Mustafa
Cengiz kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben
29 Mayıs 1998 de Mersin’de doğdum 6 yaşıma kadar Mersin’de yaşadım ardından
ailevi sebeplerden dolayı 2004 yılında Şanlıurfa’ya taşındık. Şanlıurfa’da 9
sene yaşadıktan sonra yine ailevi sebeplerden sonra Osmaniye’ye taşındık orda 2
sene yaşadıktan sonra İzmir maceram başladı.
2)
Mustafa
Cengiz neden voleybolu tercih etmiştir?
Neden voleybolu tercih ettiğim sorusuna
gelirsek aslında pek de tercih meselesi olmamıştı benim için garip bir şekilde
dönüm noktası oldu voleybol benim için ama hiçbir zaman bu yüzden pişmanlık
duymadım her zaman mutlu oldum hayatım da voleybolun bir dönüm noktası olduğu
için.
3)
Voleybola
başlamanızda etkili olan belirli kişiler var mıydı? Yoksa kendi isteğiniz
miydi?
Voleybola başlamamda etkisi olan çok
önemli bir insan var benim için kendi isteğimle başlamadım. Çünkü ülke
şartlarımız buna el vermiyor. Herhangi bir şehirde sadece voleybol değil
herhangi bir spora ilgi çekmek için sosyal aktiviteler asla yapılmıyor. Benim
voleybola nasıl başladığıma gelirsek biraz masal gibi oldu aslında benim için.
Çünkü normal bir günde dışarıda yürürken bisikletli birisi bir anda
bisikletiyle yolumu kapatarak bir anda beni tanımak istediğini söyledi orda
tanıştık hayatımda büyük yeri olan Hacı Veli hocamla kendisi voleybol kulübünün
olduğunu boyumun ve fiziki durumumun voleybol için çok uygun olduğunu ardından
takımında beni görmek ve yetiştirmek istediğini söyledi. Biz tanıştıktan birkaç
ay sonra Hacı Veli hocam gelip okuluma takım antrenmanlarının başlayacağının
haberini verdi bende antrenmanlara katılmaya başladım ve orda hayatımda büyük
etkisi olan bir diğer hocam olan Ahmet hocamla tanıştım onun da emeği büyüktür
benim üzerimde ikisinin de haklarını ömrümün sonuna kadar ödeyemem.
4)
Tevfik Fikret Lisesi’nde
oynarken bu aşamalara geleceğinizi tahmin ediyor muydunuz?
Tevfik Fikret Lisesi bizim için güzel bir
proje oldu. Son 3 senedir ilk kadromuz kurulduğunda kendimize sırayla hedefler
koyarak ilerledik ilk sene play-off lara katılmaktı hedefimiz bunu
gerçekleştirmiştik. 2. Sene hedefimiz 2. Play-offlar dı aslında çok
yaklaşmıştık hedefimize son maçımızı kazansaydık eğer 2. Play offlara katılacaktık
ama olmadı. Bu seneye gelecek olursak bizler artık kendimizin daha çok farkına
varmıştık. İstediğimiz takdirde neler başarabileceğimizi çok iyi biliyorduk
bunu bilerek önce Sivas’a 1. Play off a gittik orada ilk iki maçta
rakiplerimizi domine ederek net galibiyetler elde edip 2. Play off u
garantiledik. 2. Play off etabında Mersin’de hedefimizi lige çıkmak için
koymuştuk fakat son maçımızda belki de kazanamadığımız tek set bizim bu
hedefimizi gerçekleştiremememize neden oldu ama biz yine de oynadığımız oyundan
yaşadığımız bu güzel tecrübeler dolayısıyla mutluyduk. Çünkü biz parayla değil
samimiyetle, yürekle kurulan saha içinde antrenörlerimizle beraber 17 kişiydik.
5)
Peki, ‘’şampiyonluk’’
desek?
Şampiyonluk benim için bir gurur ve
namus meselesi gibi desem yalan olmaz aslında. Girdiğim bir mücadeleyi kazanmak
için her zaman elimden gelen her şeyi ortaya koymak için çabalarım.
6)
Türkiye’nin en kaliteli
ekiplerinden Arkas Spor ’da oynamanın getirdiği sorumluluklar nelerdir?
Arkas Spor Kulübü bünyesinde oynamanın
sorumluluklarına gelirsek; aslında birçok farklı alanda bizi ilgilendiren bir
konu bu. Çünkü her zaman saha içi değil saha dışındayken bile çok dikkat
etmemiz gerekiyor. Kahve içmeye gittiğimizde bile orda yaptığımız herhangi bir
şey kulübün adını lekeliyor. Çünkü bizim burada bulunmamızın sebebi Arkas Spor.
