GÖRÜNTÜLÜ VİDEO TEKNOLOJİSİ




Dünyanın her spor dallarında yaşanan hakem hatalarından sıkıldık doğrusu. Son zamanlarda hat safhaya çıktı bu vehamet. Yalnız bu futbolda daha çok can sıkıyor. En büyük nedeni ise; dünyanın en pahalı endüstrisi olup, teknolojiden en az faydalanılan branş olması.
Hakem dışındakiler için hava hoş. Saniyelik hatta saliselik pozisyonları doğru süzmeye çalışıyorlar ama hata yapmaları için birçok unsur üretildi, uygulandı ve hâlâ yürürlükte. Lakin bazen ipin ucunu kaçırıyorlar verdikleri kararlarda ne yazık ki...

Saha patronunun düdüğü doğru olsa bile, bir takımın aleyhine verilen karar sonrası, tribünler, futbolcular ve yedek kulübesi yani kısaca binlerce kişi protesto ediyor. Ah şu kötü alışkanlıklar... Hakemlerin taraftarı yok tabi. Kimse çıkıp; ‘bu tepki gösterdiğiniz pozisyonda, bizim hakemimiz doğru karar verdi ama siz haksızca davrandınız!’ diye kendilerini savunan bir topluluk var mı? Ya da verdiği doğru karar sonrası, taraftarların alkış tuttuğuna şahit olan var mı? Maalesef. Karşılaşma bitene kadar, el kol hareketi yapan oyuncular, üzerine yürüyenler, başkanların koridora inip tehditkar davranışları, maç sonu kaybeden tarafın, kötü oynasa dahi hakem komitesine suç atmaları vs vs. Saymakla bitmez. Düşman gözüyle bakılmamalı hakemlere. Böyle bir ortamda kimse işini doğru yapamaz. Ama çözüm üretilebilir.

En son Milli maçımızda İngiltere’den yediğimiz ilk golü hatırlayalım. Teknik direktörümüz Fatih Terim net ofsayt olan pozisyonu, bir akıllı telefon vasıtası ile vermedikleri(!) kararı gösterdi dördüncü hakeme. Gündeme düşen bu hareket aslında bir milattır! Eğer ‘görüntülü video teknolojisi’ hayatta olsaydı, golün oluşumundan sonra tekrar izlenip, geçersiz sayılabilirdi nizami olmayan gol. Gel gelelim üzerinde her fırsatta durduğum bu uygulama henüz doğmadı, doğar mı bilmem...
Tüm Dünyanın takip ettiği, şampiyonlar ligi finali Real Madrid-Atletico Madrid karşılaşmasınında da skora etki eden büyük hatayı görmüşsünüzdür. Net ofsayt kararı gol olarak geçer kazandı. Finalde bir Türk takımımız bu golü kalesinde görseydi, neler olurdu tahmin bile edemiyorum. Hakem hatalarından bu kadar rahatsızken... Teknoloji kullanılmazsa, daha çok takımın canı yanar!
Altıncı hakemler kale arkasında yeteri kadar zarar verdiler orta hakeme ve takımlara geçtiğimiz sezon. Hâlbuki dördüncü hakem ile beraber masa başında olsalardı, özellikle bu sezon hiç bu kadar hakem konuşulmazdı süper ligde!

Son olarak bir kahraman çıktı ortaya. Yer Arjantin. Velez Sarsfield Arsenal Sarandi karşılaşması. Gözle sezilemeyecek kadar hızlı gelişen bir an. Velez takımının atak yaptığı esnada sağ kanattan orta yapıldı. Ardından Velezli hücum oyuncusu Pavone ve Arsenalden savunmacı Valencia beraber yükseldiler. Aralarındaki mücadele sonucu dışarı çıktı top ama hakem penaltı noktasını gösterdi ve saha karıştı. Karşılaşmanın hakemi ‘German Delfino’ Valencia’nın topu eliyle bloklayıp dışarı gönderdiği şeklinde yorumladı pozisyonu. Ardı arkası kesilmedi itirazların. Haklılardı! İşin içinden çıkamayan karşılaşmanın hakemi, o unutulmayacak anı yaşattı dünyaya. Yardım isteyip stadyumdaki televizyonlardan birini istedi ve izledi pozisyonu dikkatle. Geri döndüğünde gerekeni yaptı ve penaltı noktasından aldı topu. Çünkü elle müdahaleyi yapan Valencia değil Pavone! Valencia ikinci sarı karttan oyundan atılmıştı ve iptal etti yanlış kararını. Pavone sarı kart gördü. Yaklaşık on dakika sürdü bu kargaşa. Sonunda, görüntü sayesinde yanlıştan döndü Sayın Delfino. German bey diyeceksiniz!
Hakemliğine son veren isimler oldu son zamanlarda. Kâh haksız kararlar verdiler veya haksızlığa uğrayan FİFA kokartlı(!) emektarlara şahitlik ettik. Eğer bu teknoloji yürürlükte olsaydı; ne Deniz Çoban bırakırdı hakemliği, ne Deniz Ateş Bitnel klasman düşürülüp mağdur edilirdi; saçma kahramanlar hikâyelerine şahitlik etmezdik! Ne de maç sonu hakem kararları tartışılırdı…

Bu olaya öncü olabiliriz. Fakat bir kişi bunu gerçekleştiremez. Türkiye olarak tüm Dünyaya örnek olmamız için yapmamız gereken tek şey; karar almak, bu fikri desteklemek! Son zamanlarda, Ülkemizdeki gündemden yola çıkarak, (örneklerimi mazur görün) bunu hayata geçirebilmek için; Dursun Özbek ve yönetimini istemeyen Galatasaray taraftarı kadar, teknik direktör Pereira’nın başarısızlığına tepki gösteren Fenerbahçeli futbol severler kadar, Hakem hatalarından canı yanan ve ‘meşru anlamda’ tepkilerini ortaya koyan Trabzonspor camiası kadar, artı Beşiktaş’ın taraflı tarafsız şampiyonluğunu kutlayan, tebrik edenler kadar ‘kararlı’ insanlar topluluğu, buna yetecektir diye tahmin ediyorum...


Hiç yorum yok