SADECE ÜÇ PUAN (ANKARAGÜCÜ GALATASARAY)



Kupa maçından sonra çok hızlı aksiyon almamız lazım demişti Fatih Terim. Bence de çok doğru bir kadro revizyonu yapmış. Birilerine net mesaj verilmeliydi. Kadro açıklandıktan sonra, hiç kimse rahatsız olmamıştı bu durumdan. Ruhsuz, cansız ve gamsız oyunculara sabredilmemeli! Bu seçim belki kızağa çekilenlerin burunlarını sürtmesi için. Sürtmezse de bu kadro ne olursa olsun devam eder. Yalnız hoca onlar kötü oynadı diye yedek kaldılar demiyor; ‘’yeri gelecek haftada üç maç oynayacağız, Galatasaray büyük aile, herkes oynayabilir veya oturabilir’’ diyor. Yine de onları kazanması için açık kapı bırakıyor. Sahadakilere de mesaj var; bugün siz oynuyorsunuz, formayı kapıp bırakmamak sizin elinizde! Büyük hoca olmak kolay değil.

Galatasaray için hazırlık maçı dahil hep aynı yorumu yaptık; bu oyuncu grubu, rakibinin organize atakları sırasında nasıl karşılayacağını bilmiyor! Karşısındaki oyuncuların kalitesi ne olursa olsun, bu zaafı gösteriyorlar. İlk atak uğraşında, orta alandan ne kadar kolay geldi ve ara pasıyla El Kebir nasıl demarke kaldı gördük. Savunma oyuncuları iletişim kopukluğu yaşıyor orasını anladık ama orta alandaki Fernando ve Donk ne yapıyor? Topla gelen rakibine karşı hiç atak kesme ya da caydırma adına mücadeleye giriştiklerini görmüyorum. Sorun sadece stoper değil!

Yalnız çok çabuk reaksiyon verdi sarı kırmızılılar. Set hücumlarla baskıyı arttırdı. Duran toplarla tehdit etti. Art arda gelen köşe vuruşundan birinde golü buldu. Mariano da dönüşünü güzel yaptı. İyi orta kesti ve Kone gereksiz şekilde, ters kafa vuruşu ile kendi ağlarına gönderdi topu. Herkes Gomis attı diye espri yaptı hatta. Santrafor gibi vurdu Kone… Galatasaray defansı(!) yine El Kebir’i, attığı goldeki gibi kaçırdı savunma arkasına. Gel gelelim VAR olayında bizimkiler saçmaladı! Yani videoya gerek kalmayan bir pozisyonda bile bayrak kaldırmamak ne demek? Golü atan takla atıyor, yiyen birbiriyle kavga ediyor sonra ofsayt, olur mu öyle şey? Bu duruma acilen son verilmeli! Şüpheli durumda kaldırma tamam da her pozisyonda bekleyeceksen senin bayrağa ihtiyacın yok! Bırak bayrağı, yakınındaki pozisyonlar için basketbol hakemi gibi müdahale et veya orta hakemi uyar…

Maalesef yine berbat bir zemin. Dakikalar ilerledikçe yeşil alanlar kayboldu. Çoğu pozisyonda oyuncular top süremedi. Uzun toplar atmaya çalıştılar. Bu sahada kaliteli futbol beklemek gerçekçi olmazdı. Zaten tempo yapılmadı sürekli yerde yattı oyuncular. Ankaragücü takımı dirençsizdi. Geri düştükten sonra bir iki pozisyon dışında varlık gösteremediler. Bursaspor ile oynadıkları maçta bayağı beğenmiştim. O maçtan eser yoktu. Aslında Fatih hoca Fernando Belhanda ya da Sinan Muğdat değişikliği ile hücum bölgesinde topu daha tehlikeli kullanabilirdi. Nitekim Belhanda çok iyi bir asist yaptı Eren’e. Gol bulması özgüveni açısından önemliydi. Ceza sahasında gelene kadar Mariano ve Feghouli’nin yaptıkları da takdirlik.

90 dakika tatmin etti mi kesinlikle hayır. Hücum organizasyonları bir yana, takım savunmasına acil çeki düzen verilmeli! Çünkü Galatasaray gol yollarında çok sıkıntı çekmiyor. Amatörce savunma zafiyetleri giderilmezse, hemen hemen her maç gol yer Galatasaray. Bu maç için sevindirici tek yan üç puan, Fatih Terim’in mesajının tutması, iki takım adına da sakatlık olmaması. Övgü hak edilen bir akşam değildi.

Hiç yorum yok