Murat Altun Yazdı: SONU ÖNEMLİ ( BEŞİKTAŞ – DİNAMO KİEV )


Beşiktaş camiası uzun yıllardır böylesine heyecanlı günleri art arda yaşamamıştı. Vodafone Arenada yavaş yavaş atmosfere oturdu diyebiliriz. Önce ilk derbi, ardından ilk şampiyonlar ligi maçı. Günün havasına girebilmek adına, sabahtan beri meşhur karambol pozisyonunu izletip durdular sağ olsunlar. Yalnız Dinamo Kiev’den çok, Beşiktaş’ın oturmayan kadrosu endişelendiriyordu beni. Şenol hoca çelişkilere düşüyor son zamanlarda. Oğuzhan sağlam iken Atiba’nın yanında görev yapmadı, bugün Tolgay orada. Bu akşam için tercihlerini tartışmaya pek gerek duymuyorum.

MÜTHİŞ BASKI

Savruk başlayan rakibimize kendi yarı alanından oyun kurmasına izin vermememiz çok önemliydi. Hafta sonu sarf ettikleri efordan sonra, kale önünde gerçekleştirdiğimiz baskı takdire şayan. Israrla aynı şekilde oynamak istediler. Temsilcimizin bu anlamdaki kararlı duruşu sayesinde üç pas dahi yapamadılar. Bu akşam savunma anlayışımız kesinlikle adam adama markajdı ve gördüklerim daha iyisinin yapılamayacağı yönünde.

Serbest vuruş sırasında çoğu futbolsever Quaresma’yı son tercih belirlemiştir. Caner ve Talisca varken. Lakin muazzam bir yere gönderdi topu. Özellikle ilk yarı, Atiba’nın gereksiz top kaybı dışında kusursuz oynadık. Takımında hemen hemen hiç oynamayıp, ihtiyaç duyulduğu anda arkadaşını aratmayıp hatta daha iyi performans gösteren cevherlere saygım sonsuz. Tolgay’ı bu kefeye koyabilirim bu akşam verdiği görüntü için.

HİSSETTİRDİLER

Devreden sonra ilk yarıya nazaran doğrulardan biraz uzaklaştı temsilcimiz. Topla oynama üstünlüğümüz ters olarak rakibin eline geçti maalesef. Fakat pozisyon konusunda noksanımız yoktu katılırsanız. Temsilcimiz oyun tarzı ve girdiği pozisyonlardaki cömertliğiyle, başına kötü bir şeylerin geleceğini hissettirdi sanki. Örneğin; Quaresma’nın çaprazdan müsait anını, artistlik gol denemesi ile harcaması, Talisca’nın karşı karşıya kaleye göndermek yerine, kafasıyla önüne indirmek istemesi ikinci golden etti siyah beyazlıları.

Gol belki bağıra bağıra gelmedi ama düşen tempomuz ve orta sahamız dururken, gole kadar Gökhan İnler hamlesinin yapılmaması hata. Gel gelelim beraberliğin en büyük sorumlusu bana göre ileri uç oyuncuları! İşi bitirecek pozisyonlar olmayınca, atamayana atarlar oldu ne yazık ki. Fabri’nin kurtarışından sonra kazandığımız serbest vuruş bize ‘yine mi?’ diye düşündürse de umduğumuzu bulamadık. Beşiktaş’ın durumu ikinci yarı tribünlere de yansıdı fark ettiyseniz…


Sonuçta yapabileceklerinizi beceremeyince, skor tabelası size gösterir acı tabloyu. Şimdi şampiyonlar liginde çok kritik viraja giriliyor. Napoli rallisi. Üst üste oynanacak maçlarda, alınacak en az iki puan işin sonu hakkında ufkumuzu genişletebilir. Beşiktaş’ın en büyük sorunu iyi oyununu 90 dakikaya yayamaması. Kötü tarafı da büyük maçlarda kesilen cezalar. Sonu sevinçli olsun Beşiktaş.

Hiç yorum yok