Mehmet Berk Ergin Röportajı



Medyanın en genç yazarlarından Mehmet Berk Ergin Sporda Manşet'e konuştu. İşte o röportaj:

Merhaba, röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Kendinizden bahseder misiniz?

Rica ederim. Küçüklüğümden beri süre gelen bir yazı sevdam var benim; uzun ve engelli yollardan geldim buralara, hiç bir zaman yılmadım hayallerimin peşinden koşarken. Şu an çoğu meslektaşım bana şaşkınlıkla bakıyor, bu yaşta nasıl bu düzeyde diye; bu beni daha da azimletiyor. Aslında ben de şaşkınım bugünlere geleceğimi düşünmezdim, hele! Bu yaşta hiç. Haricinde etkinlikler düzenliyorum, mağdur vatandaşlar için ilgili 
kişi ve/ya kurumlarla temas kuruyorum.

Herhangi bir sporun içinde bulundunuz mu?

Futbol adına birkaç kulüpte yer aldım; sakatlık ciddi boyutta olunca zamanla sıkıldım oynamaktan, seyirci kısmına transfer oldum. Halen teklifler var üst düzey kulüplerden lakin şu an ki gidişattan fazlasıyla memnunum.

Başarınızı neye borçlusunuz?

2005 yılında yazdığım 3 yazıma; zira o 3 yazım da farklı kategorilerde birinciliğe layık görüldü dolayısıyla bir anda yerelde ilgi odağı oldum. Bu ulusal basının dikkatini çekerken, zamanla buralara geldim. Başarının sırrı inanmaktan geçiyor, bahsi geçen 3 yazıma da haddince inanç kurgulamıştım; bunun getirdiği güven ile amacıma ulaştım diyebilirim.

Sizce Türk Futbolu neden kötüye gidiyor?

Kanımca 2 sebebi var; birincisi kulüplerimiz işini seven patronlardan oluşmuyor, tek niyet kardeşlerimin parasını ç-almak. Bu memlekette Ali’sinden Kerim’ine hemen herkes futbol sevdalısı, bunu fırsat bilen bu karaktersizler, stadı doldurmak için kollarını sıvar. Bunu da star diye tabir ettiğimiz oyuncuları getirmek gibi yollarla çözümler, bunu yaparken astronomik ücretler ödemekten kaçınmazlar. Yine bütün bunları yapmak için bilet fiyatları da artırılır,”futbol” para sektörü olarak anımsanır gider. Biz yıllarca, Hakan’ları, Tuncay’ları, Nihat’ları oynatırken altyapımıza yeterli düzeyde önem vermedik bunun yanı sıra yabancılara maliyetinden kat kat fazla peşin para verdik… Yerlilerimize paralarını taksit olarak ya veririz yada vermeyiz. yedek bırakırız, idmanlarda önem vermeyiz, altyapıda iyi oynasın direk üst takıma çıkarırız gerekli değeri vermeyiz, oynatmayız, kulübeye mahkum ederiz, sonra gelir beş parasız yollarız Anadolu’ya. Bu da üst düzey futbolcu olmak isteyenlerin hevesini kırıyor...
Yukarıdakilerin daha mühim işleri vardır, nasılsa hayat arkadaşı dört gözle yeni paraları bekliyor...

İkinci ise altyapı; .

Ahmet'imin, Mehmet'imin parasını al, seni futbolcu yapacağım de; sonra da hiç ilgilenme, bir başına bırak. Sonra da gel de Türkiye'de adam yok. neredeyse 80 milyonluk nüfusumuz var, 3-5 milyonluk Uruguay, Hırvatistan, İsviçre, Portekiz, Belçika, Bosna'lılar kadar olamadık. Bahsi geçen ülkeler altyapı zengini, her yer tesislerle dolu.  Başarılarını buna borçlular...

Hangi takım taraftarısınız?

Takım tutmuyorum, zira benim için objektiflik gazeteciliğin başlıca temelidir.

Futbol terörü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu kadar masum bir sportif faaliyetten bu kadar büyük bir toplumsal sorunun ortaya çıkması insanın hayatındaki spor algısının yok olmaya yüz tuttuğunun bir karinesidir. Futbol Türkiye'de bir tutkudur. Evine ekmek götüremeyen nice aldanmış insan, seyretmek için para harcar. Ceplerini doldurmak için yine futbol endeksli şans oyunlarına yönelirler, farkında olmadan daha da sıkıntıya girerler. Sonuçta boşalan cepler, yıkılan umutlar, hayatlar, yuvalar ve diğerleri?
Bütün bunlar seyirciyi daha da tahrik eder ve ortam gerilir. Dilerim tez zamanda her şey yoluna geçer.
Bir de bu futbolun içinde fanatikler ve holiganlar vardır ki bazı zamanlar bunlar sanki eş-anlamlılarmış gibi kullanılır. Hiç aynı şey olur mu? Fanatik taraftar işini bilir, takımını destekler, taşkınlık yapmaz, ortamı germez. Holiganlık ise ayrı bir boyuttur; saldırganlık eğilimi gösterir. Bu eğilimin beklenen sonucu:
''İnsanların yaralanması veya ölmesi?"

Fatih Terim’li Milli Takım hakkında ne düşünüyorsunuz?

Fatih Hocayı yıllardan beri tanırım, mütevazi ve yardımsever biri. Milli takımda elinde alternatifli seçenekler dahası tatmin edici kadro bulunmayınca sonuç elim düzeyde oluyor. Dediğim gibi iş altyapıdan başlar; altyapı düzeni oluşturulduğu vakit millilerimiz de atağa geçer.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Yeni bir ekipsiniz lakin çalışmalarınız çok hoşuma gitti; umarım en kısa zamanda hak ettiğiniz düzeye gelirsiniz. En kalpten sevgi ve saygılarımla.


Röportaj: Müslim Akil Avci

Hiç yorum yok