OSMANLI TOKADI ( BEŞİKTAŞ OLYMPIAKOS )


Aboubakar’ın golü sayesinde avantajlı çıktık bu maça. Yalnız taraftarların bu iş bitti gözüyle bakması rahatsız etti beni açıkçası. Bu rehavet halinden çok canı yandı özellikle Beşiktaşlıların. Tecrübeleri dolayısıyla, daha temkinli olmalarını beklerdim. Nitekim karşımızda çok acayip bir deplasman takımı vardı. Hafta sonu rakibimiz Atromitos karşısında, sırf bu maç için ciddi rotasyona gitti üstelik. Marcelo’nun yokluğunda, tandem sırıtmasın diye dua ettim. Tosic zaten devşirme. Atınç canlı bomba, Mitrovic tam güven vermiş değil. Bu şartlarda çıktı maça temsilcimiz. Yalnız şunu söyleyeyim; kesinlikle Kayserispor takımından iyi bir takım değiller. Önemli olan rehavet yaşamamaktı. 

AKLIM ALMIYOR

Rölanti oyunla başlamak hoşuma gitti. Çünkü gol için acelemiz yoktu. Onların risk alması lazımdı. Savunma arkasına uzun toplarla adam kaçırma uğraşları oldu fakat izin vermedik. Bizim korkumuz vardı savunmamız hakkında. Korktuğumuz onların başına geldi. İki tane çok güzel pozisyon verdiler bize. Affeder mi Beşiktaş. İlk 20 dakikada iki farklı öne geçmek müthişti.

Çoğunluk çeyrek finalde rakip kim olur diye düşünmeye başlamıştır o sıralarda. Deplasman takımı olduğunu söylemiştim. Maçtan kopabilirlerdi. Lakin yine durumu değiştirmek için reaksiyon gösterdiler. Sürekli kanat akını denemeleri yaptılar, boşluk aradılar. Arayan buldu ne yazık ki. Adriano’nun yardımıyla bire indi fark. 2-0 geriye düşmüş takım oyundan düşmüyor, 2-1’e gelen skorla biz strese giriyoruz olacak iş mi bu? Üzerine aklımın almadığı, mantıklı bir açıklamasını yapamadığım bir hareket yapıyor kilidi açan oyuncumuz. Aboubakar’ın yaptığı takıma, camiaya saygısızlık, ihanet derecesinde. Ne alaka yaptığı? Dinamo Kiev maçında da yapmıştı saçma sapan bir hareket. Belki onun yüzünden oluştu o fark. Biraz sinir halinde hep böyle mi olacak bu takımda? Kendi elimizle maça ortak ettik Yunanlıları.

90. DAKİKA GİBİ

Geri çekildik maalesef. Kendi yarı sahamızda pas yapıp durdu rakip. Top ceza sahamıza indiğinde bakamadım. Eli ayağı birbirine giriyordu oyuncularımızın. Sahadaki tecrübeli oyuncularımızın sakinlik aşılaması önemliydi. Bir de şu Fabri’nin ileri çıkışları yok mu? Yüreğimi ağzıma getiriyor. Allah’tan kaleye yönelen topu müthiş çıkardı. O toptan 2-2 olsa skor, tüm dengemiz dağılabilirdi.

Ne olursa olsun bu kadar gömülmememiz lazımdı. Sanki 90. Dakika oynanıyormuş gibi bir halimiz vardı. İyi ki çok efektif oyunculara sahip değiller. Yoksa başımızı ağrıtabilirlerdi. Bizi rahatlatan, golden önceki iki dakikalık sürede, etkili ayaklarımızla topu ileride tutma çabamız. Daha önceden beklerdim bunu. Nitekim kazandığımız toplardan birinde, güzel organizasyon ve göz bebeğim, kaleci Leali’nin elinin altından yediği golle coştuk. Keşke turu bizimle beraber kutlasaydı. İki maçta da üzerimizde emeği büyük. Aboubakar yoksa Babel var, Cenk var!

 Şenol hoca müthiş teknik adamlık yaptı bu akşam. Yaptığı değişiklikler hep yerinde. Tüm olumsuzluklara rağmen, muazzam mücadele verdi siyah beyazlılar. Osmanlıspor’u eledikten sonra, sosyal medya üzerinden, ülkemize karşı toprak savaşı kazanmışçasına, küstahça bir mesaj yayınlamışlardı. O gün olmamıştı ama bu akşam, hokkalı Osmanlı tokadını yediler Dolmabahçe’de. Bugün rahat uyuyacağız. Rakibimizi bekleyeceğiz. İnanın bir travma daha kaldıramazdım. Çok şükür kazaya uğramadık. Yolun açık olsun Beşiktaş. 

Hiç yorum yok