Murat Altun Yazdı: TOP YÖNETİMDE ( BEŞİKTAŞ – OLYMPİAKOS )


Resmi maçlar öncesi, en ciddi sınavına çıktı siyah beyazlılar. Ne hikmettir ki şampiyonlar liginde ülkemizi doğrudan gruplarda temsil edecek Beşiktaş kendini daha iyi test edecek rakiplerle karşılaşmadığı gibi kadrosunu da şekillendiremedi. Hem de lig şampiyonluğunu süper kupa ile taçlandırabileceği Galatasaray karşılaşmasına bir hafta bile kalmamışken. Elini acele tutmayan yönetim, acaba bu kupayı önemsemiyor mu? Nitekim Galatasaray daha sıkı hazırlandı. Zafer sarhoşluğu geçmemişse sıkıntı.
OYUN AYNI
Kadronun temel taşları ve sonradan anlaşılan 'nazlı' oyuncuları Sosa ve Mario Gomez olmadık nedenlerden takımdan uzaklaştı malumunuz. Geçtiğimiz sezon kara kartallar, maçın ilk düdüğünden itibaren, rakibe önde basan, agresifliğinden ödün vermeyen, yüksek tempoda rakip kalede pozisyon üretmeye çalışan yapısını, hemen hemen tüm sınavlarında gözler önüne sermişlerdi. Yunan temsilcisinin karşısında, ideal isimler sahada olmamasına rağmen, oyun anlayışının bozulmadığını kanıtladılar. Yalnız bu durum, şimdiye kadar 'yapılmayanların' üzerini örtmez! Transferde çok geç kaldılar benim nezdimde.
Bu mücadele puan üzerine değil. Nitekim karşılaşmanın hakemi, bir penaltıyı es geçtiği gibi kaleci Leali’nin topu ceza sahasının dışında tuttuğunu da görmediler. Performanslara baktığımızda, ilk göze çarpan isim Kerim Frei diyebilirim. Adam eksiltmede ve pozisyona girmede iyi lakin son hareketi bir becerebilse noksanı olmayacak. Atiba da bildiğimiz gibi. Garibim sanki takımdakilerin velisi. Anca çocukların arkasını toplasın dursun. İlerleyen yaşı onu yormuyor belli ki. Dikkatinizi çekeyim; hayal kırıklığı yaratan Boyko'da gelişme gördüm. Güven verdi önceye nazaran. Oğuzhan ve Olcay'da günün hareketli oyuncularındandı. Tolgay'ı tam izleyemedik; faul ile durdurulmaktan bir hal oldu zavallı...
KEŞKE Mİ? İYİ Kİ Mİ?
Yaz boyunca gündemden düşmeyenler, Beşiktaş'ı oyalayanlar, planları bozanlar inanın şimdi daha mutsuz. Ülkemizde yaşanan hainlikleri bahane ederek gitmek istediler ama planları suya düştü gördünüz. Mario Gomez takım bulamadı, Sosa görüştüğü takımlar tarafından veto yedi! Bu saatten sonra dönseler bile dikiş tutmazlar bilmem katılır mısınız? Benim görüşüm iyi ki gittiler. Çünkü istikrarlı oyuncular olduklarını düşünmüyorum. Performanslarını diğer sezona yansıtmayan bir yapıdalar. Asıl merak ettiğim; kalsalardı, acaba iyi ki kaldınız mı yoksa keşke kalmasaydınız diye mi düşündürecekleri...
HÜCUMA TAKVİYE LAZIM!
Devreden sonra yeni transferler Fabricio ve Adriano'yu da izleme fırsatı yakaladık. Antalya'dan geri dönen Ömer Şişmanoğlu ve Avrupa şampiyonu Quaresma'yı da. Bu sezon en büyük rekabet kalede olacak. Olympiakos kalemizde ahım şahım tehlike yaratamadı. Müdahalelerin çoğunda iyiydik. As kadro birleşince, az sayıdaki geçiş izinleri de kaybolur. Ömer'de bir keyif sezdim. Müthiş istekli bir beden dili var. Tolgay'ın kazandığı topu, harika bir dokunuşla asiste dönüştürmesi görülmeye değerdi. Çizgisini yukarıya çıkarırsa, bu sezon adından söz ettirir. Zaman zaman Quaresma da heyecanlandırdı taraftarı.
Doğruyu söylemek gerekirse, Beşiktaş'ın oyununda gerileme yok ama kalite eksik. Büyük karşılaşmalara etki edecek komutanlar illaki lazım bu takıma. Kalan kısa sürede yöneticiler belirsizliklere(!) son vermeli. Hücuma zenginlik katacak isimler takıma kazandırılırsa, güven veren oyunun üzerine Avrupa'da da iyi işler çıkarabilirler.

Bu akşamdan şu sonucu çıkarabilirim; Beşiktaş hakeme rağmen maç kazanabiliyormuş. Olympiakos takımı buraya kavga etmeye gelmiş. Allah'tan bizim çocuklar iyi niyetli. Bakalım Beşiktaş yönetimi kalan zamanda takıma gerekenleri veya gereklileri kazandıracak mı?

Hiç yorum yok