ŞANS SÜRÜYOR (BENFİCA FENERBAHÇE)

Geçtiğimiz sezonun tartışılan, beğenilmeyen kadrosu ile çıktık bu zorlu sınava. Tek fark yeni yönetim ve teknik heyet ile beraber gelen heyecan. Sadece Eljif değişikliği vardı o da Josef cezalı olduğu için. Cocu’nun çok fazla seçeneği yoktu. Transferdeki sıkıntılar ve sakatlık sorunları sebebiyle elindeki en iyi kadroyu çıkarmak zorunda kaldı. O da Cagliari ile oynanan hazırlık maçının on biri. Kadıköy ile burası bir değildi tabi. Bayağı cesur bir kadro çıkardı Hollandalı.

Allah’tan ilk dakikada yaptığımız hata sonucu penaltı çalınmadı. Yoksa kâbus gibi başlayacaktı maç. İlk yarım saat çok önemliydi ve birkaç bariz pas hatası dışında müthiş mücadele ettik. Valbuena ve Giuliano dışında herkesin, takım savunmasına canla başla yardım ettikleri gibi hücum pres konusunda da çoğu zaman zor anlar yaşattık rakibe. Yine de Valbuena’nın hakkını vereyim, bir iki kritik müdahalesi vardı. Belki kadro çok kaliteli değil ama bu oyuncu grubu, özellikle ilk yarı yapabildiklerinin en iyisini yansıttı sahaya.

Zaten ilk plan durdurmaktı. Karşı ataklar ile gelmeye çalışsak bile Valbuena dahil bunu değerlendirecek süratte oyuncuya sahip değiliz. Skrtel Neustadter ikilisini çok beğeniyorum. Kanat akınlarından doğan tehlikeleri müthiş karşıladılar. Neustadter’in tek handikapı, hazırlık pasları sonrası hatalı kullandığı toplar. Volkan da üzerine düşen pozisyonlarda uyanıktı. Golde hatası var mı tartışılır. Hücumda pek beklentim yoktu, olması da çok gerçekti sayılmazdı açıkçası. Yine de rakiple aynı orantıda tehlike yarattığımızı söyleyebilirim ilk yarı sürecince.

Dedim ya karşı atak yapacak özellikte oyuncu yok diye. İkinci yarının başından itibaren öyle bir baskı kurdular ki yine ceza sahası çevresinde hata yapmama seçeneği kalıyordu bize. Yoksa pasları engelleme veya pas yapıp aktif dinlenme durumlarını gerçekleştiremedik. Çok klas paslar yaparak sürekli kalemize sokuldular, özellikle kanat bölgesinden.

Ceza sahamıza inen topları Skrtel ve Neustadter gole kadar hatasız şekilde uzaklaştırsa da Isla onlar kadar başarılı olamadı maalesef. Futbol tabiriyle pis gol yedik. İleride pivot santrafor olmadığı için vurduğumuz toplar iki üç pas sonra aynı yere geri döndü. Eğer Alper yorulmadıysa, acaba Soldado ile değişeceğine, Eljif ile mi değişseydi. Fizik olarak Alper o bölgede rakibi daha çok rahatsız edebilirdi. Yalnız iyi ki Castillo ile başlamamışlar! Ferreyra 60 dakika bize yardım etmiş! Değişiklik olduktan sonra, ceza sahasında sırtı dönük top alıp köşelere şut gönderdi. Neyse ki Volkan başarılıydı. Yalnız Giuliano maçın en etkisiz ismiydi. Isla yerine de Şener düşünülmeli!

Ah Barış, az kalsın son saniyede kahraman oluyordu. Can sağlığı. O dakikada o şut cesaret ister. Şimdi gelelim gerçeklere… Bu oyunu Aykut Kocaman oynatsaydı, yerden yere vurulurdu. Bence bu fizik gücün mimarı kesinlikle Aykut hocadır. Cocu’nun bu maçta tek hatası, Mehmet Ekici’yi kanatta değerlendirmesiydi. Açıkçası Hollandalı teknik adamın değil, yeniliğin verdiği heyecanın reaksiyonu diye yenilemek istiyorum. Cocu’nun Kadıköy’deki maçta teknik adamlığını konuşuruz. Genele baktığımızda mücadele takdir edilir. İkinci yarı aciz kaldık orası doğru. Tek farklı skor ile dönmemiz de şans bence. Kadıköy’de bambaşka bir maç izleyebiliriz. Maç Benfica’nın ablukası altında geçti. Unutmamalı ki bu takım karşı atakları da bu maçta sergiledikleri kadar iyi yapabiliyor! İstanbul’da daha sağlam bir atmosfer ve oyunla tur imkânsız değil. Şansı devam ediyor!