Bahar Kocaoğlu: Sporun cinsiyeti olmamalı




Başarılı basketbolcu Bahar Kocaoğlu ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Bahar Kocaoğlu’nu kısaca bize tanıtır mısınız?
 Bahar Kocaoğlu,  14.05.1991 Kıbrıs doğumluyum. 3 kardeşin en küçüğüdür. Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler son sınıf öğrencisi, arkadaş canlısı ve hayvan severdir.

Basketbol çocukluk hayaliniz miydi?
Abim ve ablamın basketbolcu olmalarından dolayı basketbol salonlarında büyüdüm desem yeridir, onlar idman yaparken ben kenarda topla yuvarlanırdım, adımı öğrenmeden önce basketbolu öğrendim diyebilirim.

Çankaya Üniversitesi basketbol yaşamınızı nasıl şekillendirdi?
Çankaya Üniversitesi benim için basketbolla okul hayatinin bir arada olabileceğinin kanıtıdır. 

Maç esnasında kendinizi kötü hissettiğiniz bir an oldu mu?
 Burcu Taşbaş’ın haberini duyduğumda çok kötü olmuştum ve maçın nasıl bittiğini anlayamamıştım.

Basketbol dışında hangi sporu yapmak isterdiniz?
Basketbol dışında voleybol ya da pilatesle ilgilenmek isterdim.

Bahar Kocaoğlu bu sporda kendini tam anlamıyla ne zaman buldu?
Bahar Kocaoğlu kendini Nevşehir’de ve Elazığ sezonlarında tam olarak buldu ve umarım bundan sonra da böyle devam eder.

Birlikte oynamaktan zevk aldığınız bir sporcu veya koç var mı?
Oyuncu olarak Burcu Özdemir her daim ayni parkenin tozunu yutmak istediğim bir sporcudur. Antrenör olarak Berat Gök ile çalışmaktan çok mutluluk duydum. 


Dergimizin bu ay konusu olan kadın ve sporla ilgili birkaç soruyla devam etmek istiyorum.

Bir kadın sporcu olarak Türkiye’de gerek basketbol gerekse diğer spor dallarında kadına yeterince önem veriliyor mu?
Özellikle basketbol son yıllarda Türkiye de çok popüler olmaya başladı. Ama yine de kadın liglerine gereken önemin verilmediğini düşünüyorum, gerek takımların idari kadroları olsun gerekse sponsorlar olsun, yeteri kadar kadınlara yatırım yapmıyorlar, ayni şekilde Ayşe Begüm Onbaşı dünya jimnastik şampiyonu oldu, gereken ilgiyi sosyal medya dışında göremedi hepimiz oradan öğrendik.

Sporun cinsiyeti var mıdır sizce?
Sporun cinsiyeti olmamalı bence ama günümüz koşullarında kadınların yaşadığı sıkıntıları düşündüğümüzde cinsiyet ayrımcılığın olduğunu fazlasıyla hissediyoruz.

Daha çok sporda kadının anne olması ile ilgili ön yargılar vardır. Bu konuyla ilgili şimdi veya ilerde yaşayacaklarınız sizin sporunuzu etkiler mi?
Gerek basketbol gerekse voleybol olsun, oyuncuların çocuk doğurup tekrar spora döndüğü ve çok da başarılı olduklarına defalarca kez şahit olduk, bunun bir sorun olduğunu düşünmüyorum.

Sizin gibi genç basketbolculara tavsiyeleriniz nelerdir?
Genç sporcuların yapılan idmanlardan daha fazlasını yapıp kendilerini geliştirmelerini ve sadece sevdikleri bu sporu yaparken eğlenmelerini söyleyebilirim.

Sporda Manşet Dergisi’ni takip ediyor musunuz? Görüş ve önerileriniz neler?
Takip ediyor ve başarılı buluyorum. Genç yetenekleri bulup göz önüne çıkarmanız bu spora gönül veren insanlar için teşvik edici ve yol gösterici olabilir.

Röportaj: Esra ÇAY / Sporda Manşet



Hiç yorum yok