Emir Gökalp Röportajı

Basketbola nasıl başladınız? Sizi basketbola çeken, o spora iten şeyler neler oldu?

Ben de diğer arkadaşlarım gibi futbol aracılığıyla sporla tanıştım. Abim basketbola daha ilgiliydi ve hafta sonları kursa gidiyordu. Ben de babamla beraber onun antrenmanlarını izlemeye gidiyordum. Başlarda istemesem de zaman içerisinde sevgim arttı ve ben de kayıt olmak istedim. Başlangıcım bu şekilde oldu.

Profesyonel kariyerinden bahsedebilir misiniz kısaca? (Hangi takımlarda oynadınız gibi)

Gelişim Kolejinde altyapıdan A takıma kadar 8 yılım geçti ve orada yetiştim. İzmir Gelişim Koleji hakkında sizin aracılığınızla bir şeyler söylemek istiyorum. Orası benim evim. Oradaki insanlar da ailem. Onların da beni böyle gördüklerine inanıyorum. Gelişim Kolejinde hem iyi insan hem iyi sporcu olmak öğretilir. Günümüzde böyle organizasyonları bulmak kolay bir şey değil. Bir nevi hayata gözüm orada açıldı. Bu yüzden kendimi çok şanslı görüyorum. Oradaki büyüklerime de bana kattıkları değerlerden dolayı hep minnettar olacağım. Gelişim Kolejinden sonra Banvit’e transfer oldum. Banvit ve Bandırma Kırmızı takımlarında bir sene oynadıktan sonra geçtiğimiz sezonu Antalyaspor’da tamamladım. Şimdi de Galatasaray’dayım.

 

Emir Gökalp’in güçlü ve zayıf yönleri nelerdir?

P&R oyunum, top hakimiyetim, soğukkanlılığım iyi gördüğüm yanlarım. Fiziğimi geliştirmem ve daha net bir şuta sahip olmam gerekiyor. Bireysel çalışmalarımı da bu yönde düzenlemeye çalışıyorum.

Geçen sezon Antalyaspor’da iyi performans sergilemen, yabancı sınırlandırılması ile birleşince kendini Galatasaray’da buldun bu transferinin detaylarından bahsedebilir misiniz?

Yazın başında hem TBL hem de BSL olmak üzere birçok kulüpten teklif aldım ve menajerim Kemal abiyle oturup hepsini ayrıntısıyla değerlendirdik. En sonunda Galatasaray en cazip geldi. Şu ana kadar da her şey olumlu. Hem kendimi geliştirmek hem de takımıma katkılı olmak için çalışmalara devam ediyorum.

Birlikte oynadığın oyunculardan bir ilk beş kursan kimleri oynatırsınız?

Jordan Theodore – Rob Lowery - Furkan Korkmaz – Gediminas Orelik – Marvin Jefferson

İdolünüz kim, oyun tarzını benzettiğiniz kimler var?

İdolüm yok. Oyun tarzı olarak etrafımdaki kişilerin söylediği kadarıyla Ender Arslan’a benziyorum.

2016 yılının başında TBL koçlarının yapmış olduğu oylamada en çok gelişme gösteren oyuncu olarak seçildiniz. Bu ödül gelişiminiz için ne ifade ediyor? Sizi daha çok motive etti diyebilir miyiz?

Bu ödülü oynadığım iki senede de aldım. Aslında maddi bir ödül değil daha çok manevi olarak önem taşıyor. Liginizde karşılaştığınız sizin birden çok maçınızı izleyerek editler yapan ve önlem almaya çalışan antrenörler tarafından oyların verilmesi işin önemli olan tarafı. İlkinde tabi ki sevindim ama daha çok sevindiğim ikinci kez aldığım ödül oldu. Bu oylamayı bir kere kazandığımı bilmelerine rağmen tekrar benim ismimi vermeleri iki kat daha iyi durumda  olduğumu hissettirdi bana ve emeklerimin karşılığını aldığımı bana hissettirdi haliyle.

Genç bir oyuncu olarak kariyer hedefini nereye koydunuz?

Hedeflerim ve hayallerim var , ikiye böldüm yani. Hedeflerim önce Galatasaray’da başarı yakalamak , daha iyi roller alabilmek ondan sonra  A Milli Takım ve Euroleague var. Hayal kurmanın sınırı yok. NBA hayalim var diyebilirim. Hayallere ulaşılamayacak diye bir şey yok. Her şey yapılabilir. Eğer insan isterse çalışırsa öğrenirse her şeyi yapabilir.

Basketbolu bırakıp geriye dönüp baktığında neler yapmış olmak senin içini rahatlatır?

İyi yoldan ayrılmayıp elimden gelen her şeyi yaptığıma inanıyorsam içim rahat bir şekilde hayatıma devam ederim.

Sezona çok iyi başlayan Hayes ile ilgili ne düşünüyorsun? Bildiğimiz kadarıyla Türkçe de öğrenmeye başlamış gayet renkli bir kişilik gibi.

Nigel ile aramız çok iyi. Doğru Türkçe öğrenmeye çalışıyor. Bazen beni sorularıyla bunaltsa da onu seviyorum(gülüyorum). Ayrıca bulunduğu ülkenin kültürüne ve değer verişine de çok saygı duyuyorum. Bir keresinde “Sizin beni Türkçe öğrenirken görüp sevinmeniz benim için büyük motivasyon” demişti. Bu çok pozitif ve insani bir şey. Hem çok iyi oyuncu hem de çok sağlam bir karaktere sahip. Onunla aynı takımda olduğumuz için çok mutluyum.

Sporda Manşet dergisini takip ediyor musunuz? Öneri ve görüşlerinizi alabilir miyim?

Elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum. Yaptığınız işler ve ülke sporuna kattığınız değer takdir edilesi. Ekip olarak daha da iyi yerlere geleceğinizden hiç şüphem yok.