Berat Gök: Beni Büyüledi...




S1. Siz ile başlayalım antrenörlüğe başlama serüveninizden bahseder misiniz?
                Aslında biraz daha eskiye gidip en baştan başlamak lazım. Bursa doğumluyum ve 8 – 9 yaşlarında basketbola başladım. O zamanlar basketbol duayenlerinden Sabri Selçuk bizim okulumuzun Beden Eğitimi öğretmeni olarak atandı ve bütün bir semt basketbol oynamaya başladı. Benimde basketbolla tanışma serüvenim bu şekilde oldu. Bursa D.S.İ de başlayan maceram Tofaş Spor Kulübü’ne transfer olarak uzunca bir süre devam etti. Tofaş Spor Kulübünde çok değerli ve çok kıymetli antrenörlerle çalışma fırsatı buldum. Bunların arasında başta Levent Erdoğan olmak üzere Mustafa Derin, Mete Babaoğlu ve Tolga Öngören gibi çok önemli isimler vardı.  Aslında bu önemli isimler benim antrenörlüğe başlamamdaki en büyük etkeni oluşturdular. Daha sonraki dönemde hem Üniversite eğitimi hem de Basketbol kariyerime Eskişehir’de devam ettim. Çünkü o zamanlar bu ikisini devam ettirebileceğimiz başka bir oluşum yoktu. O oluşumunda başındaki isimde Ali Rıza Solmaz’dı. Şu an ki TBL dahil olmak üzere bütün liglerde basketbol oynama fırsatım oldu. Hem akademik anlamda hem de basketbol anlamında çok katkısı olmuştur Rıza koçun. Antrenörlüğe başlamamdaki en büyük etkende kendisidir. Tavsiyeler üzerine altyapıda spor okullarından başlayıp her kategoride çalışma fırsatı bularak antrenörlüğe başladım. Aslında bu işin mutfağından başlamak gibi bir şeydir altyapı. Çünkü altyapı bu işin temelidir. Daha sonra bu çalışmalarım şu an TBL’de mücadele eden Final Gençlik Spor Kulübü Genel Menajeri Uğur Özmen’in dikkatini çekmiş ve A takım ekibine dâhil olmam için teklifte bulunmuştu. A takım seviyelerinde o zaman TBL’de mücadele eden Final Gençlik Spor Kulübünde Asistan coach olarak başladığım serüvene şu an TKBL’de baş antrenör olarak devam ettirmekteyim.
S2. Bazı takımlar hücum ile bazıları savunma ile tanınır. Sizin takımınız nasıl tanımlanmalı?
Antrenörlüğe başladığım günden bu yana her zaman üzerimde durduğum bir felsefe vardır. Her zaman gününde olmayabilirsin ama her zaman mücadele edebilirsin. Bunu hücum sistemlerini önemsemediğim olarak algılanmasını istemem. Hücum sisteminin kusursuz olması için çok çalışırız fakat hücum bize sadece 1 – 2 maç kazandırabilir fakat sezon sonu bizi hedefe ulaştıracak olan detay savunmadır. Her sezon başı bunu sporculara savunma alışkanlıkları kazandırmak için çalışmalarımıza başlıyoruz. Sezon başları çok zorlanmakla beraber sezon sonunda bütün sporcular ne kadar haklı olduğumuzu anlamış halde bitiriyoruz sezonu. O yüzden hücum gücü yüksek oyunculara savunma yaptırabilmek mücadele etmelerini görmek hedeflerimizin en başında geliyor.
S3. Koç olarak kimi örnek alıyorsunuz?
Açıkçası çoğu insan örnek almak ile kopyalamayı birbirine karıştırıyor. Örnek alma konusunda ben biraz farklı düşünüyorum. Bizimkisi bir işten ziyada bir yaşam biçimi olduğu için herkesin kendine has farklı tarzları oluşmakta süreç içerisinde. O yüzden birçok antrenörü takip etmekle beraber ( yerli ve yabancı olmak üzere ) onlarında arasında örnek alıyorum diyebileceğim kimse yok. Çünkü dediğim gibi bu bir iş değil bir yaşam biçimi artık bizim için.
S4. Biraz da kulübe yönelelim. Neden Elazığ İl Özel İdare?
4 yıl önce Elazığspor ile Erkek basketbolu ile TB2L’de mücadele ederken Türkiye genelinde çok ses getirmiştik. O zamanki Elazığspor Genel Menajeri Halit Ziya Ağcabay bana bayan basketbolu ile hayallerini anlattığında açıkçası ben bile çok ütopik olarak karşılamıştım. Fakat şu an geldiğimiz nokta bize bir şeyi hatırlatıyor. Hayal ederek, çalışarak. mücadele ederek varılamayacak hedef yoktur. Başta Sayın Valimiz olmak üzere Genel Sekreterimiz, Kulüp başkanımız hatta şehirdeki her insan bu işin içinde. Artık öyle bir konuma geldi ki işler bırakın bir kulübü, bir şehri temsil etmeyi bir bölgeyi temsil eder hale geldik. Aslında buradaki başarının arkasında Elazığ İl Özel idaresi’ndeki kurumsal yapının kulübümüze yansıtılarak tamamen profesyonel ortamda çalışma olanağı bulmamızdır. Bu şehrin ileri gelen idarecilerinin bizlere desteği ve vizyonu ile gerçekleşmektedir.
S5. Geçen yıl hedefiniz neydi? Ligi ilk 8 içinde bitirip, play-off oynamak sizin hedefleriniz içinde miydi?
Geçen sezon herhalde herkes için rekor olarak tarihe geçmiştir. Takım sayısının fazlalığı fikstürün sıkışıklığı ve ligde ki yatırım yapan takımların sayısına bakıldığında çok ilginç bir sezon olduğunu düşünüyorum. Sezon başı başladığımızda herkes bizi organizasyon olarak 15. ve 24. takım arasında görse de bizim hedefimiz her zaman olduğu gibi açık ve netti. Her maçta son topa kadar mücadele eden ve savaşan bir takım kurarak ilk 8 takım arasına kendimizi atabilmekti. İstatistiklere bakıldığında da ligi sekizinci bitirdiğimizde birinci bitiren İzmir temsilcisi Bornova Becker ile aramızda sadece 3 ribaund fark vardı. Ama her topun önemli olduğu basketbol da her maç bizden sadece 3 ribaund fazla alan ekip birinci oluyordu. Bu da bizlere basketbolda her detayın önemli olduğunuz bir kez daha hatırlatıyordu.
S6. Bu sezon hedefleriniz neler?

