, C.,(1982). Eğitim Psikolojisi, Ankara: Binbaşıoğlu Yayınevi
4.    Aslantürk, Z. ve Amman, T. (2000). Sosyoloji. İstanbul: Kaknüs Yayınları.
5.    İkizler,C., (2000). Sporda Sosyal Bilimler. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım
6.    Dönmezer, S. (1994). Toplumbilim. İstanbul.
7.    Erkal, M.,Güven, Ö.,Ayan D.,(1998). Sosyolojik Açıdan Spor. İstanbul: Der Yayınları.
8.    Çaha, Ö. 1999. Spora Yaslanarak Bir Nefes Alma. Ankara: Beta.
9.    Küçük V. ve Acet, M. (2002). “Bir Kişilik Özelliği Olarak Suçluluk ve Sporla İlişkisi”, DPÜ, Sosyal Bilimler Dergisi, 7: 369-375.
10.  Yetim, A. (2000).Sosyoloji ve Spor. Ankara: Topkar Matbaacılık.
11.  Norman L. Munn, Psikoloji İnsan İntibakının Esasları, II, (Çev:: Mâhid Tander), İstanbul, 1975, 393
12.  Özbaydar, S. (1973). İnsan Davranışlarının Sınırları ve Spor Psikolojisi. Ankara: T.E.E. Teknik Kitap Yayınları, No:4.
13.  Başer, E. (1998). Uygulamalı Spor Psikoloji. Ankara: Sporsal Kuram Dizisi, Bağırgan Yayınevi.
14.  Küçük, V. (1990). Amatör ve Profesyonel Sporcuların Bazı Kişilik Özellikleri. İstanbul: M.Ü. Sağlık Bilimleri Enst.,Yüksek Lisans Tezi.
15.  Tiryaki, Ş. (2000). Spor Psikolojisi, Ankara: Eylül Kitap ve Yayınevi.
16.  H. B. Englih and A. C. A, English, A (1969) Comprehensive Dictionary of Psychological and Psyc-hoanalitical terms, Human Socialization, California, Wadsivorth, P. Co.
17.  Başaran, F. ,(1992) Psiko-Sosyal Gelişim, A. Ü. Basımevi, ANKARA
18.  Öztürk, F. (1998). Toplumsal Boyutları İle Spor. Ankara: Bağırgan Yayınevi.
19.  Ünlü, N. K. (1995). Başarı Sporunda Ödüllendirme. İstanbul: M.Ü. Sağlık Bilimleri Enst., Doktora Tezi.




Rafet Fatih ÇAKMAK
Öğ.Ütğm.
Beden Eğitimi Öğt.Gör.
K.K. Asb. Myo. K.Lığı Spor Böl. Bşk.
536 421 90 95
Fcakmak10@hotmail.com

 
 



[1]Küçük, V., ve Koç, H. (2015). Psiko-sosyal gelişim süreci içerisinde insan ve spor ilişkisi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 10(10).
[2] Aracı, H.,(1999) Okullarda Beden Eğitimi. Ankara:Bağırgan Yayınevi.
[3] Binbaşıoğlu, C.,(1982). Eğitim Psikolojisi, Ankara: Binbaşıoğlu Yayınevi
[4] Aslantürk, Z. ve Amman, T. (2000). Sosyoloji. İstanbul: Kaknüs Yayınları.
[5] İkizler,C., (2000). Sporda Sosyal Bilimler. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dağıtım
[6] Dönmezer, S. (1994). Toplumbilim. İstanbul.
[7] Erkal, M.,Güven, Ö.,Ayan D.,(1998). Sosyolojik Açıdan Spor. İstanbul: Der Yayınları.
[8] Çaha, Ö. 1999. Spora Yaslanarak Bir Nefes Alma. Ankara: Beta.
[9] Küçük V. ve Acet, M. (2002). “Bir Kişilik Özelliği Olarak Suçluluk ve Sporla İlişkisi”, DPÜ, Sosyal Bilimler Dergisi, 7: 369-375.
[10] Yetim, A. (2000).Sosyoloji ve Spor. Ankara: Topkar Matbaacılık.
[11] Norman L. Munn, Psikoloji İnsan İntibakının Esasları, II, (Çev:: Mâhid Tander), İstanbul, 1975, 393
[12] Özbaydar, S. (1973). İnsan Davranışlarının Sınırları ve Spor Psikolojisi. Ankara: T.E.E. Teknik Kitap Yayınları, No:4.
[13] Başer, E. (1998). Uygulamalı Spor Psikoloji. Ankara: Sporsal Kuram Dizisi, Bağırgan Yayınevi.
[14] Küçük, V. (1990). Amatör ve Profesyonel Sporcuların Bazı Kişilik Özellikleri. İstanbul: M.Ü. Sağlık Bilimleri Enst.,Yüksek Lisans Tezi.
[15] Tiryaki, Ş. (2000). Spor Psikolojisi, Ankara: Eylül Kitap ve Yayınevi.
[16] H. B. Englih and A. C. A, English, A (1969) Comprehensive Dictionary of Psychological and Psyc-hoanalitical terms, Human Socialization, California, Wadsivorth, P. Co.
[17] Başaran, F. ,(1992) Psiko-Sosyal Gelişim, A. Ü. Basımevi, ANKARA
[18] Öztürk, F. (1998). Toplumsal Boyutları İle Spor. Ankara: Bağırgan Yayınevi.

[19] Ünlü, N. K. (1995). Başarı Sporunda Ödüllendirme. İstanbul: M.Ü. Sağlık Bilimleri Enst., Doktora Tezi.

1 yorum: