İpek Soylu Röportaj: ‘’ATDSK GELMİŞ GEÇMİŞ EN GÜZEL KULÜP’’




1)Sevgili İpek Soylu bize biraz kendinden bahsedebilir misin?

 

-1996 Adana doğumluyum. 6 yaşında ailemin yönlendirmesiyle tenise başladım. 13 yaşına kadar öğrenimimi Başkent İlköğretim Okulu’nda gördüm. Sonrasında daha iyi imkanlarda antrenman yapabilmek için Enka Spor Kulübü’ne transfer oldum. İstek Vakfı okullarında lise eğitimimi tamamladım. Yaklaşık 8 senedir çok yoğun tempoda antrenman yapıyorum ve senenin 20-25 haftası turnuva oynuyorum. 

 

 

‘’ATDSK GELMİŞ GEÇMİŞ EN GÜZEL KULÜP’’

 

2)Ben Adana faktöründen başlamak istiyorum. Bu güzel şehir sana duygusal ve profesyonel anlamda neler kattı?

-ATDSK (Adana tenis dağcılık ve su sporları kulübü) bence Türkiye’de gelmiş geçmiş en güzel kulüp. Hem tesis hem de ekip olarak çok verimliydi. Baş antrenörümüz Romen Mihai İliescu’ydu. Yurt dışına erken yaşta çıkıp, tecrübe edinmeme o vesile olmuştur. Duygusal anlamda ise evimin orada olması ve çocukluğum orada geçmesinden dolayı Adana’ya dönmekten her zaman mutlu oluyorum. 

 

3)Adana’da bu spora başlamanın avantajları ve varsa dezavantajları nelerdi?

 

-Senenin 10 ayı çok rahatlıkla dışarıda antrenman yapabiliyorduk. Aile ortamı vardı ve antrenman saatleri dışında da saatlerce kulüpte zaman harcayabiliyorduk. Güzel olan şey ise hala bu sistem devam ediyor. Dezavantajı yoktu bence tek söyleyebileceğim yazın kavurucu sıcağı ve yemeklerinin çoook lezzetli olması :)) 

 

4)Sporcu bir aileden gelmen senin yaşamına nasıl yön verdi? Tenise başladığında ailenin tepkisi ne oldu?

 

-Tenise ilk seneler tamamen hobi için başladığım için ailemin bir beklentisi olduğunu sanmıyorum. Yaşım ilerledikçe ve turnuvalar, başarılar arttıkça bence beklentiler arttı. Tabi babamın ve annemin desteği çok fazlaydı. Erken yaşta babamın yaptığı turnuva programlarına annemle seyahat ederdik. Çok emek verdiler.

5)Tenise başlama hikayeni bizlerle kısaca paylaşır mısın?

 

-Annem ve babam kulübe üyelerdi ve düzenli tenis oynuyorlardı. Bende kulüpte zaman geçiriyordum ve yaz okuluna yazdırmaya karar verdiler. İlk hocam Raşit Börk’tü. 

6)Gelelim Enka Spor Kulübü’ne bu kulübün sana katkılarını bizlerle paylaşır mısın?

 

-13 yaşında başarılar ve gelişim artmaya başlayınca Enka Spor Kulübü ve Garanti Koza ortaklığında bir sponsorluk anlaşması yaptık. Kulüpte daha fazla oyuncu vardı bu antrenman için daha iyiydi. Aynı zamanda turnuvalara annemle veya babamla seyahat ederken artık hocayla ve diğer sporcularla seyahat edebilecektim. Benim için güzel bir dönüşüm noktasıydı. 

 

‘’WIMBLEDON EN BÜYÜLÜ VE İLHAM VERİCİ YER’’

 

7)Eminim ki bu soruyu çok kez yanıtladın ve çok kez anlattın. Dünyanın en prestijli turnuvalarından biri olan Wimbledon’da gençler kategorisinde tekler ana tablosunda oynayan ilk Türk kadın tenisçi oldun. Bu tecrübeni Sporda Manşet Dergisi okurları da senin ağzından dinlemek isteyecektir.

 

-Hiç unutmayacağım bir an. Kariyerimin en motive edici ve gurur duyacağım bir tecrübe kesinlikle. Eleme maçlarım zorlu geçmişti ve son tur maçımı çok yakın bir skorla kazanmıştım. Maç sonrası ailemi aradığımı hatırlıyorum birde kocaman gülerken ki bir resmimi. Ana tabloda ise 3 tur daha ilerlemiştim aynı sene. Wimbledon hayatımda oynadığım en büyülü ve ilham verici yerdi. 

 

 

‘’DÜNYANIN EN İYİLERİYLE AYNI YEMEKHANE VE SOYUNMA ODALARINI PAYLAŞMAK HARİKAYDI’’

 

8)ITF Junior klasmanında 13.sıraya yükselerek Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdin. Tenis sporunda ülkemizde bu gibi ilklere imza atmak sana neler hissettirdi?

 

-Gençlerde dünyanın en iyi oyuncularının arasında olmak ve en güzel turnuvaları oynamak çok büyük tecrübeydi. Büyüklerden önce Grand Slam atmosferini tatmak, Sharapova , Williams , Federer, Nadal kısacası dünyanın en iyileriyle aynı yemekhaneleri, soyunma odalarını paylaşmak harikaydı. Bu tarz olaylar hep daha iyi olmam için çalışmaya itti beni. Çok iyi bir Junior dönemi geçirdiğimi düşünüyorum. 