Bir kere şunu belirtmek isterim antrenörlerin hedefleri her zaman daha fazlasını istemektir. Hiçbir zaman yetinmeyi bilmezler ve bu yüzdendir ki sezon içi hep uykusuz geçiririz. O yüzden her geçen sezon çıtayı yukarı çıkarmak hedefimiz vardır. Sezon başı yaptığımız toplantıda da Sayın Genel sekreterimiz Mehmet Sabuncu ve Kulüp başkanımız Sebahattin Uçar ile bu hedefleri adım adım yukarı çekmenin hesaplarını ve planları tasarladık. Onların destekleri ve vizyonları ile her geçen gün artarak büyüyen bir organizasyon haline geldik. O yüzdendir ki ilk önceliğimiz günlük sporsal başarılardan ziyade sezon sonu organizasyonal hedeflerimize ulaşarak bunların yanında sporsal hedeflerimizi de koyarak taçlandırmak olacaktır.

S7. Şehir hayatınızdan bahsedecek olursak Elazığ’da sosyal hayatınızı nasıl geçirirsiniz?

Maalesef Bursa’dan Elazığ’a gelmeden önce önyargılarımla beraber gelmiştim. Fakat şehre ilk ayak bastığım günden itibaren insanların misafirperverliği ve samimiyeti beni büyüledi. Bu şehirde 5. sezonuma girerken Elazığ halkının saygı ve sevgisi gerçekten çok güzel. Sosyal hayata gelirsek büyükşehirlerden fazlası vardır eksiği yoktur. Genelde bizim hayatımız basketbol olduğu içinde sosyal hayatımı tek geçirdiğimiz yer her zaman spor salonu oluyor. O yüzden çok fazla sosyal hayatımı geçirdiğim söylenemez. Büyükşehirlerde ne olanaklar varsa aynısı bu şehirde fazlasıyla var. Sporcularımda dâhil olmak üzere buraya gelen herkes Elazığ’a hayran kalarak bu şehirden ayrılıyor.

S8. Sporda Manşet dergisini takip ediyor musunuz?

Aslında sporda manşet dergisini kurulduğu ilk günden bu yana takip ediyorum. Tespitleriniz ve yazılarınızla her geçen gün büyüyeceğinize inancım sonsuz. Beni sayfalarınıza konuk ettiğiniz içinde ayrıca teşekkür ederim. 


Hiç yorum yok