SÜPERMERT (Başakşehir Beşiktaş)

Beşiktaş'ın daha istekli olduğu ve beş dakika sonra dengenin çabuk sağlandığı ilk dakikalar sonrası, futbol adına doğruların konuşulacağı anlar yaşatmadı bizlere iki takım da. Başakşehir'in rakibine göre daha çok yaptığı basit top kayıpları, özensiz şutlar ve düzensiz hücum girişimleri, devam etti ilk yarı boyunca. Zaten konsantrasyonlarının sahaya yansımadığı, sürekli hakem ile münakaşaya girmelerinden belliydi. 

Takım olarak kötü olmalarının yanı sıra, bireysel anlamda da ortaya çıkmayan oyuncular yüzünden kısır ve heyecansız geçti koca yarı. Aslında zirveye daha yakın Başakşehir'in iç saha avantajı ile beraber daha dominant görünmesini tahmin etmiştim. Tam tersi Beşiktaş bir şeyler yapmaya çalışan ama yapamayan taraftı. En basit örnek; ilk yarı Başakşehir üç orta yapmış bir isabet sağlamış, Beşiktaş on orta yapmış onlar da bir isabet sağlamış...

Beşiktaş ikinci yarının başında çok enteresan bir gol yedi. İlk düdük ile beraber rakip kaleye baskını hissettirdi, ceza sahasında kaleci Mert ile burun buruna bile geldi. Lakin bir anda topla çıkan ve iki pas ile golü bulan Başakşehir oldu. Bundan sonra devreye Milli kaleci Mert girdi. Skor tabelasını tek başına tuttu desem yeri. Takım arkadaşları çok fazla acemilik yapıyorken, süper kurtarışlar ile Beşiktaş hücumcularına saç baş yoldurdu, yıldırdı! 

Beşiktaş her sene Başakşehir sahasında bir öncekinin kopyasını oynuyor sanki. Geçen sene oynanan maçı aklına getiren bana hak verecektir. Yalnız Sergen Yalçın neye dayanarak Burak Yılmaz Umut Nayir değişikliği yaptı anlamadım. Sana gol lazım, en iyi silahını alıyorsun, enteresan... Üstelik Boateng'in, maçın başından sonuna kadar elle tutulur yanı yokken! Koca doksan dakika sahada tek doğru vardı, kaleci Mert, SüperMert!