YEDİ BELA (BAŞAKŞEHİR – FENERBAHÇE)

Şampiyonluk mücadelelerinde, sürekli son karşılaşmalarda Fenerbahçe’ye çelme takıp yarışa son veren Başakşehir ile bu sefer ilk hafta rakip oldular. Aralarında bugüne kadar oynadıkları karşılaşmalara göz attığımızda, toplam 8 karşılaşmada Fenerbahçe’nin sadece 1 galibiyet 1 beraberliği bulunuyor. Bu tablo, bozbaykuşların sahasında sarı lacivertlilerin ‘belalısı’ olduğunu gösteriyor bizlere. Savunmanın bel kemiği Kjaer’in ilk on bir başlamaması tek handikaptı konuk ekip için. Avrupa maçı öncesi riske edilmediğini bilelim.

HATALI BAŞLANGIÇ

İlk düdük ile beraber topa sahip olup rakip kalede baskı kurma düşüncesindeydi Fenerbahçe. Fakat Başakşehir rakibinin kalesine geldiği ilk anda buldu golü. Golde ihmaller zinciri söz konusu. Mossoro sol kanattan atılan topu kontrol ediyor, dönüyor, vuruyor bir oyuncu yok etrafında şutu bloklayacak. Volkan Demirel’in müdahalesi yetersiz olsa da vuruş çok iyiydi hakkını verelim. Zaten bu pozisyondan sonra ilk yarı bitene kadar görünmedi tecrübeli eldiven.

Başakşehir gibi kompakt bir takıma karşı deplasmanda geri düşmek büyük sıkıntı. Bu durumlarda nasıl oynayacağını çok iyi bilen bir takım. Özellikle Visca gibi adam adama yakaladığında affetmeyen bir yeteneğe sahipler. Volkan Babacan da gerektiğinde üzerine düşeni yaptı. Yalnız saatlerce tartışılacak bir pozisyon yaşadık. Alper topu ağlara gönderse de ofsayt gerekçesiyle sayılmadı. Eyvah ki şimdi çizgiler çizilecek, piero amca 15 santim diyecek uğraş dur. Hakemler adına talihsiz pozisyon.

UZUN TOP YOK AMA

Geçen sezon Pereira döneminde Fenerbahçe’nin kronik bir hastalığı vardı; uzun top! Sistem ve kadroda yapılan ufak tefek değişiklikler sonrası, bunun eskiye nazaran kaybolduğunu gördüm. Lakin rakip yarı sahada pozisyon ararken, stoperleri de katılıyor hücuma ama çok pas hatası yapıyorlar bu seferde. Başakşehir takım olarak çok koşup iyi müdahalelerde bulundular üzerini örtmeyeyim. Özellikle Yalçın önderliğinde iyi karşıladılar yan topları. Grasshopper karşılaşmasından sonra dediğim gibi; olumsuzlukların ilerleyen zamanda düzeleceği kanaatindeyim. Yalnız şunu unutmayın; düzelmezse Advocaat değil oyuncular suçludur! Hadi geçen sene teknik adam kötüydü değişti, şimdi de istikrarsız performans gösterirseler hiçbir mazeret üretemezler. Kulübeye bakıyorum, tekrarlıyorum, bu takımın transfere ihtiyacı yok, iyi oyuna ihtiyacı var…

İYİCE YASLANDILAR

Skor üstünlüğünü korumak kolay olmayacaktı Başakşehir için. İlk yarıda oyun anlayışlarından hiç ödün vermediler. Ta ki Emre Belözoğlu’nun gereksiz hareketleri sonucu kırmızı kartla cezalandırılana kadar. Bu dakikadan sonra güçlü rakibi karşısında daha çok geride durma eyleminde bulundular. Bunu doğal karşılayabiliriz ama Fenerbahçeli oyuncularda kazanma azmi göremedim. Rakibi açamadılar. Topu sürekli sağa sola çevirip boşluk aradılar. Kilit pas denemeleri göremedik.

Van Persie ile gole yaklaşan konuk takımda Advocaat Stoch ve Fernandao hamlesini de yaptı hemen. Fakat Pereira’yı hatırlattı bize; Volkan Şen’i oyundan alarak. Nitekim birçok pozisyonda fark yaratan isimdi kendisi. Özetlemek gerekirse, Başakşehir savunmayı çok iyi yaptı Fenerbahçe hücumu yapamadı açıkçası. Mehmet Topal’da aynı Emre gibi kırmızı kart görünce, son dakikalarda sayı üstünlüğünü kullanamadı konuk ekip.

Bu akşamın kahramanları başta Yalçın ardından kedigillerden Volkan Babacan. Fernandao’nun direkten dönen kafa vuruşu sonrası Van Persie’nin ağlara yuvarladığı topa inanılmaz uzandı. Belki şaşıracaksınız ama son anların kahramanı Mustafa Pektemek.  Kaleden rakibi uzakta tutma adına beklenmedik etki yarattı topla buluştuğunda. Başakşehir takımı Fenerbahçe karşısında resmen ‘yedi bela’ ünvanını ilan etti. Sahasında Fenerbahçe’yi çok üzüyorlar.


Yine söylüyorum; bu takıma transfer değil, oyuncuların kendilerine çeki düzen vermesi artı hücum futbolunun bir an önce oturması gerekiyor.  Nerede olduklarının farkına varmaları lazım… Bu takım bugün mağlup olduysa ve memnun etmiyorsa; sezon başına kadar Pereira’ya sabredip tüm yazın heba edilmesindendir! 

Hiç yorum yok