9)Türkiye’nin ilk Grand Slam şampiyonu oldun. Tepkiler nasıl oldu?

 

-Bu kupanın ne kadar değerli olduğunu Türkiye’ye dönünce daha iyi anladım. İnsanların ve medyanın ilgisi çok fazlaydı. O dönem 2 hafta boyunca birçok röportaj verdiğimi hatırlıyorum. Benim için bu kadar yoğunluğa alışık olmadığım bir dönemdi. Bu kupa benim hayatımda bir dönüm noktasıydı. Birçok kapı açtı benim için, aynı zamanda motivasyonumu arttırdı. 

 

 

 

‘’AGRESİF GERİ SAHA VURUŞLARIM VAR’’

10) Portekiz’in Figueira Da Foz kentinde düzenlenen turnuvada Kanadalı rakibine karşı mücadele edip 12. Tekler şampiyonluğuna ulaşmıştın. Bu başarın ışığında tenisteki oyun anlayışından bahsetmek istiyorum. Tekler ve çiftler hakkında neler söylersin?

 

-Harika bir haftaydı. Kariyerimde ki en çekişmeli ve yakın finaldi. İstediğim performansı gösteremiyordum fakat mücadelemle üstesinden gelmiştim maçın. 

Oyun tarzım daha çok oyunu yönlendirmeye ve baskı kurmaya yönelik. Agresif geri saha vuruşlarım var ve puanı yaratmayı seviyorum. 

Tekler ve çiftler arasındaki tek fark partnerinizle sorumluluğu paylaşmak. Çiftler oynamayı çok seviyorum. Oynadığım kişiler genelde arkadaşlarım oluyor ve beraber eğlenip, keyif de alıyoruz. 

 

11)Kortta yaşadığın ilgin bir olay var mı?

 

-İstanbul Cup 2015 sanırım. İlk tur ana tablo maçım. Özel davetiyeyle turnuvaya katıldım. İlk tur maçımda rakibimin bayılması sonucu maço bırakmak zorunda kaldı. Bu vesileyle ilk WTA ana tablo galibiyetimi almış bulundum. Kesinlikle zor ve garip bir durumdu. Bir yandan rakip için üzülürken diğer taraftan galibiyet için seviniyordum içimde. 

 

12)Bu genç yaşında bunca başarıya imza attın. İpek Soylu’nun arkasındaki manevi güç nedir?

 

-Ailemin her koşulda yanımda olması ve beni tamamen desteklemeleri. İyi zamanlarda her şey kolay oluyor fakat hatalar olduğunda ve zor zamanlardan geçerken yanımda oldukları için çok şanslıyım. Aynı zamanda ekibimde bulunan herkesin aynı amaç uğruna birbirine destek çıkması da güç katıyor. 

 

‘’BİR SPORUN YAYILMASININN EN GÜZEL YOLU TÜRKİYE’DEN DÜNYA ÇAPINDA SPORCULARIN ÇIKMASI’’

 

13) Türkiye’de tenisin varlığı ve gelişimi hakkında neler söylersin? Yapılması gereken şeyler var mı?

 

-Tenis son senelerde çok gelişme kaydetti. Yapılan yatırımlar, organizasyonlar ve alınan başarılarla daha çok gündemde ve insanların ilgisini daha çok çekiyor. Bir sporun yayılmasının en güzel yolu bence Türkiye’den dünya çapında sporcuların çıkması. Burada da ben ve arkadaşlarıma çok iş düşüyor. 

14)Tenis dünyasında idol olarak gördüğün ve oyun anlayışını beğendiğin biri var mı?

 

-Simona Halep. Oyun tarzından çok mücadeleci ruhu ve karakterini korta yansıtmasını seviyorum. Aynı zamanda Amerika Açık’ta bu sene final oynayan Medvedev’i seviyorum. Kortta daha çok duygularıyla yer alan sporcuları izlemek daha keyifli geliyor genel olarak. 

 

 

15)Biraz da sağlıktan bahsedelim. Bu sporun insan vücuduna sağladığı faydalar ve mental olarak sağladığı faydalar nelerdir?

 

-Bazen şakasını yapıyoruz arkadaşlarımla profesyonel sporun aslında mental zararlı olduğundan :))) İniş, çıkışları, hayat tarzını ve yaptığınız fedakarlıkları, stresi üstlenmek zor. Ama dünyanın en iyileri arasında yer almak istiyorsanız çok disiplinli ve düzenli bir hayat tarzı, beslenme ve uyku düzeni şart. Sporun zaten insan hayatındaki önemini biliyoruz. Düzenli spor yapmak hem beden sağlığımız, hem de mental sağlığımız açısından çok önemli. Bazı günler çalışmaya başlamak daha zor olsa da antrenman bitiminde çok iyi hissediyorum. O yüzden zor günlerde kendimi hep çalışmaya itiyorum. 

 

16)Son olarak Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor musun? Görüş ve önerilerin neler?

-Sporla alakalı üreten, yayın yapan ve sporu destekleyen Sporda Manşet Dergisi’ni gönülden kutluyorum. Daha çok insanı sporu ve sporcuları tanımalarını sağladıkları için teşekkür ediyorum. 

Çok keyifli bir röportaj oldu :) 

 

 


  Sporda Manşet Dergisi 65.Sayı

Hiç yorum yok