HAK EDER MİYDİK? ( TÜRKİYE İZLANDA )


Maçtan önce bay Lucescu ne yazık ki polemik konusu olacak seçimlere imza attı. Cengiz Ünder yerine Volkan Şen’i tercih etmek ne kariyerine yakışır ne de adalete! Galatasaray’da banko oynayan Serdar Aziz’i de seçmeyip son dönemlerde formsuz Mehmet Topal’ı tercih etti hem de stoperde. Yalnız Hırvatistan maçının kahramanıydı hakkını yemeyeyim. Orta sahamız İzlanda’ya göre fizik açıdan zayıftı. Orada üstünlüğü kaptırmama dileğim vardı maç öncesi. Top bizde kalsın üçlüsü vardı da tutamazsak onları durdurmak zor olacaktı. Bizim en büyük kozumuz muhteşem Eskişehir taraftarı ve İzlanda’ya karşı burada göstermiş olduğumuz inanç. Bunu hissetmişlerdir. Psikolojik olarak artılarımız arasına yazmıştım. Millet olarak zoru seviyoruz ve tam zamanıydı aslında! Fakat artılardan eser yoktu bu akşam…

BU KADAR KOLAY OLMAMALI!

Rakibin daha birinci dakikadan amacı belliydi. Taç atışı, köşe vuruşu, hatta kırk metre uzak fark etmeksizin havadan top kullanmak. Bizim pas yaparak başlayabilmemiz önemliydi. Çok panik yaptılar ceza sahasına yaklaştığımızda. Ne yazık ki ilk yarım saat güzel şanslar yakalayıp değiştiremedik tabelayı. Pas yapabiliyorduk fakat kilit pası yapamadık bir türlü. Ne yazık ki bir oyun planımız yoktu. Rakip bize bırakıyor topu, bizim oğlanlar orta saha çizgisinin önünde dört kişi dizilmiş, paralel şekilde aşağı yukarı pas. Hata yaptığımız anda da atakları başlattılar…

Öyle goller yedik ki sanki bu maç dünya kupası vizesi değil! Grubun ilk maçı, bir hazırlık maçında yenilecek goller. Yani maçta yenilen gollere bakınca, nasıl bu derece konsantre bozukluğu yaşanır inanamıyorum. İlk golde arka direkten gelen rakibini tutacağına, topa bakıyor Caner. İki kişi topa hamle yapıyorlar, iki metre yanında değiller! İkinci golde üç kişiden top geçti, arkaya sarkan Bjarnason geldi iki yaptı. Gol yenir ama bu kadar kolay olmaz, olmamalı! Savunmayı açacak işler yapamadık. Tüm takım topun arkasına geçip resmen kaptırmamızı beklediler. Beraberlik bizim için iyi diyen takımdan ilk yarıda komedi gibi goller yedik.

YAP ŞOVUNU YILMAZ VURAL!

Aslında biz üçüncü golü Nuri Ozan değişikliğinde yedik. Tek farklı önde olsak müthiş hamle derdim. İki farklı geride iken daha defansif oyuncu sana o saatten sonra ne yapsın? Onun yerine alsaymış Emre Mor’u. Girdikten sonra en azından hareketlendirdi. Hele Arda? Bir tane olumlu hareketin yok, oyundan çıkarken ne sırıtıyorsun kardeşim? İyice antipatikleşiyor insanların gözünde.

Bütün maçı aynı şekilde oynadı iki takım da. İşlemeyen düzeni 90 dakika devam ettirdik. Eğer biraz daha istekli olsalardı, daha da arttırırdı farkı İzlanda. Hep beraber izledik olanları. Şimdi soruyorum; onlar yerine bu düzende, bu akıl yapısıyla biz gitsek dünya kupasına, hak eder miydik? Bence İzlanda’ya yazık olurdu. Futbolun başındaki sözde yöneticilerle ne kadar ilerleyebilir ki bu endüstri. Yıllardır yapıştılar o koltuklara gitmek bilmiyorlar.

Yılmaz hoca da çıkmış şov yapıyor bize. Arkadaş ne başarın var senin de bize maval okuyorsun? Futbolun mizah bölümünü dolduran bir figürsün o kadar. Laf değil icraat lazım bize. Galatasaray Karabükspor maçını izlemişte, toplam 4 Türk varmış, yabancıya karşıymış! Biz de sizin aklınıza karşıyız! Çünkü siz hür iradenizle değil, başkalarının fikriyle hareket edenlersiniz! Çok biliyorsanız toplanın, bu işten anlamayanları def edin, geçin başa da görelim neler yapıyorsunuz alt yapı için. Evet, alt yapı diye biz de bağırıyoruz. Lakin sizin gibi sığ görüşlerle; alt yapı olsun yabancı olmasın demiyoruz!

Hırvatistan maçında yeşeren umutlarımızı ateşe verdiler. Eskişehir taraftarına üzüldüm. Farka rağmen hiç susmadılar. Sahadaki oyunculara değil, bayrağımıza tezahürat yaptılar aslında. Yoksa onda birini hak eden bir görüntü yoktu sahada. Hadi oturup düşünelim; bu yaz hangi takımı destekleyeceğiz? Suriye’yi destekleriz belki. Allah vere yine futbola yabancılar kalkıp yabancı kuralı tantanası yapmasınlar bize!


Futbol konuşacak yüzümüz yok. Hırvatistan berabere kalmış, alsak şu maçı Finlandiya’ya ne keyifli gidecektik… Lucescu demiş ya ‘’zafere inanırsanız zafer de size inanır’’ diye, kendi ne kadar inanmış acaba, oyuncuları sorgulayalım! Tayfur hoca aynı şekilde. Kafadan kaybettik. Bedenen sahada ama ruhen kayıp adamlar kaçırdı uykularımızı… Söz bitti artık!!!  

Hiç yorum yok