Murat Altun'un Kaleminden: Futbola Yabancılar



Murat ALTUN

Kasım ayında nereye olduğunu bilmediğimiz iki tane hazırlık maçı yaptı Milli takımımız. Nereye hazırlanıyoruz? 2020 Avrupa şampiyonasına mı? Bu zihniyetle mi? Emekliliği gelmiş, tuhaf işlerle uğraşan Lucescu ve futboldan anlamayan, yıllarca Beşiktaş taraftarını hayattan bezdiren Yıldırım Demirören’i, Türk futbolunun başına hangi amaçla getirdiklerinin hesabını vermeyenler, Allah’a da veremesin!
Amacı şaşmış sözde futbol adamları, Milli takım için yabancı kuralı diye tutturmuş, ardı arkası kesilmiyor demeçlerinin. Sekiz puanlı Karabükspor’un 27 yaşındaki Rumen kanat oyuncusu Grozav dağıttı bizi be! Galatasaray’ın Fenerbahçe’nin oyuncusu demiyorum! Süper ligin son sırasındaki takımın oyuncusu tek başına aldı maçı. Yerli ve yabancı arasındaki performans farkını, yabancı az olsun yerli daha fazla oynasın mantığıyla, çözebileceklerini sanacak kadar şaşırmışlar! İyi niyetli olsalar, çalış al formanı derler ama değiller. Skandalların arkası kesilmiyor ama hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorlar…
Arnavutluk takımının en son 3 gol attığı takımların ismi Lüksemburg, San Marino, Letonya vs. Biz o kadar golü kendi taraftarımızın önünde yedik, bizden başka kimse utanmadı! Hem de on kişi ile yaptılar bunu. Zaten Dünya kupasına gidemiyoruz, en azından daha önce hiç Milli forma ile görmediğimiz ve performansıyla şansı hak eden oyuncular çağrılsaydı. Çağrılanlar bile yedek bekledi, sanki puan maçıymış gibi… Bu şekilde kaybedilse ki emin olun formaya aç oyuncularla böyle sonuçlar çıkmazdı, Lucescu’ya bu derece eleştiri yapmazdık. En azından bu hazırlık maçları için. Dedim ya futbola yabancılar diye. Arjantin ile hazırlık maçını neden reddettikleri, bu maçlardaki performans ile anlaşıldı zaten. Arnavutluk Milli takımından üç gol yiyen Arjantin’den, Allah muhafaza…
Erol Erdal Alkan. Hollanda Jüpiter liginde Dordrecht forması giyiyor. Bu takım kümede kalmaya oynuyor, ligin en çok gol yiyen takımları arasında ve bu kardeşimiz stoper(!) Bizim ligimizde birkaç takımda, sadece zaman geçirmek için oyuna girip üç beş dakika süre almış. Bir kişi bu adam şöyle oynuyordu, izledik aldık dedi mi? Hayır! Yüzde bir milyon menajer işi! İstedikleri kadar yalanlasınlar, mantıklı açıklaması yok! Zaten sevgili Atilla Türker bari bunu Milli takıma bulaştırmayın dedi sağ olsun. Amma velakin, bunun bu kadar skandalın üzerine, en büyük sorun gibi konuşulması, gündem değiştirme olur inanın! Belki de Türk futbolunun bu derece kötü vaziyete düşürenler ‘’oh be! Şu çocuğu iyi ki çağırmışız. Gündem oldu bize istifa edin baskısı birinci sırada değil’’ diyorlardır…
Sahi ya biz Doğu ülkesiyiz ne işimiz var ki şampiyonalarda? Bizde bu kadar yabancının ne işi var? Be utanmaz adam! Vizyonsuzlar! Ağzınızdan çıkanı kulağınız da duymuyor. Başarısızlık olabilir de yüzsüzlüğün seviyesi arşa değdi artık bu söz ile. Zaten Yıldırım Demirören’in kendi gazetesinde ‘’Lucescu Alzheimer’’ başlıklı haber yapılıp, aynı hafta içerisinde Milli takım için yanına oturtması, tencere kapak misali. Basın mensubu bu durumu sorunca da başkası yapmış gibi tepki veriyor. Hayretle şahit olduğumuz anlar, onlar için bir şey ifade etmiyorsa, neye kime nefesimizi tüketiyoruz; sizin farkındalığınıza!
Yahu kimse yok mu bu koltuğa zamk gibi yapışan, ülke futbolunu kaosa sürükleyen, Sayın Saffet Sancaklı’nın dediği gibi, futbol terörüne ortamı götüren, iş adamıyım diye geçinip futbolu yönettiğini sanan Yıldırım Demirören’e yapamıyorsun, bırak git diyecek? Biz daha ne kadar katlanacağız bu saçmalığa? Her hafta skora etki eden hakem hatalarını konuşuyoruz. Her geçen sezon daha da vahim hal alıyor. İnsanların canını yakıyorlar. Adaletsizce kararlar cezalar veriliyor. PFDK, MHK, TFF’ye aklıselim bir kişinin bile güveni kalmamış hatta nefret bazına ulaşmış. Ne olması gerekiyor bu yönetemeyenlerin gitmesi için? Nasıl bir kredileri var? Daha doğrusu, onları orada tutan kim? Bu ülkenin % 65-70’i futbolla yatıp kalkar. İnsanlar cinnet geçirmeden bir an önce gereğini yapın ve artık futbol konuşalım.

Hiç yorum yok