Çoğumuz buraya kendi kafamıza estiği için kalkıp gelmedik, bunu bildiğimiz için
de biz de hem saha içinde hem saha dışında hareketlerimize dikkat etmeye
çalışıyoruz.
7)
İzmir
hayatınızda ne derece öneme sahiptir? Ya da İzmir’de oynamanın avantajları
nelerdir?
İzmir’in önemi benim için çok büyük
aslında. Sonuçta Türkiye’nin en güzel şehri burası ve her türden insana hitap
eden bir yönü var. İzmir’de olmanın avantajı benim için fazla. Çünkü ben doğma
büyüme Mersinli’yim ve İzmir’le Mersin benzediği için çok daha mutlu yaşıyorum burada.
8)
Türkiye’de
voleybola verilen önemi yeterli buluyor musunuz? İnsanları voleybola çekmek
için neler yapılabilir?
Türkiye’de voleybola verilen önemi asla
yeterli bulmuyorum. Hele ki son dönemlerde futbol maçlarında olan olaylardan
sonra insanların artık gözlerini açıp bir yandan kavga gürültü değil spor
izlemek istediğini algılayabilmesi lazım. İnsanları voleybola çekmek için bence
okullarımızdan başlanmalı. Çünkü bir bireyin en büyük karakter yapısının oturduğu
ve geliştiği yer okuldur, eğer bunu en başında yerleştirmezsek ileride çok zor
olur.
9)
Kendinize
voleybol dışında ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Mesela kitap okumak için bir
zaman yaratabiliyor musunuz?
Kendime voleybol dışında her fırsatta
vakit ayırmaya çalışıyorum. Arkadaşlarımla bazen dışarıda sinir stresten
uzaklaşacak şekilde beraber etkinlik yapıyoruz. Eğer dışarıda değilsem evde
müzik dinlemeyi hiç eksik etmem benim hayatımda müzik çok büyük yer kaplar
hayatımın her anına uygun müzikler dinlerim hep kendimi de rahatlatmış olurum
bir nevi. Kitap okuma için bazı dönemlerimi ayırabiliyorum evet özellikle tarih
kitaplarını çok seviyorum yaşanmışlıkları ve gerçekleri okuyup bilmediğim
şeyleri öğrenmek bana daha cazip geliyor.
10) 2017 FIVB U21 Erkekler Dünya Voleybol
Şampiyonası Finalleri’nde mücadele eden ekipte sizde vardınız. Orada
yaşadığınız deneyim ve duygular size neler kattı?
Evet, Çek Cumhuriyeti’ndeki U21 Dünya
Şampiyonasındaki kadroda bende vardım maçlarda oynama fırsatı da buldum. İnsan
öyle ortamlarda voleybol oynayınca veya yaşayınca oraların farklı bir seviye olduğunu,
farklı bir profesyonellik olduğunu anlıyor. Sonuçta dünyanın en iyi voleybolcu
adaylarıyla birliktesin ve buna ayak uydurmak zorundasın. Ben o turnuvadan
sonra çok fazla deneyim kazandığımızı düşünüyorum, tabi daha fazlasını da
yaşayacağım fakat benim için gerçek bir dönüm noktasıydı.
11) İdol olarak gördüğünüz bir voleybolcu
var mı?
Benim idol aldığım tek bir oyuncu hiçbir
zaman olmadı aslında, çünkü hiçbir oyuncu benim gözümde her şeyiyle mükemmel
değildir. Kimi oyuncunun atağı, kimi oyuncunun bloğu, kimisinin de karakteri, sahada
duruşu. Ben ise tanıdığım aynı ortamlarda bulunduğum veya izleme fırsatı
bulduğum oyuncuların iyi yönlerinden almaya çalıştım her zaman bu böyle devam
edecek benim için.
12) Özel olarak kendinizi motive etme
şekliniz var mı?
Özel olarak kendimi motive etme şekli mi
bilmem ama ben sinirlenmeyi severim daha güçlü hissediyorum maçlardan önce
sinirlenmek için de genelde bana farklı hisler yaratan şarkılar dinlerim.
13) Genç bir oyuncu olarak voleybola başlayanlara
neler tavsiye edersiniz?
Ben yeni başlayan genç voleybolcu
adaylarımıza çalışmalarını tavsiye ederim ama çalışmak demek programsız bir
şekilde o gün kafana ne estiyse veya fitnessta 5 saat geçirmek değildir. Özellikle
ben profesyonelce çalışmayı canlı olarak Arkas A takımındaki kaptanımız Joao
Paulo Bravo da çok net gördüm. Çalışmak bazen fitnesstan sonra yediğin sonra
düzgün bir yemektir, bazen ise uyku düzenine dikkat etmektir.
0 Yorumlar