DRAGAO MEZARLIĞI ( PORTO BEŞİKTAŞ )


Uefa’nın tutumu yüzünden taraftarımızdan yoksun çıktık Portekiz deplasmanına. Şenol Güneş elindeki en iyi kadroyu sürdü sahaya. Yalnız yedeklerde Tolgay’ın olmaması bende şok etkisi yarattı. Ateşi olduğu için çıkarıldı kadrodan. Bu seviyede oynamış tecrübeli oyunculardan kurulu olmamız, maç öncesi avantajlarımızdan biriydi. Diğeri, Beşiktaş formasıyla cezalı duruma düşen Aboubakar. Bugün Beşiktaş için sezonun açılışıydı diyebilirim.

ÇOK FARKLI

İlk düdükten itibaren kalite farkımızı gösterdik. Oyuncularımız çok motive olmuş ve bunu hissettirdiler. Top bizdeyken net şekilde belli etti siyah beyazlılar. Sürekli organize ataklar, göze hoş gelen pas trafiği sevindirdi. Fizik açıdan da güven veren takım bizdik. Maçın başında bu topraklara, havasına alışkın Talisca kafasını kullandı. Dersine çalışmış takım. Savunma yönünde sanki bir iletişim problemimiz var. Fabri’nin bazı pozisyonlarda, savunma oyuncularının sırtı dönük olduğu esnada, ne yapması gerektiğini söylemediğini görüyorum. Yok yere köşe vuruşu şansı verdik ve resmen kendimiz Porto hanesine gol yazdık. Sonrasında bazı pozisyonlarda şansta iyi ki yanımızdaydı. 

Yediğimiz gol hiç etki etmedi takıma. Dengemiz şaşmadı hiç. Nihat Kahveci maçtan önce bir hatırlatma yapmıştı, burada attığı gol için. Cenk Tosun ona nazire yaparcasına, müthiş bir şut çekti ve Casillas afalladı resmen. Cenk Tosun bağıra çağıra birinci santrafor benim mesajı veriyor. Komple forvet. Top sürüşü, şutları, rakip savunmaya, topa baskısı müthiş faydalı. Beşiktaş’ı bugüne kadar resmi maçlarda hiç beğenmemiştim. Lakin bu maç bambaşka bir Beşiktaş izledik. Şampiyonlar liginde nasıl oynanması gerekiyorsa, öyle bir futbol izletti ilk yarıda Beşiktaş. Hatta soyunma odasına daha farklı gidebilirdik az daha dikkatli olsak.

YİNE BABEL

İkinci yarının başından itibaren kötü baskı yedik. Yalnız bariz gol şansı vermememiz çok endişelendirmedi. Pepe duvar oldu mübarek. Muhteşem oynadı. Kademe anlayışımız bir an olsun kaybolmadı. Oyundan düşen oyuncularımız oldu. Yine de kalemizi sağlam savunduk. Oğuzhan çizgiden çıkardığı top sonrası Medel’e bıraktı yerini. Bence olumlu bir hamleydi. Oraya sertlik getirmek şarttı.

Toplu hücum eden rakibe karşı niye kontra atak kollamıyoruz diye kendi kendime söyleniyordum. Son dakikalara doğru Porto da yavaşladı. İlk yarı şartlar eşit iken golleri bulmuştuk. Babel Olympiakos maçını hatırlattı bana. O maçta da büyük baskı yemiştik. Sonra bir anda Babel pozisyona girip sağ çaprazdan buna benzer bir vuruş yapıp kaleciyi avlamıştı. Yine 3-1 öne geçirmişti bizi. Anıları canlandırdığı gibi kanatlandırdı da.

Geçtiğimiz sezon şampiyonlar liginde üç gol yiyen Porto hepsini bu maç bizden yedi! Bu akşam müthiş yaratıcı oynadı siyah beyazlılar. Kalecisinden tut ile uç oyuncusuna kadar herkes ne yapması gerekiyorsa o kadar oynadı. İnanın bu kadar iyi bir futbol beklemiyordum. Beşiktaş son iki yılın en iyi maçlarından birini çıkardı. Bu saatten sonra saçmalamazsak Porto’yu 4.lüğe attık diyebilirim. Aslında böyle şeyleri baştan söyleyip rehavet kokan sözleri pek kullanmam ama o parlak ışığı yansıttılar. Şimdi İstanbul’da Leipzig maçı var. Böyle oynarsa bu gruptan lider çıkar Beşiktaş. Ligdeki resmi maçlarda Beşiktaş’ı beğenmemiştim ve karşısındaki rakipler test edecek kadar zorlamamıştı onları. Bugün kendilerini takım olarak kanıtladılar.

Bu müthiş iştah hiç kesilmesin. Dragao Porto’ya mezar oldu resmen. Diri diri gömüldüler. Bu stadyumda gole üzülmeyen taraftarı, maç bitmeden terk ettirdik! Harika bir akşam oldu. Ayaklarınıza sağlık çocuklar! Onu bunu boş verin de Cenk ne vurdu be! 

Hiç yorum yok