İYİ HALT ETTİNİZ (BEŞİKTAŞ FENERBAHÇE)


Aslında Beşiktaş Fenerbahçe'ye nazaran daha iyi kadro ile sahadaydı. Örneğin Valbuena yerine aylardır ilk on bir çıkmayan Mehmet Ekici vardı. Fenerbahçe'nin hafta sonu son 65 dakika yaşadıklarına şahit olabiliriz tahmini bile yapmıştım ama çok farklı bir oyun(!) yansıdı sahaya. Oyundan kastımı anlamışsınızdır umarım...

Şenol Güneş sözde rotasyon yaptı. Böylesine önem arz eden bir maçta rotasyon yapılır mı yahu? O kadar hafta sonunu düşünüyorsan başta as oyuncular ile çıkarsın, istediğin skor oluşursa, aklına takılan isimleri alırsın oyundan bu kadar basit. Şimdi daha mı iyi oldu peki?

Lens diye bir oyuncu var; adamın bonservisi maç öncesi alınmış. Öyle bir performans gösterdi ki ihanet gibi! Şener'in golünden önce resmen ben golü nasıl atamam diye çırpındı. Saniyeler sonra gol nasıl atılır gösterdi sarı lacivertli oyuncular. Daha önce Trabzonspor maçında aynısını atamadın, Akhisar'da atamadın, bu mücadelede de 'enteresan' şekilde atamadın! Hepsinde de Beşiktaş berabere kaldı. Koca 45 dakika Fenerbahçe bir kişi fazla oynadı desem yeri! Bu pozisyon kırılma anıydı. Hem Beşiktaş hem futbolseverler için. Golü atsa belki geri kalan dakikalarda biraz futbol izlerdik. Yönetim taraftara hesap versin! Lens'in bonservisini neden aldılar acaba???

Savunma hatalarının hat safhaya çıktığı bir derbi yaşandı. Sözde Pepe Skrtel geldi savunmalar sağlam olur diye bekliyorduk. Tabii ki yenilen goller sadece stoper hatası değil. Takım savunmaları evlere şenlikti. Gerçi futbol mu oynandı ki? Kavgadan, itiş kakıştan sahaya konsantre olabildiler mi? Biz de olamadık! Fenerbahçe ligde futbol oynamaya çalıştı, yapamadı. Bu sefer derbilerde alıştığımız oyunlara başvurdu, önce kendi kazdıkları kuyuya düştüler. Hasan Ali ve Alper beceremedi o işi mesela. Siz karışmayın; bırakın Volkan ve Josef kardeşleriniz halleder! Ama nasıl attırdı Quaresma'yı Şenol Güneş? Ne oldu şaşırdınız mı? Evet, Quaresma'yı Şenol Güneş attırdı! Hafta sonu maçım var Quaresma dinlensin dedi, gerilimi hat safhaya ulaşmış ortamın içerisine itti onu! O ortamda kimin üstüne oynayacaklardı tabii ki Portekizlinin...

Siz saygı duruşu yapmayın kardeşim! Siz gollerden sonra selam da vermeyin! Siyah pazubant da takmayın! Bize böyle günlerde kenetlenmiş, insanların yüreklerine su serpecek hal ve hareketler göstermek yerine, kazanmak için her yol mübah zihniyetindeki yönetici ve oyuncular, utanmadan marifetlerini gösteriyor... Ne bekliyorsunuz benden? Sahaya futbol oynamaya çıkmışlardı da ben mi analizini yapmıyorum? Oyun olarak değil, çirkeflik olarak birbirine üstünlük kurmaya çıkmışlar sahaya. Dün Galatasaray ve Başakşehirlilerin günüydü... Biraz daha kart çıksın diye çekirdek çitlemişlerdir... Yazık gerçekten...

Hakem çok mu masum? İdare etmeye alışmış hak yiyen güruhlar, müsabakanın bu hale gelmesinde baş aktör! Yahu adamın niyeti belli! Niye beş sefer yapmasını bekliyorsun? Bakın Cüneyt Çakır hafta sonu Josef'in niyetini ilk seferde gördü. Ciddi şekilde uyardı bitti. Fırat efendi 35 metre uzaktan seyrediyor pozisyonları. Tabii girerler birbirine. Zaten Volkan Demirel bu tür işler konusunda dünyada rahatlıkla ilk 10 da yer bulur kendine. Kayarak yaptığı gol sevincinde direkt kırmızı kart görmeliydi! Hiç lamı cimi yapmayın! Bugün o sarı kart ise her zaman yapabilirsin demektir. Futbolu kirleten her yönetici her birey bu çatı altında barındığı sürece, başlıklar hep böyle olacak maalesef, iyi halt ettiniz...

Hiç yorum yok