YOL AÇIK ( BEŞİKTAŞ LEİPZİG )


Hafta sonu travma sayılacak bir maç yaşadı siyah beyazlılar. Ondan üç gün sonra bu maça çıkmak, konsantre olmak hiç kolay değil. Yine de Şenol Güneş Fenerbahçe maçının kadrosunu aynı şekilde sürdü sahaya. Bugün ilkleri yaşamak adına çıktık. Hem Beşiktaş’ın Vodafone Park’ta ilk şampiyonlar ligi galibiyeti hem de Almanları iç sahada yenen ilk takım olmak için savaşacaktık. Rakipte Keita sürpriz oldu. Oynamasını beklemiyorduk açıkçası.

NEFES ALDIRMADIK

Önde etkili baskımız çok önemliydi. İlk dakikadan itibaren paniğe soktuk rakibi. Rakibimiz pres yapmaya çalıştı ama sürekli faulle durdurmak zorunda kaldılar. Savunma yönlerinin zayıf olduğunu biliyoruz. Topu oyuncularımızdan alamadıkları için oluştu faullerin hepsi. Bu baskının hakkı bir an önce goldür. Onu da yaşadık hemen. Porto zaferinin mimarları Cenk ve Babel’in muhteşem organizasyonu, Dolmabahçe’de yeri yerinden oynadı. 

Her şey iyi güzel hoş ama Sergei Karasev oynamasını beklemediğimiz Keita’yı ne hakla sahada tuttu keşke açıklasa! Sarı kartı geç gördü. Sonrasında iki kere ikinci sarı kartı göreceği anlarda resmen vermedi Rus hakem. Vermezse vermesin. Beşiktaş Almanlara nefes aldırmadı. İlk yarım saatten sonra topa biraz sahip olmaya başladılar fakat hiç önemli pozisyon vermedik. Üzerine en iyi isimleri Verner’i aldı teknik adamları. Gulacsi diyor ki Beşiktaş’ın forvetinde beni korkutacak kimse yok! Hımm… İlk yarı iki gol yedin; ne oldu foton gitti… Neyin rahatlığı bu anlamadım yani. Porto maçından sonra bunu söylemesi hava civa. Bu özgüven değil, şımarıklık. Dersini aldı zaten.

BRAVO FABRİ

Devreden sonra aynı görüntümüz yoktu maalesef. Rakip daha fazla topa sahip olup kalemize yakın oynadı. Yalnız öyle bir halleri vardı ki korku vermiyorlardı. İlk yarıda gösterdiğimiz performansın yarsını sahaya yansıtamadık maalesef. Bu mücadelede gol yemediysek birinci kahraman Fabri’dir. Müthiş kurtarışlar yaptı. Tosic ve Pepe de diğer kahramanlar. 

Galibiyet güzel ama ikinci yarı verdiğimiz görüntü soru işaretleri yarattı. Allah’tan çok kötülerdi ve cezayı kesemediler. Yoksa sevinç kursakta kalırdı. Cezayı kesecek çok fazla şans buldular. İyi ki çok beceriksizlerdi. Üçüncü golü atacak fırsatlar bulduk ama bizim oyuncularımız da onlara uydu bazen.

İlk defa Bir Alman takımını mağlup ettiğimiz gibi, ilk defa bir Türk takımı şampiyonlar ligine iki de iki ile başladı. Yolumuzu açtık resmen. Deplasmanda üç attığımız Porto, deplasmanda iki maç üst üste oynayacağımız Monaco’ya üç attı! Bu maçlar kaderimizi iyice çizecek. Buradan çıkarılacak en kötü dört puan grup liderliğine doğru kanat açmak demek. Altı puan son iki maçı formalite bile yapar. Bu durumun coşkusunu yaşayalım ama ikinci yarı aklımızın bir köşesinde kalsın! 

Hiç yorum yok