KASETİNİ SAKLAYIN (TRABZONSPOR BEŞİKTAŞ )


Haftanın en çok merak edilen ve dramatik karşılaşması diyebilirim. Şenol Güneş isminin verildiği stadyuma rakip oldu. Maç öncesi, şehirde kendisini gören tatlı insanlar 'bizi yenme' diye söylendiler. Ömrünün yarısını verdiği camiaya rakip olmak zor olsa gerek. Trabzonspor'a fırtına gibi esiyor desek az kalır. İdeal on biri görev yaptı dev maçta. Beşiktaş kadrosu zaten ezber gibi sayılıyor. İkinci yarının en iyi iki ekibini izleyeceğimiz için heyecan kat ve kat fazlaydı.

BEKLENMEDİK GELİŞMELER

Kimse yeni stadında, bordo mavililerin bu kadar kolay ve erken gol yiyeceğini tahmin etmemiştir. Üstelik kalesinde gördüğü ilk gol bu. Alışılan Trabzonspor başlangıcı kesinlikle değildi. Daha 15 dakika dolmadan iki olurdu, eğer siyah beyazlılar beceriksiz olmasaydı. Erken gol maçı kaybetti demek değildi tabi ki. Çabuk reaksiyon maçın kalan bölümü için ibrenin ev sahibine dönmesi demek. Okay ateş etti resmen. Mükemmel yazdı.

Eşitlik sayısının ardından denge geldi oyuna. Top kayıpları bir hayli fazla oldu.  Erken gol ev sahibi aleyhine beklenmedik olay, Quaresma'nın sakatlığı da konuk ekip için olumsuz gelişme. İlk yarıda iki tane hayati müdahale, tabelanın değişmesini engelledi. Durica ve Atiba kurtarıcı oldu takımları adına. Fabri'nin kurtarışını es geçmeyeyim.

Kaç kere yazdım hatırlamıyorum. Hangi akıl mantıkla Talisca dururken vuruyor topa Quaresma!? İster küssün ister darılsın; Şenol Güneş’in yerinde olsam, bırak topu derdim! Arkadaşına saygısızlık bu. Başka bir tabirle papazlık. Diğer rahatsız olduğum kişi Oğuzhan. Hakemle oynayacağına biraz topa konsantre olsa, her maçın yıldızı olur. Gel gelelim bırakmadı bu huyunu. Kaptanlığı her pozisyonda hakeme itiraz etmek mi sanıyor acaba? Bu sezondan bahsediyorum. Fabri dayanamadı yeter artık dedi daha ne diyeyim…

FUTBOLA DOYDUK

İkinci yarı galibiyeti daha çok isteyecek tarafın Trabzonspor olacağı belliydi. Zaten Castillo ile hemen çok önemli pozisyon buldular ve yine Fabri çıktı sahneye. İsteyerek değil atarak oluyor bu işler. Beşiktaş beklenmedik anda önce geçti. Aboubakar esnetik açısından güzel bir gole imza attı. Bu dakikalarda bizi nelerin beklediğinden bihaberdik.

Bu maçın nasıl olmasını istersiniz deseler, bu kadar tarif edemezdik. Geri düşen Trabzonspor ilk yarıda olduğu gibi Castillo’nun şahane golüyle eşitliği sağladı. Fakat ardından gelen galibiyet golü nizami değildi! Golden saniyeler önce penaltı şüphesi varken, Rodallega vurmadan önce net şekilde dışarı çıkan topa rağmen, geçerli sayıldı gol. İşin ilginç yanı, bir kişi bile itiraz etmedi pozisyona. Beşiktaş bırakmayacaktı tabi. Süper yıldızı Talisca rahattı çünkü papaz dışarıdaydı. Müthiş vurdu topa fakat Onur’un da hatası var. Kapattığı köşeydi topun gittiği yer. Golün santrası yapılırken Rodallega, Beşiktaş Liverpool maçında Demba Ba'nın vuruşunu denedi, olmadı.  Ev sahibi acaba bir daha öne geçer mi diye düşünürken, her zaman kazandığı toplarla gündeme gelen ağır işçi çıktı ve uzun yıllar unutulmayacak, belki de şampiyonluğu büyük ölçüde müjdeleyen harika kafa vuruşunu yaptı.

Şenol Güneş kim kazanırsa sevineceğim demişti. Bence sadece beraberliğe sevinirdi. Sadece sınırlarımızda değil, son Barcelona Paris Saint-Germain maçından beri, hiçbir spor müsabakasından bu kadar keyif almadım, heyecan duymadım. Bu maç tekrar tekrar izlenir. Kasetini kaydedip saklayın. Tarihi bir akşam geride kaldı. Artık ikincilik mücadelesine bakacağız. Birinci belli oldu. Daha var bitmedi demek ciddiyetsizlik olur benim nezdimde. Geçen hafta da yazdım. Beşiktaş lehine bariz hakem hataları oluyor diye. Lakin bu mücadelede hakeme rağmen kazandılar! Atiba’nın vuruşuna ‘adalet kafası’ demek istiyorum. 

Hiç yorum yok